IBM, trans kadın olduğu gerekçesiyle işten çıkardığı Lynn Conway’den 52 yıl sonra özür diledi. Bu özür, LGBTİ+ hareketinin kazanımlarını ortaya koyması bakımından büyük önem taşıyor.
Conway, 1968 yılında çalıştığı şirkete bir trans kadın olduğunu bildirdikten sonra işten çıkartılmıştı. Aradan geçen 52 yıl sonra IBM Conway’den resmen özür diledi ve hayat boyu başarı ödülü verdi.
Bu özür ve ödül, Conway’ın hayatı boyunca maruz kaldığı ayrımcılığı, ötekileştirmeyi ve nefreti telafi etmiyor, ancak LGBTİ+ mücadelesinin kazanımlarını ortaya koyması bakımından geleceğe dair umut veriyor.
Atanmış cinsiyetleriyle gerçek cinsiyetleri arasında uyumsuzluk yaşayan trans bireyler, solaklık kadar doğal ve sıradan olan bu durum nedeniyle transfobiye maruz kalıyorlar. Transların en temel hakları her gün ihlal ediliyor, kendilerini gerçekleştirme imkanları ellerinden alınıyor, dışlanıyor, ötekileştiriliyor, nefret saldırıları düzenleniyor.
Her şeye rağmen trans hakları dünyanın birçok ülkesinde büyük mesafeler kat etti. Pek çok ülkede trans olmak “suç” kapsamından çıkartıldı, translar transfobiye karşı yasal koruma altına alındı, cinsiyet uyum süreçleri resmi sigorta kapsamına alındı.
Ancak Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede translar hâlâ nefret saldırıları sonucu ölüyor, hakarete uğruyor ve dışlanıyor. Trans hakları insan haklarıdır. İhlal edilen her hakkın, diğer hak ihlallerinin kapısını aralayacağını unutmamak gerekir.