İklim krizi, salgın döneminde artarak devam ediyor

23.05.2020 - 09:21
Haberi paylaş

​İklim değişimine dair alarm veren gelişmelere hemen her hafta bir yenisi ekleniyor.

Küresel sıcaklıkların ölçümünde en güvenilir kaynak olan NOAA, Mayıs ayı içerisinde iki önemli açıklamada bulundu.

NOAA’ya göre Nisan ayı, ölçümlerin başladığı 1880 yılından bu yana en sıcak ikinci Nisan oldu. 2016 yılından sadece 0,07 derece daha az çıktı dünya sıcaklık ortalaması. Ancak metodolojik olarak bazı farklılıklar içeren NASA ölçümlerine göre ise Nisan ayı sıcaklık rekoru kırdı ve 2016 Nisan ayını 0,04 derece aştı. 

Okyanus sıcaklıkları ise Nisan ayında bilinen en yüksek sıcaklığa ulaşarak rekor kırdı. Bilim insanları önceki aylarda yaptıkları açıklamada, çok daha geç olmasını bekledikleri okyanus akıntı hızları değişiminin görülmeye başladığını söylemişlerdi.

NOAA’nın ikincisi önemli açıklaması da atmosferdeki karbondioksit miktarında kırılan yeni rekor hakkındaydı. Buna göre, 1 Mayıs tarihinde atmosferdeki karbondioksit miktarı 418.03 ppm (milyonda bir parçacık) oldu. 2020 yılı içerisinde ilk rekor ölçüm 21 Ocak tarihinde 415.79 ppm ile kaydedilmişti. 10 Şubat tarihinde ise 416.08 ppm ile yeni bir rekor kırılmıştı. Dört ay içerisinde yaşanan bu radikal artış çok büyük bir tehlikenin gelmekte olduğunu gösteriyor.

Salgın nedeniyle kapanan ekonomiler ve azalan uçuşların karbon salımını %5 azalttığı söylenmişti. Dolayısıyla ppm artışının olmamasını beklenirdi. Ancak dev orman yangınları (Siberya’da örneğin Nisan ayında normalin on kat üzerinde yangın olmuş), ormansızlaştırma (Amazonlarda Ocak-Mart aylarında geçen yılın aynı aylarına göre %51 daha fazla orman yok edilmiş), azalsa bile devam eden yüksek miktarda karbon salımı ve okyanus ve ormanların azalan karbon yutma kapasitesi bu rekor artış hızının nedenleri.

Bu artış hızı bize gezegeni kurtarmak için çok hızlı ve çok radikal adımlar atmamız gerektiğini gösteriyor.

50 yıl içinde 3,5 milyar kişinin toprakları yaşanamaz olacak

Son haftalarda yayınlanan bir başka araştırma sonucu da iklim değişimi durdurulmadığı takdirde yaşanacak olan felaketin boyutunu gözler önüne seriyor. 

Küresel ısınmayla mücadelenin tüm yetersizliğine rağmen iki derecenin altında tutulmaya çalışıldığını biliyoruz. İklim hareketi ise 1,5 derecenin altı hedeflenmeli diyor. Ancak bu hedefler bir ortalama. Yani dünyanın %70’ini kapsayan okyanuslarla birlikte alınan bir ortalama. Oysa insanların yaşadığı kara parçalarında sıcaklık çok daha yüksek olacak.

Bu noktadan yola çıkan bir araştırmanın Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde yayınlanan sonuçlarına göre insanlık 6 bin yıldır 11-25 derece sıcaklık arasındaki bölgelerde yaşamış. 29 derece üstü ise insanlık için yaşanamaz sıcaklık deniyor araştırmada çünkü yiyecek üretilemiyor. 

Bugün ortalama 29 derece üzerinde olan sadece çöller var ve bu dünyanın sadece %1’ini oluşturuyor ancak küresel ısınma engellenmezse 50 yıl içerisinde dünyanın %19’u bu sıcaklık ortalamasına ulaşacak ve bu da 3,5 milyar insanın ölümü veya göç etmesi anlamına geliyor.

Bu gelişmeler 50 yıl sonra değil bugünden başlayarak yaşanıyor. Geçen hafta Science Advances dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, daha şimdiden 1979-2017 arasında hiç görülmedik şekilde, binlerce yeni bölgede ölümcül hava kombinasyonu oluştuğu yer aldı. 

Aşırı sıcaklar, yüksek nem ile birleştiğinde ölümcül hava koşullarına neden oluyor. Terleyemeyen vücut birçok organın çalışmasının durmasına ve sonucunda ölüme neden oluyor.

Özdeş Özbay

Bültene kayıt ol