Fransa'da genel grev: Çalışanlar ve öğrenciler sokakları doldurdu

01.04.2016 - 09:30
Haberi paylaş

Fransa'da çalışanlar, üniversite ve lise öğrencileri, çalışma hayatına yönelik bir dizi saldırıya hazırlanan hükümeti 9 Mart'taki grev ve gösteriyle uyarmıştı. Hükimetin çalışma yasasında çok küçük değişiklikler yapacağını söylemesi ve yeni yasayı iki milyon insana iş vaadiyle sunması gibi çabalarına rağmen, dün ülke genelinde genel greve gidildi. Düzenlenen gösterilere bir milyonu aşkın kişi katıldı.

İlk greve ek olarak, bu kez havayolu, demiryolu ve Eyfel Kulesi çalışanları da grevdeydi. 50'si Paris çevresinde olmak üzere 250 tane listede eğitimi engelleme eylemleri vardı. Özellikle Paris'te aralıksız yağan yağmur bile çalışanların ve öğrencilerin gösteriye katılımını engelleyemedi.

Hükümet kararlı gözüküyor

Sarkozy döneminin başbakanı François Fillon, şimdiden 2017'deki cumhurbaşkanlığı seçimleri için kolları sıvamış durumda. Fransız tarihinde yolsuzluk yaptığı tescillenip gözaltına alınan ilk eski cumhurbaşkanı olma özelliğini elinde bulunduran Sarkozy ise merkezi sağı böler ümidiyle Hollande tarafından yeniden ısıtılıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin iki turlu yapıldığı Fransa'da, Hollande'ın hayali birinci tura bölünmüş sağ ile girip (şimdilik solda başka bir aday görünmüyor) ikinci turda Le Pen ile karşı karşıya gelmek ve tıpkı Chirac-Le Pen karşılaşmasında olduğu gibi bütün Le Pen karşıtlarının oyunu alıp yeniden seçilebilmek.

Bütün bu hesaplar, Hollande'ın kendini alternatifsiz olarak düşünmesine ve sağın desteğini de alarak çalışanlara ve genç nesile karşı gözünü karartmasına olanak sağlıyor. Hükümet, Fransız televizyon tarihinin en eski programı olan ve pazar günleri Vivement dimanche (Canlı canlı pazar) adıyla devlet kanallarının birinde yayınlanan programı, pazar günlerinin tatil değil çalışma günü olduğu anlayışını yerleştirmek için yeni yayın döneminde kaldırmaya hazırlanıyor.

Liselilerin dinamizmi

9 Mart'tan 31 Mart'a gelirken, aslında dünkü gösterinin ve grevin çok daha büyük olacağını tahmin edebileceğimiz çeşitli emarelere rastladık. Grev sonrası yapılan genel toplantılarda 17 Mart'ta ülke çapında bir gösteri ve 24 Mart'ta da bir günlük grevk ararı alınmıştı. 24 Mart'ta yapılan gösterilerde, üç lise öğrencisi polisler tarafından ciddi şekilde dövülmüş ve lise öğrencileri gösterilerin hemen sonrasında harekete geçip bir sürü karakola doğru yürüyüş örgütlemişlerdi.

Fransa'da liselilerin gösterilerdeki varlığı, kararlılığı ve dinamizmi, dev gösteri dalgalarının müjdesi olma özelliğini taşıyor. Bunu '68 hareketinde, 90'lardaki öğrenci gösterilerinde ve son olarak 2006'daki hükümetin benzer bir saldırıya hazırlandığı CPE (ilk işe alım kontratı) eylemlerinde görmek mümkün. Hükümet de en başından beri bu durumun farkında olduğu için liselilere karşı şiddet uygulamaktan kendini alıkoymuyor.

Antikapitalist solun inşası

"Kazanana kadar grev" ya da "belirlenen günlerde yapılacak grev" oylamalarında, kazanana kadar diyenler küçük farklarla kaybediyorlar. Ama herkes hükümet ile yapılan bu bilek güreşinin sonucunu yaz aylarından önce görmek istiyor. Bu yasanın okulların kapanmasından sonra meclise gelecek olması, meclisten geçmesi anlamına geliyor. Çalışan sınıflar arasındaki en büyük sendika olan CGT'nin liderliğinin hükümetteki Sosyalist Parti'ye yakın olması, kendini her geçen gün daha fazla hissettiren ekonomik kriz ve işçilerin grev sürecü boyunca ücret alamayacak olması (sendikaların grev süresi boyunca işçilere yardımı günlük 4 Euro) şimdilik hareketi frenliyor gibi gözükse de, genel olarak genç işçiler ve öğrenciler daha önceki kuşaklara oranla daha fazla gelecek kaygısıyla yaşayacakları bir yaşam sürmek istemiyorlar. Bugün yapılacak genel toplantılarda mücadelenin seyri konuşulacak. Öğrenciler ise 5 Nisan'ın yeni bir grev günü olacağını söylemeye çoktan başladılar.

Antikapitalist aktivistlerin amacı, yalnızca yasayı püskürtmek olmamalı, radikal bir sol hareketin inşası için gerekli koşulları sağlayan bu süreci, örgütlenmek için iyi değerlendirmeli. 18 ve 22 Nisan'da yeni kongreye hazırlanan CGT'nin ayağını frenden birazcık çekmeye mecbur olması bile aktivistlerin önünün daha fazla açılmasına neden olacaktır.

Cem Eyli

Bültene kayıt ol