Ülkede barınaklarda yaşayanlara göre, koronavirüs, “zenginlerin hayatta kaldığı” bir seçilim anlamına geliyor.
Batı dünyasını ve gelişmiş kapitalist toplumları dahi sarsan koronavirüsü, Küresel Güney’in fakir topraklarında yayıldığında çok daha dehşet verici bir etki yaratabilir.
Ülkede barakada yaşayanların hareketi olan ve tahliyelere karşı kamusal barınma hakkı için mücadele eden Abahlali baseMjondolo hareketinin liderlerinden S’bu Zikode “Yoksullar her zaman dışarıda bırakılıyor. Bu koronavirüs için de geçerli. Kritik bir eşikteyiz. Cumhurbaşkanı evlerimizde durmamızı, sosyal mesafelenmeyi uygulamamızı ve ellerimizi yıkamamızı söylüyor. Bu strateji, hekresin güvenli bir eve ve temel hizmetlere erişime sahip olduğunu varsayıyor” diyor.
İngiltere’de yayımlanan Socialist Worker gazetesine konuşan Zikode, “Suya ve düzgün bir sıhhi tesisata sahip olmayanlar bunu nasıl yapacak? Bu strateji, milyonlarca Güney Afrikalının hayatının gerçekliğine kör kalıyor” ifadelerini kullandı.
Kenar mahallelerde aileler eni ve boyu üçer metre olan barakalarda yaşıyor. 9 metrekarede 4, 6 veya 8 kişi yaşıyorsanız “mesafelenme” mümkün değil.
Abahlali baseMjondolo hareketinin Kadın Birliği’nden Nomsa Sizani “İnsan değil hayvan muamelesi görüyoruz. Koronavirüsle ilgili olanlardan hükümeti sorumlu tutuyoruz. Hükümet büyük toplanmaların olmaması gerektiğini söylüyor. Ancak bizim baraka mahallelerimiz çok sayıda insanı bir araya getiriyor. Bunun üzerine de otoriteler saldırıyor” diyor.
Durban şehrindeki eThekwini bölgesinin belediyesi, sıradan insanlara yardım etmek yerine, baraka mahallelerine saldırarak tahliyelere başladı.
Nomsa Sizani, bu baskınlar nedeniyle çocuklarının travmalar yaşadığını söylüyor:
“İktidardaki partinin sene başında sözünü verdiği ‘kadını güçlendirme’ meselesine ne oldu? Bizim için net ki bu güçlendirme barakalarda yaşayanlar için geçerli değil. Hükümet cinsiyet temelli şiddete karşı bir şeyler yaptığını söylüyor. Ancak bizim üzerimize silahlı adamları gönderiyor ve kadınlarla çocukları evsiz bırakıyor. Evsiz kalan kadın ve çocuklardan tecavüze uğrayan olursa bunun sorumlusu güvenliğimizi düşünmeyen hükümettir.”
Ekuphumeleleni bölgesindeki baraka yerleşimlerine, ülkede sokağa çıkma yasağı başladığından beri üç kez saldırı oldu. İnsanların yaşadıkları yerlerdeki materyaller kırıldı, benzin dökülerek yakıldı. Azania bölgesine yönelik saldırıda ise gerçek mermi kullanıldığı aktarılıyor.
Barakada yaşayanlar “Biz de koronavirüsle mücadeleye katılmak istiyoruz. Ancak ailenize ateş eden silahlı adamlardan daha kötü bir virüs olamaz. Dışarıda uyumak zorunda kalmaktan daha büyük bir virüs yoktur” diyorlar.
S’bu Zikode’ye göre “felaketler de politik”: “Salgınlar da politik. İyi imkanlara sahip olan bir özel hastaneye mi, yoksa bunlardan yoksun ve tıklım tıklım olan bir kamu hastanesine mi gideceğinizi ait olduğunuz sınıf belirliyor. İyi bir eviniz ve üç öğün yemeğiniz varsa koronavirüsü atlatma şansınız daha yüksek. Bunlardan yoksunsanız çok daha düşük. Koronavirüs, zenginlerin hayatta kaldığı bir seçilim yaratıyor.”