Hindistan Seçim Komisyonu'nun açıkladığı oy sayım sonuçlarına göre, Başbakan Narendra Modi liderliğindeki Hindistan Halk Partisi (BJP), parlamentonun alt kanadı Lok Sabha'daki (Halk Meclisi) seçimle belirlenen 543 sandalyeden 303'ünü kazanarak seçimlerden birinci parti olarak çıktı.
Bu sonuçlara göre, BJP, Meclis'te tek başına iktidar olmak için gerekli 272 sandalye sayısını rahat şekilde aşmış görünüyor.
Modi'nin zaferi, yoksullar, dini ve kast azınlıklar için büyük bir tehlike arz ediyor. Aşırı sağcı lider, Hindu milliyetçiliği üzerinden örgütleniyor. BJP, Hindistan'daki 200 milyon Müslüman'ı "içerideki düşman" olarak tanımlıyor.
Hindu milliyetçileri, Müslümanları, Hindu kadınlara "sarkıntılık" etmekle ve kutsal olarak gördükleri inekleri yemekle suçluyorlar. Böylesi suçlamaların sonunda Müslümanlar ülkede sık sık linç girişimlerine uğruyor ve ölümler oluyor. Modi bunlara karşı gibi gözükse de tabanını motive etmek için bu saldırılara ihtiyaç duyuyor.
Pakistan ile savaşa yol açabilecek gerginlikleri de kullanan Modi, seçmenlerine, kendisine yalnızca oy vermeyeceklerini, "bir teröristi göğsünden vuracak tetiği çekeceklerini" anlatıyor.
Hindistan'da işsizlik, 1970'lerden beri en yüksek seviyelerde.
Ülkede kadınlar, öğrenciler ve işçiler sosyal hakları için mücadeleler inşa ediyorlar. Sol ise bunlar yerine parlamenter taktiklere odaklanıyor. Buna rağmen, Komünistler, son 20 yıldaki en kötü performanslarını gösterdiler. Geçmiş dönemlerde güçlü muhalefet partileri inşa eden sol, ezilenlerin hakları için mücadele eden hareketler inşa etmeye geri dönmeli.