İsveç aşırı sağının kazanımlarının kökeninde ırkçılık var

13.09.2018 - 08:01
Haberi paylaş

Sarah Bates, İsveç'te oy oranlarını arttırarak kilit parti konumuna gelen İsveç Demokratları'nın faşist kökenlerini ve nasıl yükseldiklerini anlatıyor. 

İsveç’te saldırgan ve göçmen karşıtı partinin rekor sayıda oy almasını ırkçılar kutladı.

Aşırı sağcı İsveç Demokratları 2014 seçimlerinde 12.9 olan oy oranını 17.6’ya yükseltti. Partinin lideri Jimmie Akesson seçimlerin “gerçek kazananının” kendileri olduğunu söyledi.

Bu sonuç onları olası bir “iktidar belirleyen” pozisyonuna getiriyor.

Seçimler, göçmen karşıtı etkili konuşmalar, sağlık sisteminin krizi ve kamu sektöründeki kesintilerin etrafında şekillendi.

İsveç parlamentosu Riksdag’da partiler 2 koalisyon içinde çalışıyor. Sosyal Demokratlar ve Yeşiller’den oluşan iktidar koalisyonu tekrar birinci geldi fakat oyları 3 puan azalarak 40.6’ya geriledi.

Ilımlılar, Liberaller, Merkez ve Hristiyan Demokratlardan oluşan ittifak grubu 40.3 oy oranıyla ikinci geldi.

Sonuçlar, Sosyal Demokratların grubunun sağcı gruba göre sadece 2 fazla sandalyeye sahip olduğu ve toplamda çoğunluğu sağlayamadıkları anlamına geliyor. Seçmenler ana partiler kendilerini hayal kırıklığına uğrattıkları için eski sadakatlerini kaybediyorlar.

sveç devlet televizyonu SVT’nin seçim sonrası yaptığı araştırmaya göre seçmenlerin %41’i 2014’te oy verdikleri partiden farklı bir partiye oy verdiler.

Akesson “Önümüzdeki haftalar, aylar ve yıllarda İsveç’te neler olacağına dair çok büyük etkimiz olacak” diyerek böbürlendi.

Irkçıların sürekli yükselişi

Bir ihtimal de merkez-sağ blokun İsveç Demokratları’nın parlamenter desteğini alarak hükümeti kurması fakat Başbakan ve Sosyal Demokratlar’ın lideri Stefan Lofgen ana akım partilerin hükümeti kurma konusunda “ahlaki bir sorumluluğu” olduğunu söyledi.

Logfen, “İsveç Demokratları hiçbir zaman toplum yararına olacak bir şey yapmadılar ve yapmayacaklar. Onlar sadece bölünmeyi ve nefreti artırıyorlar” dedi. 

Bu seçimlerde bütün ana partilerin oylarında düşüş yaşandı. Sosyal Demokratlar’ın oyu %28.4’e düştü. Bu, 21. yüzyılda aldıkları en düşük oy.

Buna karşılık İsveç Demokratları, kuruldukları 1988 yılından bu yana neredeyse her seçimde oy oranını artırmayı başardı. 2010 yılında aldıkları 5.7’lik oy oranı onlar için dönüm noktası oldu ve tarihlerinde ilk defa meclise girdiler. Bu durum İsveç genelinde büyük gösteriler yapılmasını tetikledi.

Yakıcı sorunlar

2010 yılındaki bu başarı 2006’da yapılan büyük çaplı değişim sayesinde geldi. Parti, logosunu yanan bir meşaleden sarı ve yeşil çiçeklere çevirmişti.

Ama örgüt aşırı sağcı geçmişini saklamak için çok çaba sarfetti. Parti faşistler tarafından kuruldu. “İsveç İsveçli Kalsın” şeklindeki Nazi sloganını 2000lerin başlarına kadar kullanmaya devam ettiler. Parti toplantılarında Nazi üniformaları giymeyi ve gamalı haç bayrakları taşımayı ancak 1996 yılında yasakladılar.

Ancak kendilerini açıkça faşist olarak tanımlamak İsveç Demokratları’nın sadece geçmişinde kalan bir şey değil. İsveç Demokratları’nın Orkelljunga şehir konseyi adayı Martin Silhen, Facebook sayfasında “Hitler kötü değildi” yazdı. Ayrıca “Hitler’in Yahudi vebasını Avrupa’dan insancıl bir şekilde temizlemeyi istediğini” yazdı.

İsveç Demokratları’nın içinde Nazi kıyafetleri giyen Nasyonal Sosyalist Cephe ve İskandinav Direniş Hareketi üyeleri de var.

Akesson, daha önceden Nazi gruplarının içinde olanlardan ancak “değiştiklerini ve değelerinin geliştiğini makul bir şekilde gösterebilen” kişileri kabul edebileceğini söyledi.

Avrupa’da ırkçılık yükseliş eğiliminde ve bunun durdurulması gerek.

Sarah Bates

(Socialist Worker'daki İngilizce orijinalinden çeviren Berkay Bağcı) 

Bültene kayıt ol