Sarı Yelekliler: Önce Macron vazgeçti

06.12.2018 - 13:44
Haberi paylaş

Sarı Yelekli sosyalist aktivist, Yeni Antikapitalist Parti (NPA) üyesi Sylvestre Jaffard, hareketin durumunu, solu ve Macron'un krizini Marksist.org için yazdı:

4 Aralık Salı günü Başbakan Edouard Philippe “sarı yelekliler” hareketi katılımcılarını pasifize etmeyi amaçlayan bir dizi önlem açıkladı. Hareketin cevabı açıktı: Bunlar çok az ve artık çok geç. Benzindeki vergi artışları ile doğalgaz ve elektrikten alınan vergilerdeki artışların geçici olarak durdurulmasının üç hafta önce bir etkisi olabilirdi ama hareket öyle bir şekilde gelişti ki, bu alttan alma, gerçekten öfkenin nedenlerini incelemek amacı güden bir hareketten çok bir zayıflık olarak gözüküyor.

Öngörülemez

Üç hafta önce hareket ilk patlak verdiğinde kimse onun ulaşacağı yoğunluğu tahmin edemezdi. Benzin fiyatlarındaki artışa karşı çıkan çevrimiçi imza kampanyaları ve Facebook gruplarına on binlerce kişi imza verdi veya katıldı. İnsanlar kitlesel eyleme desteklerini açıklıyorlardı ama tıklamaların gerçek hayattaki mücadelelere dönüşüp dönüşmeyeceğini tahmin etmek imkânsızdı. Dahası o zaman henüz hiçbir sendika veya solcu güç harekete dâhil olmamış olduğundan ve hareketin kamuoyunda öne çıkan bazı yüzlerinin sağcı ve faşist bağlantıları olduğundan örgütlü solun tutumu hareketi hiçe saymakla, ona tamamen düşmanlık arasında değişiyordu. Geçmişte benzer gösteriler nakliye patronları tarafından yönlendirilmişti. Yine de bazı aktivistler iş arkadaşlarının ve komşularının eylemlere olan ilgisini fark etti ve o gün ne olacağını izlemeye karar verdi.

Sarı Yelekliler niye isyan ediyor?

17 Kasım’daki ilk eylemin gücü herkesi şaşırttı. Yol kapatmalara ve gösterilere katılan yüz binlerce kişi, her şoförün yasal olarak arabasında taşımak zorunda olduğu sarı, yüksek görünürlük sağlayan yeleklerini giyiyordu. Bu tür yelekler aynı zamanda emekçilerin yaptığı, yol bakımı, inşaat, boru döşeme gibi bir dizi işle de bağlantılı. Hem aktivistlerin söylediği hem de medyanın gösterdiği bu hareketin bir sınıf öfkesine dayandığı; benzin fiyatlarındaki artış bardağı taşıran son damlaydı, ama röportaj yapılan eylemciler düşük ücretlerden, emeklilik maaşlarının azlığından, bozulan kamu hizmetlerinden bahsettiler. Macron’un bilhassa küstah olan tarzı bütün bunların üstüne tuz biber ekti; röportajlarında ve açıklamalarında “bir hiç olan insanlar”, “eğer yan sokağa kadar gitmeye zahmet etse iş bulacak olan” işsizler ve “değişime direnen Galyalılar” hakkındaki açıklamaları ona olan öfkeyi arttırdı.

Macron’un onu titizlikle görmezden gelse de, bu öfke sonraki iki hafta boyunca da yatışmadı. Pek çok yerde şiddet olayları patlak verdi; bazı yerellerde kamu binaları ve hız radarları yakıldı. Bu şiddet 24 Kasım ve 1 Aralık’ta Paris’in zengin bölgelerinde yaşanan isyanlarla doruğa ulaştı.

Akaryakıt zammı iptal ediliyor: Fransa'da Sarı Yelekliler kazandı!

Sınıf öfkesi

Açıkça sınıf öfkesinden beslense de hareket kendisini “apolitik” olarak nitelendirdi. Onu birleştiren semboller şu ana kadar yalnızca sarı yelek, Fransız bayrağı ve Fransa milli marşı oldu. Bunlar ırkçıların ve faşistlerin kendilerini rahat hissetmelerini sağlasa da, pek çok eylemleri bu sembollerin devrimci anlamlarına referans vermeyi tercih ediyor. Eylemciler 1789’u, 1936 grevlerini ve 1968’in sosyal zaferlerini çoğu kez ilham kaynakları olarak sayıyorlar. “Apolitik çizgi”nin olumlu bir tarafı da var; sözcü olmaya özenen biri aşırı sağ ile açıkça özdeşleştiği zaman hareket tarafından kınanıyor. Gerçek şu ki, sözcülerden oluşan ulusal bir organ oluşturma yönündeki çabaların hiçbiri şu ana kadar başarıya ulaşmadı ve hareket büyük oranda lidersiz kalmayı sürdürüyor. Bu rolü oynamak için girişilen son teşebbüs kendilerine “özgür sarı yelekliler” adı veren bir dizi sağcının şiddete bulaşan göstericileri kınayıp Macron’a krizden çıkabilmesi için bir yol önerebileceklerini söylemesi oldu. Macron fırsatı değerlendirip onları görüşmeye çağırdı ama “özgür sarı yelekliler” tabandaki sarı yelekliler tarafından kendilerine “ölüm tehditleri” yapıldığını söyleyerek görüşmeye gitmediler.

Macron'un krizi büyüyor: Sarı Yelekliler yine sokaktaydı

Sol ve hareket

Hareket ilerledikçe solun tutumu belirgin bir şekilde değişti. Düşmanlık ve yok sayma yerini destek ile harekete katılma ve onu etkileme yolundaki çabalar aldı. Hareketin biçimsel olmayan yapısını ve ülkenin farklı bölgelerine göre değişen doğasını düşünürsek bu kolay bir iş değil. Pek çok şaşırtıcı durum yaşandı ama çoğu olumlu yöndeydi.

Ulusal düzeyde CGT sendika federasyonunun yaklaşımı ilgisizlikten de öteydi ama pek çok yerelde CGT eylemcileri sarı yelekliler içinde yer aldılar ve eylemleri daha tutarlı bir siyasete çekmeye katkıda bulundular. En az bir vakada, sarı yelekliler aşırı sağ unsurlara karşı desteğe ihtiyaç duyduklarını söyleyerek CGT’ye gidip kendilerine katılmasını istediler. Farklı radikal sol gruplardan eylemciler de eylemlere katıldılar ve hareketin stratejisini tartışmak için ülkenin farklı yerlerinde pek çok açık toplantı yapılıyor.

24 Kasım Cumartesi günü Fransa’nın pek çok yerinde polis şiddetine karşı eylemler de gerçekleşti. Çoğu yerde bu eylemler sarı yeleklilerden uzakta gerçekleşti ama Montpellier’de sarı yelekliler kadınların yürüyüşü kent meydanına ulaştığında onu alkışladı.

1 Aralık Cumartesi günü ırkçı polis şiddetine karşı kurulan bir komite tren makinistleriyle birlikte Paris’teki sarı yelekliler eylemine katıldı. Binlerce sarı yelekli eylemci çoğunlukla siyah ve Kuzey Afrikalı olan eylemcilerin arkasında yürüdü. Aynı zamanda antifaşist eylemciler Champs-Elysées isyanında bulunan Nazilerle kavga edip onların hakkından geliyordu. Zafer Anıtı’nın üzerindeki yazılamalardan biri “aşırı sağ kaybedecek” idi.

Her ne kadar bu müdahaleler dağınık olsa da, hareketle ilişkiye geçmeye yönelik gayet yerinde bir istekliliğe işaret ediyorlar. Bir sonraki adım 8 Aralık Cumartesi olacak; küresel ısınmaya karşı o gün yapılacak olan kitlesel yürüyüşler haftalar önceden planlanmıştı. Hükümet yürüyüş örgütleyicilerine yürüyüşü iptal etmeleri için baskı yapıyor. Ancak yürüyüşün potansiyel katılımcılarından pek çok kişi bunun kabul edilemez olduğunu ve yürüyüşün sarı yeleklilere katılması gerektiğini düşünüyor. Pek çok sarı yelekli eylemci yeşil politikalara karşı olmadıklarını ancak geliri yeşil politikalara bile aktarılmayan benzin vergilerinin yoksullara ödetilmesine karşı olduklarını belirttiler. Harekete katılan yüz binlerce insan, hareketteki katılımları sayesinde iklim değişiminden ırkçılığa, polisin rolünden, kapitalizmin rolüne pek çok konuyu tamamen yeni bir şekilde tartışmaya başlıyor.

Fransa’da Macron’a karşı isyan büyüyor

Yeni eylemler için teşvik

Hareket diğer pek çok hoşnutsuzluğa da kendini ifade etmesi için ilham veriyor. Geçtiğimiz Pazartesi ambulans şoförleri özelleştirmeleri protesto etmek için parlamentonun önünü bloke ettiler. Lise öğrencileri greve gitti ve binlercesi gösteri yaptı, pek çok yerde sarı yeleklilere katıldılar ve polisle çatıştılar. Üniversite öğrencileri yabancı öğrencilerin öğrenim harçlarındaki artışı protesto ediyorlar. Liman işçileri ve kamyon şoförleri grev yapıyorlar.

Açılan her yeni mücadele cephesi aşırı sağın hâlâ sarı yeleklileri destekliyormuş gibi yapmasını daha da zorlaştırıyor. Le Pen hâlâ onları desteklediğini söylüyor, ama eylemlere çağrı yapmayı bıraktı ve –şimdi sarı yeleklilerin temel talebi olan– asgari ücretin arttırılmasına karşı çıktığını açıkladı. Şimdi polise olan desteğini vurguluyor ve düzenin yeniden sağlanmasını istediğini söylüyor.

Sarı yeleklilerin sınıf eylemi için daha kalıcı bir foruma mı dönüşeceğini yoksa Macron’un hareketin önde gelen daha uysal kişilerini kendisine yedeklemekte ve tavizlerle baskıların bir birleşimini kullanarak işleri sakinleştirmekte başarılı mı olacağını bilmek, hareketin nereye evrileceğini tahmin etmek güç. Açık olan bir şey var: Macron’un toplumda dar bir tabanı olan zayıf bir başkan olduğu kanıtlandı. Yüz binlerce insan kendi güçlerinin farkına vardı ve daha önce üzerine düşünmedikleri sorunlar hakkında düşündü. Sosyalistlerin görevi onlara seslenmek, siyasetimizi kitle hareketinin deneyimleri ile zenginleştirmek ve bizi ileriye taşıyacak yolun sosyalist devrim olduğuna katılanları örgütlemektir.

(Türkçe'ye çeviren: Onur Devrim)

Fotoğraf: "Mayıs 68'i yapmıştım, şimdi Kasım 2018'i yapıyorum"

Macron'a karşı on binlerce “Sarı Yelekli” sokakta

Bültene kayıt ol