BM Genel Sekreteri Antonio Guterres iklim kriziyle ilgili gelişmelerin kaygı verici olduğunu söyledi.
Açıklanan son raporların durumun ağırlığını gösterdiğini vurgulayan Gueterres, “Dramatik bir durumla karşı karşıya olduğumuzu hala inkâr edebilecek kimse var mı” diye sordu.
BM Genel Sekreteri’nin Trump ve Bolsonaro gibi adamların iklim inkârcılığından habersiz olduğu düşünülemez ama bu türden verilerin otoriter liderleri etkilemesi mümkün değil. İklim inkârcısı otoriter liderleri etkileyecek olan, halklar tarafından teker teker koltuklarından edilmeleri.
Guterres, “Karbondioksit seviyeleri rekor seviyede. Sanayi devrimi öncesine göre 1,2 derece daha sıcak” diyerek yöneticilere iklim krizine karşı acil eyleme geçme çağrısı yaptı.
Bir başka çağrı da Birleşmiş Milletler Çevre Programı Başkanı Inger Andersen’den geldi. Uluslararası iklim koruma çabalarıyla Paris İklim Anlaşması'ndaki hedeflerin hala birbirinden çok uzakta olduğunu söyleyen Andersen, ölçümlerin yapılmaya başlandığından bu yana 2020'nin, en sıcak yazın yaşandığı yıl olarak kayıtlara geçtiğini söyledi.
Paris İklim Anlaşması 12 Aralık 2015'te imzalanmıştı. Anlaşma'nın uzun dönemli hedefi, endüstriyelleşme öncesi döneme göre küresel sıcaklık artışının 2°C'nin olabildiğince altında, mümkünse 1,5 derecede tutulmasıydı. Bu hedefler yapılan ölçümlerin gösterdiği gibi geride kalmış durumda. Küresel sıcaklık artışı şimdiden 1,2 dereceye dayanmış durumda.
Şimdi tehlikeli görünen, pandemiyle birlikte daralan ekonominin pandemi sınırlandıktan sonra açılırken, hangi hızla ve fosil yakıt çılgınlığını hangi düzeyde sürdürerek tetikleneceğinde. BM, raporlara göre sıcaklık artışının 3 derecenin üzerinde olabileceği uyarısı yaptı ve bütün ülkelere iklim olağanüstü hali (OHAL) ilan etme çağrısında bulundu.
38 ülke iklim OHAL’i ilan etmiş olsa da BM’nin bu çağrılarının bir anlamı yok. Gezegen alarm verirken görülmesi gereken, radikal önlemleri almanın bir zorunluluk olduğudur. Kapitalistler ve ülkeler arası kâr için rekabet yarışı, iklim krizini durduracak önlemlerin önündeki asli engeller. Fosil yakıt şirketlerinin işlediği suçları cezalandıracak, bu şirketleri savaş suçlusu gibi tüm hayata, canlılara ve kültürel birikime kasteden suçlular olarak ilan edecek önlemler hızla devreye alınmak zorundadır.