Bir grup aydın ve aktivistin imzayaya açtığı bir metin sonucu bugün İstanbul'da yapılan basın toplantısında, "Çözüme devam" diyenler Türkiye'nin Rojava'ya yönelik askeri müdahale planlarına ve Abdullah Öcalan'ın 4 aydır süren tecritine karşı ses çıkartarak barış için Dolmabahçe mutabakatına geri dönülmesini ve gerekli adımların atılmasını talep ettiler.
Toplantının açılışında konuşan sanatçı Zeynep Tanbay, çözüm sürecinde masanın bir tarafında oturan kişinin 4 aydan uzun süredir tecritte olduğunu, bu yüzden sürecin gelişemediğini ve durumu endişeyle izlediklerini, bu yüzden de basın toplantısı için bir araya gelindiğini aktardı.
"İmralı'nın kapıları ve barışın önü açılsın"
Eski milletvekili Ufuk Uras, edindiği bilgilere göre AKP ve devletin Öcalan ile görüşmeyi sürdürdüğünü, HDP'nin İmralı heyetinin görüşmelerinin ise keyfi olarak engellendiğini belirtti. Seçim sonuçlarının HDP'nin by-pass edilemeyeceğini gösterdiğini, Dolmabahçe mutabakatına ihanetin faturasının ise AKP'ye sandıkta geri döndüğünü ifade eden Uras, "İmralı'nın kapıları herkese açılsın, barışın önü açılsın" dedi.
"Yalçın Akdoğan önce Dolmabahçe mutabakatının neden yok sayıldığının hesabını versin"
DSİP Eşsözcüsü Şenol Karakaş ise tecritin 6 milyon insanın iradesini yok saymaya yönelik bir tutum olduğunu söyleyerek bunun kabul edilemez olduğunu hatırlattı. Karakaş şöyle devam etti:
"Yalçın Akdoğan dün gene HDP ile ilgili ileri konuştu. Öncelikle, Dolmabahçe mutabakatının neden çöp tenekesine atıldığının hesabını versin. IŞİD sınır komşusuyken bundan şikâyet etmeyenlerin şimdi savaş tehdidinde bulunmalarına karşı sesimizi yükseltmenin zamanıdır. Öcalan tüm bu sürecin mimarı ve 4 aydır onun ne düşündüğünü öğrenmek mümkün değil. Bu da Kürt halkının ve batıdaki biz barışseverlerin sinir katsayısını yükselten bir durum. Rojava'ya yönelik planlar bir daha ağza alınmamalı ve sayın Öcalan'a tecrit sona ermeli. Tecrit edilmesi gereken, HDP'ye verilen 6 milyon oyu önce flu gören, daha sonra ise hiç görmeyen Devlet Bahçeli'dir."
"Tarihin akışı bizi barışa götürüyor"
Mor ve Ötesi grubunun davulcusu Kerem Kabadayı ise "Sayın Öcalan'ın 2013 Newrozunda çözüme dair ilk mesajı okunduğundan beri en önemli gündemimiz barış. Ortadoğu'nun gündemi de Türkiye'nin barışı. Suriye'ye müdahale, barışı uzun süre daha imkansızlaştırır. Sayın Öcalan'la İmralı heyetinin görüştürülmemesine son verilmesini talep ediyoruz" dedi. Tarihin akışının hepimizi zorunlu olarak barışa götürdüğünü vurgulayan Kabadayı, buna direnen hiçbir hükümetin şansı olmayacağını hatırlattı.
Savaşa hayır, tecride son, çözüme devam!
"Çözüme devam" diyenler adına basın açıklamasını ise Tatyos Bebek okudu. Açıklama şöyleydi:
Değerli basın emekçileri, değerli arkadaşlar,
Bugün barış için bir araya geldik.
Savaş ihtimalleri yeniden gündemde. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Demografik yapının değişmesine izin vermeyiz' diyerek Suriye’ye her an müdahalede bulunabileceğini açıkladı.
Her gün yeni bir haber duyuyoruz. Asker sevkiyatıyla ilgili, sınırda askeri hareket ile ilgili haberler gerginliğimizi artırıyor.
Öncelikle, Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesine net bir şekilde karşı çıktığımızı bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Suriye’ye askeri müdahalenin, IŞİD’e karşıymış süsü verilerek aslında PYD’ye, yani Rojava’da kurulan kantonal sisteme karşı yapılacağı açıktır. Bu tür bir askeri müdahale, iki yıldır çözüm sürecinde elde edilen tüm kazanımları ortadan kaldıracak, devlet bir kez daha Kürt halkına savaş ilan etmiş olacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dar siyasal çıkarları için Türkiye’yi bölgesel, hatta çok daha geniş bir alana yayılacak bir savaşın içine sokma girişimini son derece endişe verici buluyoruz.
Bu nedenle, askeri müdahaleyi gündemden hemen çıkartmalıyız. Böyle bir askeri müdahale, bölgede her gün yüzlerce insanı öldüren savaş ateşinin daha da artmasına neden olur.
Bizler, askeri müdahale değil, çözüm sürecinin yeniden başlamasını istiyoruz. Bu, Türkiye’nin sınır güvenliğinin sağlanması açısından da en kolay yoldur.
Bu nedenle hiçbir devlet görevlisi, savaş ihtimalini, Suriye’ye askeri müdahale ihtimalini aklının ucundan bile geçirmemelidir. Çözüm sürecinin yeniden başlatılması bugünün en önemli görevidir.
7 Haziran seçimleri de göstermiştir ki milyonlarca insan, barış istiyor, çözüm sürecinin devam ettirilmesini istiyor. Fakat devletin Abdullah Öcalan üzerinde uyguladığı tecrit politikası, milyonlarca insanın bu isteğinin göz ardı edildiğini gösteriyor.
Bizler, çözüm sürecinin devamından ve sürecin kalıcı bir barış sürecine evrilmesinden; başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye’de yaşayan tüm halkların haklarının tanınmasından ve garanti altına alınmasından yanayız. Çözüm sürecinin en önemli aktörlerinden birisi olan Abdullah Öcalan’la görüşmelerin haftalardır yapılamaması, her geçen gün sürecin yeniden başlamasını zorlaştıran temel sorundur. Barış için Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılmasını ve görüşmelerin acilen başlatılmasını istiyoruz.
Savaşa hayır! Çözüme devam!
Savaşa hayır! Tecride son!
Tatyos Bebek
Çözüme Devam Kampanyası
Küresel BAK