Yunanistan: Irkçılık karşıtları, Türkiye'deki darbeye karşı direnişi selamladı

28.07.2016 - 10:40
Haberi paylaş

Devlet televizyonu ERT’de, radyo-televizyon işçileri sendikasının radyosu POSPERT’te (106.7 fm, www.ertopen.com) KEERFA’nın (Irkçılığa ve Faşist Tehdide Karşı Birleşik Hareket) her pazartesi 21.00’de yayınlanan bir programı bulunuyor. Geçtiğimiz pazartesi program, 15–16 Temmuz gecesi gerçekleşen askeri darbeye karşı, Türkiye halkının yürüttüğü son derece önemli ve etkileyici direnişe adandı.

O gece, Türkiye’den darbenin ilk haberleri ve görüntüleri gelmeye başladığı zaman, Yunanistan’ın dört bir tarafında herkes dondu kaldı. Burada, Atina’da da hepimiz nefeslerimizi tuttuk. Hemen sonrasında ise Türkiye halkının kahramanca mücadelesini takip etmeye başladık. İstanbul, Ankara ve Türkiye’nin her yerinde sokaklara dökülen binlerce insan, demokrasi, özgürlük ve onuru için mücadele eden komşu ülkemizin işçi sınıfıyla gurur duymamızı sağladı. Yunanların büyük çoğunluğu, ülkenin her bir yerinden milyonlarca kişi, sabaha kadar televizyonlarımızın başında kalarak bu zor saatlerdeki sokak çatışmalarından haberdar olmaya çalıştık. Ertesi gün, ülkedeki bütün gazeteler, Türkiye’deki askeri darbe girişimini ana sayfadan veriyorlardı.

Yunan toplumunda, Türkiye’nin durumu hâlen daha konuşmaların ve tartışmaların merkezinde duruyor. Yunan solunda da, Türkiye’nin darbe girişiminin başarısız olmasından sonraki siyasi durumu şiddetli tartışmalara yol açtı. Bir tane bile siyasi örgüt yoktur ki, konuyla ilgili açıklama, toplantı veya duyuru yapmamış olsun.

Yunan hükümeti dahil olmak üzere, Avrupa’daki tüm hükümetler, Türkiye halkının direnişinin Avrupa halklarına nasıl ilham verdiğini gayet iyi bildikleri için, hem medyaya ve haber kaynaklarına, hem de daha da kötüsü, Türkiye’nin iç işlerine müdahale etmeye çalıştılar. Darbeyi “operet-darbe”* olarak sunarak, Türkiye halkının kahramanca direnişini hakir görmeye çalıştılar.

"Darbecilere değil mültecilere sığınma hakkı!"

Ertesi gün, üçü üst düzey rütbeli olmak üzere 8 Türk askeri, Türk ordusuna ait bir helikopterle Dedeağaç havaalanına inerek siyasi sığınma talep ettiği zaman, KEERFA olarak önemli bir açıklama yaptık. Bu açıklama hemen yayıldı ve duyan çoğu kişi tarafından da kabul gördü. Duyurumuzda, Yunan hükümetinden Türk halkının arkasından iş çevirmeyi bir an önce bırakmasını, antidemokratik ve canice bir darbeye karışan bu askerlerin bir an önce geri gönderilmelerini talep ettik. Yaptığımız duyuruda “Darbeye karışan 8 Türk askerine sığınma verilemez. Sığınma hakkını Türkiye’den Avrupa’ya geçmeye çalışan binlerce mülteciye verin!” dedik.

Şuna inanıyoruz; 4 Mart 2016 tarihinde, gerçek sığınma talep edenleri durdurmak amacıyla ve mülteci haklarına karşı AB ile Türkiye arasında anlaşma imzalamış olan Yunan hükümetinin, şimdi Türkiye’de yüzlerce insanın ölümünden sorumlu olan suçlulara siyasi sığınma hakkı vermekle ilgilenmesi salt ikiyüzlülüktür. Bu durum, Türkiye’in iç işlerine doğrudan müdahaledir. Kendini ezen zalimlerin akıbetini belirlemek, ancak Türkiye halkının görevi olabilir.

KEERFA canlı yayınında, Türkiye’nin siyasi durumu hakkındaki farklı görüşleri konuştuk. Türkiye’den makaleler ve açıklamalar okuduk, bunların arasında DSİP ve HDP’den Selahattin Demirtaş'ın miting konuşması bulunuyordu. Antikapitalist Sol Cephe ANTARSYA’nın merkez komitesinden Argyri Erotokritou ise programda Türkiye halkının kahramanca direnişini selamladı ve kazandıkları zaferle dayanışmamızı iletti. Argyri, Türkiye halkının direnişinin ve kazanımının, Avrupa Birliği'nin kemer sıkma politikalarına ve onu uygulayan Yunan hükümetine karşı, göçmenler dahil herkes için eşit haklar ve gerçek demokrasi için; Türkiye, Yunanistan ve Ortadoğu'da tüm emperyalist müdahalelere hayır demek için verdiğimiz mücadelede bize ilham verdiğini söyledi.

Türkiye’deki siyasi gelişmelere odaklanmaya devam edeceğiz. Halkların sesini bastırmak, manipüle etmek isteyen herhangi birine karşı nasıl direnildiğini bize gösteren Türkiye halkı ile iftihar ediyoruz. Burada Yunanistan’dan da biliyoruz ki, bundan sonrası zor kararların alındığı, çatışmalı ve istikrarsız bir dönem olacak. Böyle dönemlerde sabır ve kararlılık gerekir. Fakat bildiğimiz bir şey daha var; insanların sokaklara haklarını savunmak amacıyla çıktığı bu dönemler aynı zamanda tarihin en ilgi çekici ve önemli dönüm noktalarıdır. Yunan işçi sınıfının ezici çoğunluğunun desteği ve dayanışması sizlerle. Bizler çok iyi biliyoruz ki, Ege’nin iki yakasındaki halklar için barışı, istikararı ve refahı korumanın tek yolu, emperyalistlere (Moskova, Washington veya Brüksel), bölgeye kendi çıkarları için hükmetmeye çalışan egemen sınıflara ve bizi bölmeye çalışan, aramıza nefret ve savaş tohumları ekmek isteyen herkese karşı yürütülecek Yunan ve Türk işçi sınıfının ve yoksullarının birleşik mücadelesidir.

Burada Yunanistan’da, direnirken hayatını kaybeden yüzlerce insanın yasını tutuyoruz ve onları demokrasi şehidi olarak şerefle anıyoruz. Türkiye halkı bize direnişin muhteşem bir örneğini sundu ve bölgemizde yeni bir devir açtı. Şimdi hep birlikte, Türkiye ve Yunanistan halklarının birbirlerini daha iyi anlamalarının, barış içinde bir arada varolabilmemiz için yürütülecek iş birliğini derinleştirmenin ve sonunda savaşın, göçlerin, yoksulluğun ve eşitsizliğin olmadığı daha iyi bir dünyaya ulaşmanın yolunu açabiliriz.

Kyriakos Banos

(Türkçe'ye Elçin Poyraz çevirdi)

*Operet Darbe, Türkiye’de 15 Temmuz darbesi için söylenen ‘tiyatro darbe’ teriminin İngilizce’deki kullanımı. Tiyatro diyenler, halkın opereti anlamayacağını düşünmüş olmalılar ki tiyatro demeyi tercih ettiler!

Bültene kayıt ol