Gotik mimarinin en önemli örneklerinden biri olan, Paris'teki 856 yıllık Notre Dame katedralinde dün çok büyük bir yangın çıktı.
Kilisenin çatısında çıktığı belirtilen yangının hızla bütün yapıyı sarması sonucu Notre Dame’ın merkez çan kulesi ve 800 yıllık ahşap çatısı çöktü.
Dört saatten uzun süre boyunca kontrol altına alınamayan yangının gelinen noktada, Paris itfaiyesi alevlerin yoğunluğunun azaldığını açıkladı. İçişleri Bakan Yardımcısı Laurent Nunez de, katedralin iki ikonik kulesinin kurtarıldığını ve ana yapının ayakta kalacağını söyledi. Bir itfaiyecinin ise ağır yaralandığı açıklandı.
Katedral, UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde bulunuyordu.
Öte yandan, görgü tanıkları ‘geriye bir şey kalmayacağı’ yorumları yapıyor. Notre Dame Katedrali Sözcüsü Andre Finot, “Her şey yanıyor, 19. yüzyıldan, 13. yüzyıldan kalan her yer yanıyor, hiçbir şey kalmayacak” dedi.
Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo ise kilisenin içindeki bazı sanat eserlerinin kurtarıldığını bir tweet ile duyurdu.
Yangını bir 'trajedi' olarak tanımlayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise "Gurur duyalım, çünkü bu katedrali 800 yıldan daha uzun bir süre önce biz inşa ettik ve yüzyıllar boyunca büyütüp geliştirdik. Bu gece kati bir şekilde söylüyorum, birlikte yeniden inşa edeceğiz" dedi.
Fransa halkı, ülkenin en önemli ortak değerlerinden biri sayılan Notre Dame Katedrali’ndeki yangının ardından yas tutuyor. Yüzlerce kişi söndürme çalışmalarını izlemek için Seine Nehri’nin kıyısına akın ederken, Katolikler gözyaşları içinde Ave Maria ilahisini söyleyerek ağıt yaktı. Fransa çapında birçok kilise de Notre Dame’a ‘saygı’ için eş zamanlı olarak çan çaldı.
Reuters, yaklaşık 9 saat sonra yangının kontrol altına alınarak söndürüldüğünü duyurdu. Çalışmalarda 500 itfaiyeci yer aldı.
Paris'in en ünlü tarihi eserlerinden Notre Dame Katedrali, her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor.
12. yüzyılda yapılan katedral, Victor Hugo'nun başyapıtı "Notre-Dame'ın Kamburu" romanı ve romandan uyarlanan müzikale de ilham olmuştu.
Ancak tarihi yapının duvarlarındaki çatlakların giderek belirginleşmesi ve bazı kısımlarının dökülmeye başlaması sonrası restorasyon çalışmaları başlatılmış, restore edilen kısmında bulunan bronz heykeller kaldırılmıştı.