Ukrayna'nın Mariupol şehrindeki çocuk ve doğum hastanesinin Rusya savaş uçakları tarafından bombalanmasının ardından Antalya'da gerçekleşen müzakereden hiçbir sonuç çıkmadı.
Putin'in Ukrayna işgali, Moskova'da baskıcı rejimin tüm çarpıtmalarına rağmen sivil halkı hedef almaya devam ediyor.
Mariupol şehrindeki hastane, bombardımanla yerle bir edildi. 3 kişi hayatını kaybederken 17 kişi yaralandı, hastalar sığınaklara kaçtı.
Birleşmiş Milletler'in açıklamasına göre işgalin başladığı 24 Şubat-7 Mart tarihleri arasında en az 475 sivil öldü, fakat gerçek rakamın bu sayının çok üzerinde olduğu da kaydedildi.
44 milyon nüfuslü ülkede, şimdiye kadar 2 milyon kişi ülkeyi terk ederek komşu devletlere sığındı. Bunlar çocuklar ve kadınlar. Sayı her geçen gün artıyor.
Rusya ordusu, anlaşmazlık konusu olan Doğu Ukrayna'da etkinlik göstermenin ötesinde Kiev başta olmak üzere bütün kentleri kuşatarak insani kriz yaratıyor.
Moskova tarafından ilan edilen tahliye yolları ise tam bir kandırmaca, çünkü bu yerlerden çıkış sadece Rusya'ya varıyor ve birçok Ukraynalı için bu ölüm demek.
Antalya müzakeresi
Devasa bir ordunun, komşusu olan kendinden zayıf bir ülkeyi havadan ve karadan işgali sonrası Antalya'da yapılan "barış" müzakerelerinden hiçbir sonuç çıkmadı.
Rusya, ilhak ettiği Kırım ile Donetsk ve Luhanks'taki fiili yönetimleri "savunmaktan" daha fazlasını - Putin her ne kadar tersini söylese de - istiyor. İlk hedefi meşru Ukrayna hükümetini devirmek. Bu savaş, ABD (NATO) ile Rusya'nın emperyalist rekabetinden doğdu. ABD emperyalizmi karşısında zayıf, ama bölgesinde güçlü Rus emperyalizmi arasında bir hegemonya mücadelesi.
ABD emperyalizmi her zaman Avrupa üzerindeki hegemonyası ile dünya üzerindeki hegemonyasını kurdu. Putin rejimi, Avrupa'yı korkutarak, rekabete girişiyor.
ABD-Avrupa Birliği ise Ukrayna'yı silahlandırıyor ve Rusya'ya ekonomik yaptırımlar uyguluyor. Bu politikasının sonucu ise Ukrayna halkının yalnız bırakılması ve Rus emekçilerine yoksulluk, çözümsüzlük olarak geri dönüyor.
Çözüm devletler arasındaki tepişme ve müzakerelere bırakılamaz.
Çözüm Rusya başta olmak üzere tüm dünyada, tüm emperyalist taraflara karşı savaşa ve işgale son vermek için yürütülecek küresel mücadelelerde.
Rusya'nın birçok şehrinde, Putin'in baskısına boyun eğmeyen savaş karşıtları, tutuklanacaklarını bile bile "Ukrayna'da savaş hayır" diyerek sokağa çıkıyor.
Geçen Pazar günü Rusya'nın 5. büyük şehri Nijni Novgorod'da yapılan gösterilerde gözaltına alınıp tutuklananlar arasında DSİP'in kardeş örgütü Sosyalist Akım'ın iki üyesi de vardı.
Rus savaş karşıtları derhal serbest bırakılmalı. Ukrayna halkıyla dayanışmalıyız. Erdoğan yönetiminin Putin ile işbirliğine son! Savaşa ve işgale karşı küresel mücadeleyi büyütmeliyiz.