Ukrayna'da savaş ne zaman bitecek?

06.06.2022 - 13:49
Haberi paylaş

Ukrayna'nın işgali 100 günü geride bırakırken, ülkenin beşte biri Rusya'nın kontrolüne geçmiş durumda. Vekalet savaşını sürdürmekte ısrarlı Batı ve Rusya emperyalist taraflarına kendi içlerinden güçlü bir itiraz yükseltilmeli.

Ukrayna'da savaş, anlaşmazlık konusu olan Donbas'ta yoğunlaşırken, haftalar sonra başkent Kiev'de iki noktaya hava saldırısı yapıldı. Rusya'nın füzelerle vurduğu iki yerde Ukrayna tankları ve askeri tesisler yoktu.

Normal hayata dönmeye çalışan Kiev'e yapılan bu saldırı, Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin'in Batı'ya söylediği şu sözler üzerine gerçekleşti: 'Silah göndermeye devam ederseniz Ukrayna'da daha fazla yeri hedef alacağız.'

İşgalin 100. günü vesilesiyle yapılan "bu savaş ne zaman biter" tartışmalarında, erken bir kapanış bekleyenlerin sayısı, Rusya saldırısının başladığı 24 Şubat gününe kıyasla bir azınlık.

2014'te başlayan ve bu sene büyük bir çatışmaya dönüşen Ukrayna savaşı, Rusya ve Batı emperyalizminin mücadelesi sebebiyle uzatılıyor. Müzakereler ise kesilmiş halde.

Rusya'nın durumu

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, ülkenin beşte birlik bölümünün Rusya tarafından ele geçirildiğini duyurdu.

BBC'nin yayınladığı Donbas güncel haritası, Moskova'nın işgal sonucu elde ettiklerini ortaya koyuyor.

Ukrayna ordusu karşısında tartışmasız üstünlüğe sahip Rusya ordusu, Donbas bölgesinin önemli kısmını ele geçirirken, ilhak edilmiş Kırım ile karadan bağlantıyı kurmuş durumda. Önemli sanayi kentleri Severodonetsk ve Lysychansk'ı kuşatma altında ve Rusya bölgenin geri kalanını da ele geçirmek üzere geniş bir alanda ilerleyişini sürdürüyor.

Zelenski, Donbas'ta ordunun her gün 60 ila 100 arası kayıp verdiğini duyururak durumu "çok zor" olarak niteledi.

Batı'nın devreye soktuğu ağır ekonomik yaptırımlar ise Putin rejimini sarsmamış gözüküyor.

Batı'nın tavrı

Moskova'nın Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından Avrupa'da yayılmacılık için büyük bir fırsat bulan NATO, devasa miktarda silah göndermeye devam ediyor.

Putin'in uyarısından bir gün sonra İngiltere, Ukrayna'ya uzun menzilli füze göndereceğini duyurdu.

100 günde binlerce Ukrayna askeri ölürken, Rusya'yı dize getireceği iddia edilen güçlü silahlar, bir o kadar güçlü silahlara ve termonükleer bombalara sahip Rusya'ya geri adım attırmıyor.

Küresel etkiler

Ukrayna'daki işgalin, iki büyük küresel etkisi gittikçe büyüyor.

Enerji fiyatlarındaki tırmanış sürerken, dünya buğday ihracatınının yüzde 30'unu gerçekleştiren iki ülkenin savaşı sebebiyle buğday/tahil krizi ağırlaşıyor. 

Ukrayna limanlarında 70’in üzerinde gemide ihraç edilmeyi bekleyen 20 milyon tonun üzerindeki tahıl satılamıyor. Yaptırımlar nedeniyle Rus tahıllarının da sevkiyatı gerçekleşemiyor. 

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı, Ukrayna’da limanların açılmaması halinde "kıtlık ve zorunlu kitlesel göç" yaşanabileceği uyarısı yaptı.

Ukrayna'da emperyalistler arasındaki vekalet savaşı, dünyada enflasyonu (dolayısıyla yoksulluğu) körüklüyor ve açlığı artırıyor.

Savaşı bitirebilmek

Uluslararası alandaki askeri ve diplomatik uzmanlar, savaşın akıbeti hakkında çeşitli senaryoları tartışıyorlar. Bu senaryoların ortak noktası, savaşı sona bitirebilecek dinamikleri, savaştan çıkarı olan emperyalist Batı ve Rusya'nın zorlandıkları tercihlerle sınırlı tutmaları. 

Eğer Rusya'da Putin'i köşeye sıkıştırabilecek yaygınlıkta ve kitlesellikte bir savaş karşıtı hareket olsaydı, Moskova Ukrayna'daki işgalini sürdüremez duruma gelirdi.

ABD ve Avrupa'da savaşıa karşı güçlü mücadeleler yaşanabilseydi, NATO prestij toplayamaz ve hükümetler silah göndererek savaşı uzatma cüretini gösteremezlerdi.

Savaşı bitirebilecek yegane dinamik olan savaşa karşı mücadelenin zayıflığı - bir seçenek olarak görülemez oluşu - sonucu salt askeri ve ekonomik kapasiteden bekleyen görüşlerin hakimiyetine sebep oluyor. Fakat emperyalizmin tarihindeki savaşları ve işgalleri bitiren ana etken, başta görünmeyen bu dinamiğin bilinçli müdahaleler ve örgütlenmelerle büyütülmesi olmuştur.

Rusya'da ağır baskı koşullarına ve sansüre rağmen sosyalistler ile savaş karşıtları ayakta kalmaya, örgütlenmeye devam ediyor. Şovenizm ve "terörle mücadele" edebiyatıyla Rus emekçi sınıflarına kabul ettirilen işgal uzun sürdükçe hoşnutsuzluk büyüyebilir. Yaptırımların ekonomik faturasını ödeyenler ya da sevdiklerini cephede kaybedenler ayağa kalkabilir.

Batı'daki sorun ise vekalet savaşı hakkında kafa karışıklığı ile solun içinde yer aldığı hükümetlerin NATO'yu aktif bir şekilde desteklemesi. ABD'de Biden yönetiminin "insancıl müdahale" argümanları, Demokrat Parti'nin sol kanadının mücadeleye atılmasını ve kitlesel bir hareketin sokağa çıkmasını engelliyor. Almanya'da sosyal demokratlar ve yeşillerin içinde bulunduğu koalisyon hükümetinin Ukrayna'ya silah göndermekteki hevesliliği, Avrupa'nın genelinde yaratılan havaya bir örnek.

Irak ve Afganistan savaşlarına karşı olduğu gibi Ukrayna'daki emperyalistler arasındaki savaşa karşı mücadelenin yeniden örgütlenmesi gerekiyor.  Batı'da ve NATO ittifakının bir parçası olan Türkiye'deki savaş karşıtları, Rusya'daki savaş karşıtlarından çok daha fazla imkana sahip. On binlerce aktivisttin her ülkede bir araya gelmesi ve mücadele etmesi, Rusya ve Ukrayna'daki savaş karşıtlarına cesaret verecektir.

Volkan Akyıldırım

Bültene kayıt ol