Avusturya seçimleri: Faşistler birinci parti oldu

30.09.2024 - 12:43
Haberi paylaş

Avrupa genelinde faşizmin yürüyüşü hız kazanıyor. Avusturya'da faşist Özgürlük Partisi (FPO) Pazar günü yapılan seçimlerde (sandık çıkış anketine göre) yüzde 29.1'la en çok oyu alan parti oldu.

FPO'nun bir hükümet kurması pek mümkün görünmüyor. Ancak yüzde 26 oy alan muhafazakar OVP onlarla koalisyona girmeyi göz ardı etmedi. 

Bu, aşırı sağın son dönemde elde ettiği bir dizi seçim başarısının sonuncusu. 

Fransa'da faşist Ulusal Cephe Haziran ayındaki Avrupa seçimlerinde oyların yüzde 30'undan fazlasını kazandı. Geçen ay da aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi, Thüringen eyaletindeki seçimlerde birinci parti oldu. 

Avusturya'da mücadele eden Linkswende Jetzt adlı devrimci  sosyalist gruptan Manfred Ecker, “bu ırkçılık karşıtı hareket için bir silahlanma çağrısıdır. Bu beklediğimiz en kötü sonuçtu. Onları durdurabilecek tek şey harekettir.

“FPO, Hollanda ve Macaristan gibi Avrupa'nın geri kalanındaki aşırı sağcılardan ders alacaktır.”

Avusturya'da antifaşistler FPO'ya karşı örgütleniyor 

27 Eylül Cuma günü, polisin iki grubu ayrı tutma çabalarına rağmen birkaç yüz kişi, faşistlerin seçimden önceki son mitinglerini dağıttı.

Irkçılık karşıtları FPO'yu açıkça Nazi olmakla suçladı. Haklılar da. FPO, 1950'lerin neo-Nazi hareketlerinden doğan göç ve İslam karşıtı bir partidir. Hüküm giymiş SS savaş suçlusu Anton Reinthaler tarafından kurulmuştur. 

Geleneksel faşistler gibi sokakta mücadele eden bir kanadı yoktur ve Nazi kökenlerini küçümsemeyi sever. Ancak FPO'nun Identitarian Movement gibi sokak örgütleriyle güçlü bağları bulunmakta.

Hareketin lideri Herbert Kickl, göçmenlerin geldikleri ülkelere geri gönderilmesi çağrısında bulunmuş; Suriye ve Afganistan'dan gelen göçmenlerin oturma izinlerinin iptal edilmesini istemişti. Adolf Hitler için de kullanılan bir terim olan “Volkskanzler” yani “Halk Şansölyesi” olmayı hedefliyor. 

Müslümanlar bu saldırıların en keskin ucunda yer alıyor. Kickl, Avusturya'nın “kültürel kimliğini” İslam'a karşı savunmaktan bahsederek Kimlikçiler'in dilini ödünç alıyor. 

Seçim kampanyası konuşmaları, “bize zarar vermek isteyen davetsiz misafirlere” ve herkesten önce “özgürlük seven” Avusturyalı aileden yana olduğuna dair üstü kapalı göndermelerle dolu.

 Kickl aynı zamanda trans ve non-binary bireyler için de bir tehdittir ve çocukları “transseksüel beyin yıkamadan” korumaktan bahsediyor. 

Anayasada iki cinsiyetin var olduğunun belirtilmesini ve “yanlış” siyasi fikirlere sahip öğretmenlere yaptırım uygulayabilecek bir raporlama ofisi kurulmasını istiyor. 

Kickl daha önce içişleri bakanı olarak görev yaptığı dönemde polis ve güvenlikten sorumluydu. Onun liderliğinde bakanlık 4 bin'den fazla polisi işe aldı, aşırı sağcı web sitelerinde iş ilanları verdi ve onları saldırı tüfekleriyle donattı. 

FPO'nun büyümesi, diğer partilerin ırkçılığa boyun eğdiği ya da ırkçılıkla yüzleşmede başarısız olduğu bir dönemde gerçekleşti. İşçi Partisi'ne yakın SPO, mültecilere kısıtlama getirilmesini savunmuş ve destekçilerine göç hakkında konuşmamalarını söylemişti. 

FPO, egemen sınıf siyasetinin iklim krizi, Covid-19 ve kötüleşen yaşam standartları dünyasını açıklamaktaki toptan başarısızlığı sayesinde başarı kazanabildi.  

Dünyanın her yerinde ortaya çıkan faşist hareketlerle mücadele gerekiyor.

Camilla Royle

(Socialist Worker)

Bültene kayıt ol