İsrail'in Filistin direniş liderine suikastı Orta Doğu'da daha geniş bir savaş tehdidi yaratıyor

04.01.2024 - 11:54
Haberi paylaş

İsrail devletinin 2 Ocak'ta Lübnan'da Hamas lideri Salih el-Aruri'yi öldürmesi, Gazze'ye yönelik saldırıdan çok daha geniş çaplı bir savaşı tetikleyebilir. Bu suikast, aynı zamanda siyonist liderlerin Filistin direnişini yok edemedikleri için yaşadıkları hayal kırıklığını da gösteriyor.

Terör devleti, Hamas'ı ezemediği için hedefli ve kanlı bir cinayetle "başarıya" ulaştı.

Lübnanlı direniş grubu Hizbullah'ın lideri Hasan Nasrallah, 3 Ocak'ta yaptığı önemli bir konuşmada, İsraillilerin "Şeyh Salih'in haince öldürülmesiyle bir zafer görüntüsü sunmaya çalıştıklarını" söyledi ve "Peki Gazze nerede?" dedi.

İsrail'in "insani, ahlaki ve yasal olarak" tamamen çöktüğünü belirten Nasrallah, tüm dünyada çocukları ve sivilleri öldüren, aç bırakan bir ülke olarak görüldüğünü de ekledi.

ABD'de gençlerin Filistinlileri desteklediğini gösteren son kamuoyu yoklamalarına dikkat çekti:"Bunun bölgemizdeki çatışma ve hesaplar üzerinde büyük bir etkisi olacaktır."

Hizbullah lideri, "direniş gruplarının" İsrail işgaline karşı bölgenin geleceğine ilişkin bir vizyonu paylaştığını ancak her grubun kendi stratejik vizyonu ve yerel gündemine göre hareket ettiğini söyledi.

"Direniş ekseni" olarak adlandırılan grubun merkezi bir komutayı takip etmediğini vurguladı.

Nasrallah, örneğin Husilerin Yemen'deki "Kızıldeniz savaşını" İran'ın talepleri doğrultusunda yürütmediğini söylüyor: "Bu direniş grupları birer araç değil." 5 Ocak'ta bir konuşma daha yapacak ve Hizbullah'ın İsrail ile olan mücadelesini derinlemesine anlatacağını duyurdu.

İsrail'in insansız hava aracıyla düzenlediği saldırıda Aruri, Beyrut'un güney banliyösündeki Hamas ofislerinde öldürüldü. 

Hamas'tan yapılan açıklamada İsrail'in suikastının "korkakça" olduğu belirtilerek "halkımızın iradesini ve kararlılığını kırmayı ya da yiğit direnişinin devamını baltalamayı başaramayacaktır" denildi:

"Bu, düşmanın Gazze Şeridi'ndeki saldırgan hedeflerinden herhangi birine ulaşmadaki acınası başarısızlığını bir kez daha kanıtlamaktadır."

Aruri, Hamas'ın siyasi kanadının lider yardımcısı ve El Kassam Tugayları'nın kurucu üyelerinden biriydi. 

Son zamanlarda işgal altındaki Batı Şeria'da direniş güçlerinin desteklenmesinde rol oynadı. Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın liderliğinde, İsrail'le işbirliği yapan iktidar partisi El Fetih'in Ramallah şubesi, Aruri'nin öldürülmesinin yasını tutmak için genel grev çağrısı yaptı.

İsrail'in insansız hava aracı saldırısında ayrıca Hamas yetkilileri Samir Fandi ve Azzam Al-Aqra da öldürüldü.

Ahmad Hammoud, Mahmoud Shahin, Mohammed al-Rayyes ve Mohammed Bshasha, hepsi Filistin direnişinin bir parçasıydı.

Yakın zamanda verdiği bir röportajda Aruri, İsrail devletinin kendisini hedef alabileceğinin farkında olduğunu söylemişti:

 "Halkımız nasıl karşılık verip bedel ödüyor ve ölüyorsa, biz de bu bedeli ödeyebiliriz. Bu beni etkilemiyor ya da kararlılığımı sarsmıyor." 

Aruri Batı Şeria'da doğdu ve 1987'de Hamas'a katıldı. 

Hayatının yarısından fazlasını İsrail hapishanelerinde geçirdi. 1985-1992 ve 1992-2007 yılları arasında uzun süre hapis yattı. 

2010 yılında, kaçırılan tek bir İsrail askeri karşılığında binden fazla Filistinli mahkumun İsrail tarafından serbest bırakılması müzakerelerine yardımcı oldu.

Amerika Birleşik Devletleri, Aruri'nin başına 5 milyon dolar ödül koydu ve 2015 yılında onu "Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist" olarak işaretledi.

Daha geçen yıl İsrail başbakanı Binyamin Netanyahu onu öldürtmekle tehdit etti. 

Suikastın ardından İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, İncil'deki Hakimler Kitabı'na atıfta bulunarak "Öyleyse tüm düşmanların yok olsun" diyerek kutlama tweet'i attı.

Suikasta misilleme olarak Hizbullah, İsrail'e yönelik saldırılarını arttırabilir ve Hayfa ve Tel Aviv gibi büyük şehirlere füzeler fırlatabilir. Böyle bir karşılık İsrail'in çok daha güçlü bir tepki vermesine yol açabilir ve bu da hızla bölgesel bir savaşa dönüşebilir.

ABD ve İngiltere şu anda bunu istemeyebilir ama İsrailli müttefiklerinden kopmayacaklardır.

Sophie Squire

(Socialist Worker)

Bültene kayıt ol