Terörist bir ittifak: Christchurch'tan FPÖ'lü İçişleri Bakanı Kickl'a

27.03.2019 - 18:10
Haberi paylaş

DSİP'in Avusturya'daki kardeş örgütü Linkswende jetz!'den (Sola Dönüş, hemen şimdi) David Albrich, Christchurch saldırısı ile Avrupa'daki ırkçılık arasındaki bağlantıyı yazdı. 

Çağımızın en fazla kabul gören aşırı sağcı komplo teorileri, birtakım karanlık güçlerin - batılı hükümetler, George Soros gibi büyük "Yahudi" kapitalistler ve benzerleri - kendi halklarını sistematik olarak Müslümanlarla "değiştirdiği" ve buna karşı mücadele edilmesi gerektiği hezeyanını dile getirir. Yeni Zelandalı katil de, eylemini FPÖ ve "Kimlikçiler Hareketi" tarafından birlikte geliştirilen ve parlatılan bu ideolojiye dayandırıyordu.

"Kimlikçiler Hareketi" (KH) başkanı Martin Sellner, pazartesi günü Youtube'da "bugün berbat bir gün" diye sızlanıyordu. Polis, Sellner'in evini basmış, dizüstü bilgisayarına ve cep telefonuna el koymuştu çünkü Sellner'in Yeni Zelandalı Nazi terörist Brenton Tarrant'dan "orantısız ölçüde yüksek" bir bağış aldığından şüpheleniliyordu (nitekim bu arada bu bağışı aldığını itiraf etmek zorunda kaldı). Sellner, 15 Mart'ta Christchurch'da iki camide 50 kadın ve erkek Müslüman'ı soğukkanlılıkla öldüren teröriste, bir teşekkür e-postası bile göndermişti (Sellner, elbette bütün bağışçılara aynı mektubu gönderdiklerini söylemeyi ihmal etmiyordu). Sellner hakkında "terörist bir örgüt kurmak ve bu örgüte üye olmak" savıyla soruşturma başlatıldı.

Tarrant'tan ve - 2011 yılında Tarrant ile aynı nedenlerle Norveç'te 77 kişiyi öldürmüş olan - Norveçli katil Anders Behring Breivik'ten uzun bir süre önce FPÖ Başkanı Heinz-Christian Strache, "İslamcılığa" karşı "savaş giysilerinin" kuşanılması gerektiğini söylemişti. Viyana'nın Türkler tarafından kuşatılmasını konu edinen ırkçı bir karikatürde, Strache küçük bir sarışın çocuğa, "Mustafa"nın kafasına sapanla bir taş "çakmasını" söylüyor, böylece ortaya kolaylıkla şiddet çağrısı olarak okunabilecek bir durum çıkıyordu. Strache, 2017'de Schwechat'ta düzenlenen "Viyana'nın Türk Kuşatmasından Kurtuluşu Anması"na bir çelenk koymayı ihmal etmemişti. Bütün bunların arka planındaysa bir sistem bulunuyor.

Sistematik şiddet perspektifi

Alman aşırı sağ uzmanı Hajo Funke, katilin fikirlerinin arkasında "beyaz ırkı göçmen Müslümanlar tarafından yok edilmekten kurtarmak için" şiddet eylemleri perspektifine sahip istikrarlı bir program" görüyor. Funke'ye göre bu program aşırı sağcı partiler tarafından destekleniyor. Avusturya Direniş Dokümantasyonu Arşivi, Tarrant'ın manifestosunun analizini yaparak Kimlikçiler gibi "yeni sağ" gruplarla "bol miktarda retorik ve ideolojik çakışma" tespit etti.

Tarrant da eylemini Viyana'nın tarihte Türkler tarafından kuşatılması olayına dayandırıyor. Breivik de aynı olaya dayanarak, Tarrant için örnek oluşturmuştu. Katil, katliamda kullandığı silahın şarjörüne, başka tarihlerin yanı sıra "Viyana 1683" yazmış, böylece İkinci Viyana Kuşatması olayına referans vermişti ki, bunun aynısını Strache de yapmıştı. Tarrant "Avrupa'nın savunulması" adı altında güya Müslüman "fatihleri" ve "istilacıları" öldürmüştü. Katliamını haklı çıkarmak amacıyla yazdığı manifestosu "Büyük Yer Değiştirme" başlığını taşıyordu.

Nazilerde olduğu gibi

Aşırı sağcıların komplo teorisi, bu "gelişmenin" belirli bir plan çerçevesinde yapıldığını öne sürer. Sellner bunu şu şekilde ifade ediyordu: "'Büyük Yer Değiştirme' bir 'tesadüf', başımıza gelen tarafsız bir 'doğal felaket' değil. Bu istenilen, izin verilen ve planlanan bir şey." Sellner, Renaud Camus'un Büyük Yer Değiştirmeye Karşı Direniş (2016) başlıklı kitabının sonsözünü yazmıştı. Sellner, burada kim olduğunu açıkça belirtmediği bir seçkinler grubunun "nüfusun yer değiştirmesi" için çalıştığını ve Avrupa'ya bilinçli olarak göçmenler yerleştirdiğini ifade ediyordu.

Nazilerin "Volkskörper"¹ metaforuna şaşırtıcı bir şekilde benzeyen bir pasajda, Sellner şöyle diyordu: "'Göçmenler, hoş geldiniz!' çılgınlığına kapılmış olan Avrupa, üzerinde deney yapılması için yatağında iğneyle sakinleştiren bir adama benziyor […] Damarlarına ağır ağır uyuşturucu ve güçten düşürücü bir zehir enjekte ediliyor. Direnme gücü gözle görülür bir şekilde azalıyor." Christchurch katili, bu iğrenç ırkçı propagandayı Sellner'e yaptığı 1500 euro bağış ile ödüllendirmişti.

Katliamdan sonra - tekrarlayalım: Katliamdan sonra! Kimlikçiler Hareketi Viyana'da "Büyük Yer Değiştirmeye Karşı!" pankartıyla meşaleli bir yürüyüş yaptı. Bu, ırkçı katliamın süslenmemiş bir şekilde onurlandırılmasından başka bir şey değil.

FPÖ ve "Kimlikçiler Hareketi"

Büyük yer değiştirme masalı FPÖ liderliği tarafından geliştirildi ve bugüne dek daima gündemde tutuldu. Nazi dilinde buna "nüfusun değiştirilmesi" ya da "etnomorfoz" deniliyordu. Strache, Tarrant'dan çok önce SPÖ, ÖVP ve Yeşiller'in "organize ve sinsi bir şekilde nüfusun değiştirilmesi" için komplo kurdukları fikrini yaymaya başlamıştı.

Strache, "kızıl-siyah kitlesel göç" nedeniyle "çok yakın bir gelecekte kendi ülkemizde azınlıkta kalacağız" diyordu. Avrupa Yol Ayrımında (2014) başlıklı metninde ise - yine nasyonal sosyalizmin tipik sloganlarından biri olan - "öncü kültürümüzün" korunması için "Avrupa değerlerinin İslamlaşmaya karşı kararlı bir şekilde savunulması" gerektiğini yazıyordu.

Eski savunma sporları sporcusu ve şimdinin başbakan yardımcısı Strache, Alman Pegida eylemcisi Tatjana Festerling'i Burschenschaftler² Balosu'nda ağırlamıştı. Festerling, Avrupa'nın bütün sınırlarına "Doğudaki son Beyaz Avrupa'yı şiddet yanlısı Müslüman işgalcilere ve komünist küreselleşmecilere" karşı koruyabilmek için, gerekli bütün "silah savunma sistemleri"nin konuşlandırılmasını talep etmişti.

Strache'yi 2015 yılında Kimlikçiler'in liderliğiyle birlikte gösteren fotoğraflar da mevcuttur. Kimlikçiler'in Viyana Üniversitesi'nin gösteri salonunda mülteciler tarafından sahnelenen bir tiyatro gösterisini basmalarından ve etrafa kan saçmalarından sonra, Strache Kimlikçiler Hareketi'nin "partilerden bağımsız, sol olmayan bir yurttaş hareketi" şeklinde zararsızlaştırarak koruması altına almıştı.

"Avrupa'nın savunucuları"

FPÖ'lü Johann Gudenus, Christchurch katliamından sadece bir hafta önce yine "Viyana'nın İslamlaştığı" hezeyanlarını sayıklıyordu. Tarrant da politik manifestosunda FPÖ'nün ve KH'nin bu fikirlerini anlatmıştı. Avrupa'nın Müslüman "fatihlerinden" intikam almak için eyleme geçtiğini söylüyordu. Müslümanlar milyonlarca Avrupalıyı ülkelerinden kovmuşmuş. Ayrıca bunun sadece "İslam karşıtı" bir saldırı olduğunu da belirtiyordu. İslam milletlerinin "doğum oranları yüksekmiş" ve bu yüzden "kendilerini nüfusumuzla değiştireceklermiş".

2016'da FPÖ Genel Sekreteri Herbert Kickl, Linz'te düzenlenen "Avrupa'nın Savunucuları" Kongresi'nde - Strache'nin konuşmalarını yazan kişiye göre "çok normal kişilerin katıldığı bir kongre" - ana konuşmayı yapmıştı. KH ve Neonazi örgütü Arbeitsgemeinschaft für demokratische Politik³ (AfP) de kongrede liderlik düzeyinde temsil ediliyordu. Kickl katılımcılara atıfta bulunarak "solculara ve ana akım medyaya karşı savunulması gereken ideolojik düşüncelerimizden" söz ediyordu.

Ancak Sebastian Kurz gibi politikacıların da Müslümanlara ayrımcılık yaptığını ve Kickl'e yasamada hak verdiğini de unutmadan belirtmek gerekir. Hajo Funke haklı olarak, "Hem kamuda, hem de siyasette İslam nefreti bir an önce sona ermelidir" talebinde bulunmaktadır.

Kickl, Strache, FPÖ ve "Kimlikçiler Hareketi" uyguladıkları sözlü şiddetle, gerçek fiziksel şiddetin yeşerdiği tarlaya gübre atıyor. FPÖ, hükümet nezdinde uyguladığı, çirkefliğin hakim olduğu zehirli bir iklim yaratma politikasını, mültecilere, Müslümanlara, Yahudilere ve diğer gruplara uygulanan şiddetin kitleler tarafından doğal karşılanmasına kadar sürdürmeye niyetli görünüyor.

Brenton Tarrant'ın bu daha sabırsız, korkunç eylemi, tehlikeli bir fark olarak bu stratejinin içinde yer alıyor. Bu terörist ittifak, farklı stratejilerinden bağımsız olarak, Avusturya hükümetine kadar uzanıyor.

David Albrich

(Linkswende.org'daki Almanca orijinalinden çeviren Atilla Dirim)


1. Halkın bedeni. Nazilere göre devlet, halkın biyolojik özelliklerinin toplamından meydana gelmişti, bu yüzden canlı birorganizmaydı ve içindeki zarar veren unsurlardan arındırılması gerekiyordu - ç.n.

2. Milliyetçi/Muhafazakâr Gençlik Birliği - ç.n.

3. Demokratik Siyaset İçin Çalışma Grubu - ç.n.

Bültene kayıt ol