Son on yıldır inişli çıkışlı bir seyir izlese de sınıf hareketlerindeki yükseliş devam ediyor.
Hangi biçim altında olurlarsa olsunlar, kapitalist iktidarların işçi ve emekçi kesimlere layık gördükleri yaşam biçimleri bu kesimler için katlanılamaz oluyor. İşçiler, kapitalistlerin bu saldırılarına grev, genel grev, sokak gösterileri veya birçok ülkede tanık olduğumuz gibi genel bir isyana dönüşen eylemlerle yanıt veriyorlar.
Hindistan’da 200 milyon işçinin genel greve çıkmasının üzerinden çok zaman geçmedi. İran’da geçen yıl yaşanan ve on binlerce işçiyi kapsayan grevler ve işçi hareketleri bu yıl da tekrarlandı. Avrupa’da grevler artarken son iki yıldır Amerikan işçilerinin grevlerinin biri bitmeden diğeri başlıyor. En son metal işçilerinin grevine tanıklık ettik. İşçi sınıfı uzun bir durgunluk döneminin ardından yeni bir hareketlenme halinde. Birçok ülkede irili ufaklı grev ve eylemler gerçekleşiyor.
Bu eylemlerin kazananları da var. Sudan’da, Cezayir’de diktatörler devrildi. Şili’de, Irak’ta, Lübnan’da hükümetler istifa etti. Ekvador’da zam kararnamesi geri çekildi. Haiti, Irak, Honduras, Bolivya, Gine’de ayağa kalkan halkın mücadelesi bastırılamadı. İşçi sınıfının kitlesel olarak yer aldığı halkların ayaklanmalarının örnekleri giderek artıyor ve daha da artacak.
Halk hareketlerinin dinamizmi ve sürekliliği sermaye diktatörlüklerinin barbarlığıyla karşılaşıyor. Örneğin ölü sayısı Şili, Bolivya, Kolombiya’da onlarca, Irak’ta ve İran’da yüzlerce olarak veriliyor. İran’da eylemciler idamla tehdit ediliyor.
Kapitalist dünyanın içerisine girdiği çalkantılı dönem, daha da yoğunlaşarak, metropollere doğru yayılacak. Azalan kârlarını nasıl artıracaklarını Mercedes yöneticileri şöyle anlatıyor: 2022 yılının sonuna kadar ücretlerden 1,65 milyar avro tasarruf etmek için eski kazanılmış haklar geri alınacak.
Kapitalist sistemin içerisine girdiği krizden en az etkilenen Almanya’da bile işçi haklarına dönük saldırılar artıyor. Bu nedenle önümüzdeki dönemde, Avrupa’da işçilerin patronlarla daha sert çatışmalara gireceği ortada.
Kapitalistlerin saldırısı kaçınılmaz olarak karşısında işçi sınıfını bulacaktır. Asgariyle yaşamakla terbiye edilen ve bu yaşamı sürdürebildiği “normal” zamanlarda sömürülmesine çok da tepki vermeyen işçiler, elindeki ekmeğin son kırıntılarının da çekilip alınmasına sesiz kalmıyor. “Aniden” sınıf olma gerçeğini hatırlıyor, kapitalistlerin karşısına sınıf olarak dikiliyor.
(Sosyalist İşçi)