(Marksist sözlük) U- Ulus

29.07.2019 - 12:05

Uluslar kendilerini çok uzun bir geçmişe yaslanan mitler üzerine inşa ediyor olsalar da ulus denilen topluluğun ortaya çıkışı o kadar eski değildir. Ulus, kapitalizmin gelişmeye başladığı, burjuvazinin iktidarı aristokrasiden almaya başladığı ve imparatorlukların dağılmaya başladığı 18. yüzyılda ortaya çıkan ve yaygınlaşmaya başlayan bir kategoridir. Bu süreç dünyanın pek çok yerinde ulus-devletlerin yani bugünkü kapitalist modern devletin ortaya çıkışını beraberinde getirmiştir. Ulusçuluğun (milliyetçiliğin) yayılmasında en önemli olay olarak 1789 Fransız Devrimi gösterilebilir.

Marksist yazarlar Eric Hobsbawm ve Terence Ranger ulusun bir gelenek icat edilerek yaratıldığını söylerken, Benedict Anderson ise ulusun hayali bir cemaat olduğunu belirtmektedir.  Marksistler açısından uluslar birer kurgudur, işçi sınıfını sınıf bilinci etrafında değil bir tür ulusal bilinç etrafında birleştirerek farklı ülkelerin işçilerini böler ve kapitalizmin işleyişini kolaylaştırır. Karl Marx, işçi sınıfının uluslararası bir sınıf olduğunun altını çizerek işçi sınıfının ulusçuluğa ve milliyetçiliğe karşı mücadele etmesi gerektiğini söyler. Marx’a göre “İşçinin ulusu ne Fransız, ne İngiliz, ne Alman’dır, onun ulusu iştir, özgür köleliktir, kendisini satmaktır”.

Marksizm içinde ulus konusunda önemli bir adımı ise Lenin attı. Pek çok ulusun, Rus milliyetçiliği tarafından ezildiği Rusya’da devrim yapmak isteyen Lenin, ezilen ulusların milliyetçiliği ile egemen milliyetçiliği birbirinden farklı değerlendirmek gerektiğini savunuyor, ezilen ulusları işçi sınıfının müttefiki olarak görüyordu.

Türk milliyetçiliği de diğer ülkelerin milliyetçilikleri gibi yapay bir milliyetçiliktir. Bundan 100-150 yıl önce Anadolu’da kendisini Türk diye tanımlayan nüfusun sayısı çok azdı. Türkçülük çoğunlukla yurtdışına giderek milliyetçilik fikriyle tanışmış insanların arasında yaygınlaştı. Cumhuriyet ise kendini bu temele dayandırarak, Türk ulusçuluğunu kitlesel bir hâle getirdi.

Ulus fikrinin yapaylığını anlatmak ve işçiler arasında egemen sınıfın bir fikri olarak yaygınlaşan ulusçuluğa karşı mücadele etmek sosyalistlerin en temel görevleri arasında yer alıyor. 



Bültene kayıt ol