Yunan sosyalist Petros Constantinou: “Seçimler siyasi krizi ağırlaştıracak”

28.08.2015 - 16:44
Haberi paylaş

Yunanistan’daki Sosyalist İşçi Partisi’nden (SEK) Petros Constantinou, Syriza’nın erken seçim kararı ve bölünmesini yazdı.

SYRİZA hükümetinin istifası, işçi hareketinin ve Çipras’ın uluslararası kurumlar AB, IMF ve Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması ile anlaşmasının ardından 13 Ağustos’ta Yunanistan Parlementosu’nda oylanan yeni kemer sıkma önlemleri paketine direnen solun kitlesel basıncının bir sonucudur.

Kurumlarla yapılan bu anlaşma egemen sınıfın tümünün EVET’i desteklediği ve %62 HAYIR oyu ile sonuçlanan bir referandumun ardından yapıldı. Yunan halkını korkutmak ve teslim olmaya zorlamak için bankalar kapatılıp, sermaye kontrolü devreye sokulsa da, bunlar işe yaramadı.

SYRİZA’nın Parlamento grubunun neredeyse üçte biri 3.memoranduma karşı oy kullandı ve bu milletvekillerinden 25’i Syriza’dan istifa edip, kemer sıkma önlemlerine karşı çıkan yeni bir partiyi, Halk Birliği’ni oluşturdular. Panagiotis Lafazanis liderliğindeki Sol Platform, hükümetin düşmesini sağlayan radikalleşmiş işçi hareketi tarafından partiden ayrılmaya zorlandı.

Sağcı muhalefet partileri karmaşa ve yenilgi havasındayken, ilk kez sol bir hükümet yine sol tarafından düşürüldü. Egemen sınıfın yönetimde geleneksel olarak dayandığı temel güçler olan PASOK ve Yeni Demokrasi’nin çöküşü sürüyor. 25 Ocak 2015’te Syriza seçimleri kazandığında direniş durmadı. İşten atılan devlet televizyonu çalışanları, temizlikçiler ve öğretmenler Syriza hükümetini zorlayarak işlerini geri aldılar. Pire liman işçileri özelleştirmeyi durdurmak için greve gittiler, antifaşistler Altın Şafak üyesi Neonazilerin yargılanmasının başlamasını sağlamak için seferber oldular. Mültecilerle dayanışmak amacıyla ve toplama merkezlerinin kapatılması için de gösteriler yapıldı.

Antikapitalist solun Sol Platform’un Syriza’dan ayrılmasına sevinmesi için pek çok nedeni var. İlk olarak bu ayrılık ANTARSYA’nın sekter olmakla suçlandığı bir döneme son verdi.

ANTARSYA krizden çıkış için, eski ve yeni kemer sıkma paketlerinin reddedilmesi, 320 milyarlık Avro borcunun reddedilerek Avrupa Merkez Bankası ve IMF’ye ödemelerin durdurulması, AB’den ve Avro’dan çıkış, bankaların ve işletmelerin işçilerin kontrolünde kamulaştırılması taleplerini içeren antikapitalist bir programda ısrar etti.

Ancak asıl önemlisi ANTARSYA ve Sosyalist İşçi Partisi (SEK) kapitalistlerin hükmüne son vermeye ve bunun yerine işçilerin örgütlü gücünü koymaya dayanan bir alternatifi vurguladı. Direnmeye değil taviz vermeye karar veren SYRİZA’ya yapılan şantajı durdurabilecek olan da bu güç. Sol reformizm bu kabul edilemez tavizlerin verilmesine yol açtı. SYRİZA devrimci sol bir parti değil, yukarıdan parlamento yoluyla değişim gerçekleştirmeye çalışan bir partiydi.  

Derinleşen kapitalist krizle birlikte ilerleyen siyasi kriz ortamında SYRİZA’nın 3.memorandumu egemen sınıfa verilmiş gereksiz bir tavizdi. Bu taviz işçi haklarından ödün verilmesi, ücretlerde, eğitimde, emekli maaşlarında kesintiye gidilmesi, limanların ve havayollarının özelleştirilmesi ve yoksullardan daha fazla vergi alınması anlamına geliyordu.

ANTARSYA, Halk Birliği ve diğer sol güçlerle birlikte birleşik bir cephe halinde kemer sıkma önlemlerine karşı, antikapitalist bir alternatifi hedefleyen direnişi örgütleyebilir. Büyük ihtimalle 20 Eylül’de yapılacak olan seçimler siyasi krizi ağırlaştıracak, çünkü hiçbir partinin net bir çoğunluk sağlayabilmesi beklenmiyor. ANTARSYA seçime girecek. Bizim ihtiyacımız olan kapitalist saldırıya karşı tam zafer kazanılana dek solun büyümesine katkı sağlayacak güçlü bir devrimci parti.

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol