ABD-Türkiye heyetleri arasındaki görüşmelerden anlaşma çıkmadı.
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve ABD heyeti, Suriye'nin kuzeyinde kurulmak istenen 'güvenli bölge' ve S-400 krizini konuşmak için hafta başı Ankara'ya gelmişti.
Heyetler arasındaki görüşmelerin sonucunu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu duyurdu.
Çavuşoğlu, Nikaragua Dışişleri Bakanı Denis Moncada Colindres ile düzenlediği ortak basın toplantısında, "Bir oyalama olmaması gerekir bizim sabrımız tükendi. Bir an önce mutabakat olmalı. ABD ile mutabakata varamazsak, gereğini yaparız" diye konuştu.
S-400 yaptırımlarının gelmesiyle birlikte, Türkiye ordusu Suriye sınırına askeri ve silah sevkiyatını artırmıştı.
Anlaşmazlığın sebebi
ABD heyeti, Türkiye'nin F-35 savaş uçakları programından çıkarılması üzerine Ankara'ya geldi. Her ne kadar taraflar S-400 ve F-35'lerle Suriye'de 'güvenli bölge'nin ayrı konular olduğunu söylese de masaya yaptırımların gölgesi düştü.
James Jeffrey Ankara'yı ziyaret ederken, CENTCOM komutanı Orgeneral McKenzie ve ABD öncülüğündeki IŞİD Karşıtı Koalisyon’un temsilcilerinden Büyükelçi William Roebuck da Rojava'ya giderek SDG komutanlarıyla görüştü. Görüşmeler sırasında Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin YPG ile görüşmesini eleştirdi.
İktidar medyasına göre Türkiye masaya "ya güvenli bölge ya da operasyon" seçenekleriyle oturdu. Ankara, sınır boyunca uzanacak 'güvenli bölge'nin 30 kilometre derinlikte ve kendi kontrolünde olmasını istiyor. ABD ise 5 kilometre derinlikte ve koalisyon üyesi devletlerin askerleri tarafından korunacak bir 'güvenli bölge'den bahsediyor.
İlkinde 'güvenli bölge' Tel Abyad ve Kobane gibi Kürt şehirlerinin ortasına kadar uzanıyor. İkinci önerideyse Türkiye-Suriye sınırına bir tür tampon oluşturuluyor. ABD ile Türkiye'nin öncelikleri ve önerileri çok farklı.
Demokratik Suriye Güçleri ise sınırda 3 ya da 5 kilometrelik bir tampon oluşturmasını kabul edebileceklerini, ellerindeki ağır silahları da 20 kilometre derine çekebileceklerini, Türkiye tarafına herhangi bir saldırıda bulunmayacaklarını daha önce açıklamıştı. ABD arabulucuğuyla taraflar arasındaki gizli görüşmeler de anlaşmazlıkla sonuçlandı.
Türkiye'nin 30 kilometre derinlikteki ısrarının bir sebebi, Suriye'deki Kürt yönetimine izin vermemekse, diğer nedeni buraya mültecileri yerleştirmek istemesi. İçeride Suriyeli mültecileri göndermek için oluşturulan baskı kadar, İdlib'den kitlesel bir göçün yaşanabilecek olması da Ankara'yı sıkıştırıyor.
İdlib'de son zamanların en sert hava saldırıları yaşanıyor. İdlib'te ateşkes anlaşmasını Nisan ayında bozan Rusya'nın son hava saldırılarında 30'dan fazla sivil hayatını kaybetti. Bombardıman, çok sayıda Türkiye askeri üssü ile çevrili 'şiddetten arındırılmış bölge'yi de hedef aldı. Rusya ve Suriye ordularının hedefindeki şehirde 4 milyon kişi yaşıyor.