İsrail yüzlerce insanı öldürerek katliamı Lübnan’a yayıyor ve daha büyük bir savaş çıkması tehdidi yaratıyor. Hizbullah lideri Nasrallah'ın katledilmesi, tehlike tırmanışı daha artırdı. Lübnanlı sosyalist Simon Assaf İsrail’in saldırıları ve direniş olanakları anlattı.
Lübnan’da direnişin durumu nedir?
25 Eylül’de Socialist Worker’da, ABD’nin Lübnan’ı İsrail’in Filistin savaşından uzak tutmak istediğini yazmıştım, ama bütün kırmızı çizgiler aşıldı. İsrail, Lübnan ve Filistin sorununu bir seferde halletmek istiyor. Lübnan’da İsrail’in savaşı tırmandırmasına karşı çok yoğun bir tepki var. Lübnan’da son bir iki gündür gördüğüme benzer bir tepkiyi daha önce hiç görmemiştim. Bu olağanüstü tepki; Lübnan’ın farklı yerlerindeki dayanışma duygusu insanın nefesini kesiyor. Eğer bir gazetenin manşetini ben atıyor olsaydım, benim manşetim “Netanyahu Lübnan’ı birleştiriyor” olurdu.
İsrail’in saldırıları kesinlikle Hizbullah’ı yeniden canlandırdı. Şimdi Hizbullah’a olan destek, İsrail’in 2006’daki Lübnan savaşında olduğundan daha önemli ve daha büyük. Lübnan ordusu bile Hizbullah’ın arkasında duracağını açıkladı. Bu gerçekten çok önemli, çünkü bu, Yahudilerin, Hristiyanların, herkesin şimdi Hizbullah’ın arkasında duracağı anlamına geliyor. İnsanlar şimdi Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı dinliyor. Dinliyor, bekliyor ve soruyor; “İnsanları nasıl bir araya getireceksiniz?”, “Bunun karşısında nasıl yeniden inşa edeceksiniz?” Lübnan’ın 2006’da kazanmasını sağlayan her şey daha büyük bir tempoda tekrarlanıyor.
Hizbullah’ın Suriye’de yaptığı korkunçtu, ülkedeki Lübnan’daki Ekim devrimini bastırmak için yaptıkları korkunçtu. Ama Lübnan’a yapılan saldırılar Filistin’deki soykırımın yayılması tehdidini yaratıyor. Gazze soykırımı senaryoyu herkes için yeniden yazdı. Bu her on yılda bir olan bir çatışmadan ibaret değil, Lübnan için bir ölüm kalım meselesi. İsrail’in Lübnan saldırıları aynı zamanda Güney Lübnan’a yönelik bir kara saldırısı niyetine işaret ediyor olabilir. Eğer İsrail gerçekten yerleşimcilerin kuzeye geri dönmesini planlıyorsa, Lübnan direnişinin tünellerinden kurtulması gerekiyor. Bu devasa savunma ağını ortadan kaldırma isteği, karadan bir işgalin arkasındaki neden olabilir.
İsrail’in Lübnan’da şiddeti tırmandırması Ortadoğu’da sürmekte olan farklı rekabetlerin olduğu bir ortamda gerçekleşiyor. İran’ın buradaki rolü nedir?
İran başkanı bu hafta ABD’de bulunuyor, o yeni nükleer ilişkileri müzakere ediyor. Devletlerin bölgesel çıkarlarını ilerletmek için direniş hareketlerini kullandığı 1970’lere geri döndük. İran uzun vadeli stratejik amaçlarına ulaşmaya çalışıyor. Ama bugün Filistin’de soykırım gerçekleşirken, Lübnan’da olanlar ortadayken kimse için uzun vadeli planlara yer yok. Şimdi bahisler o kadar yüksek ki, İran’ın bölgesel ihtiraslarının ötesine geçmiş durumda. Ancak bölgede daha geniş kapsamlı bir direnişin potansiyelleri mevcut. Mısır ordusundaki hoşnutsuzlukla alakalı bir şeylerin olduğunu biliyoruz ama ne olduğunu bilmiyoruz. Mısır’daki direniş bastırıldı mı? Patlamaya hazır da olabilir.
(Socialist Worker'dan D. Konur çevirdi)