Search
Close this search box.

Paris komünarları: Kapitalizmin mezar kazıcıları

1870 yılında Bonapart kuvvetleri Bismarck karşısında ağır bir yenilgi aldı. Kısa sürede Prusya ordusu Paris’i kuşattı. Fransa ağır bir tazminat ve Alsas-Loren’i Prusya’ya vermek gibi maddelerle cezalandırıldı. 

Paris kuşatması aylarca sürdü. Hiçbir yiyecek olmadan ağır kış koşullarında Parisliler dayanmaya çalıştı. Fakat ağır yoksulluğa rağmen insanlar Ulusal Muhafızlar’a katıldılar. Bu örgütün asker sayısı 350000’e çıktı. Muhafızlar kendi subaylarını kendileri seçmeye başladı.

Burjuvazinin ihaneti

Herkes 1848 Paris ayaklanmasını hatırlıyordu. Bu ayaklanmaya ihanet eden burjuva cumhuriyetçiler de aynı şekilde hatırlanıyordu. Sayısız devrimci gazete ve dernek örgütlenmesi ortaya çıktı. Ulusal Muhafızlar aracılığıyla silahlanmış olan işçiler hakkında Marx, ‘silahlanan Paris, silahlanan devrim’dir yazmıştı.

Resmi hükümet Paris’teki gelişmelere karşı Prusya’yla anlaşmayı seçti. Hükümet teslim olmaya karar verdi. Bunun için de bir hafta içinde seçim yapılacağını ilan etti. Seçimlerde 675 milletvekilinden 400’ü monarşistti.

Paris halkının öfkesi daha da arttı. Hükümetin başı olarak 1834 yılında cumhuriyetçi ayaklanmayı ezen Augst Thiers adında bir adam seçildi. Prusya ile yapılan anlaşmaya göre Fransa’da tüm düzenli silahlı birlikler silahlarını bırakacaktı.

Parisli yoksullar silah bırakmadılar.

Kadınların direnişi ve Komün

Hükümet Paris’i silahsızlandırmak için birliklerini yolladı. Chris Harman gelişmeleri şöyle aktarıyor:

‘Kadınlar… erkekleri beklemedi. Makineli tüfeklerin etrafını çevirerek, “Bu utanç verici, siz ne  yapıyorsunuz?” dediler’. Askerler ne yapacaklarını bilemeden beklerken, 300 kişilik bir Ulusal Muhafız grubu davullar çalıp halkı direnişe davet ediyordu. Ulusal Muhafızlar olarak, kadın ve çocuklar askerlerin çevresini sardılar; generallerden birisi, Lecomte, üç kez kalabalığa ateş edilmesi emri verdi. ‘Askerler kıpırdamadılar. Kalabalık ilerledi, onlarla samimi oldular ve Lecomte ve subayları tutuklandı’. O gün, 18 Mart, saat üçe geldiğinde Thiers ve hükümeti başkentten kaçmıştı. Dünyanın en büyük şehirlerinden birisi silahlı işçilerin elindeydi ve bu kez onu bir grup orta sınıf politikacıya terk edecek değillerdi.’

Kısa sürede, ev kadınlarının erken uyarısı, Louise Michel gibi kadınlar tarafından yönetilen İlçe Güvenlik Komiteleri’nin müdahalesiyle direniş örgütlenmeye başladı. Paris’i silahsızlandırmak için müdahale eden Fransız askerleri, kadınların, yaşlıların, çocukların Ulusal Muhafızlarla birlikte, onurları için ölümü göze alma kararlılıkları karşısında, bu barışçıl kitle hareketiyle bütünleşti. Böylece Paris devrimi başladı.

Paris Komünü, 72 gün sürecek iktidarını ilan etti.

Eski devlet parçalanırken

Komün direnişçilerinin mücadelesini kaleme alan Karl Marx, Paris’te açığa çıkan devlet yapılanmasının üzerinde ısrarla durmuştu:

“Her üç ya da altı yılda bir, yönetici sınıfın hangi üyesinin halkı parlamentoda kötü temsil edeceğine karar vermek yerine, genel oy, komünlerde bir araya gelmiş halka hizmet edecekti… Komünün teşkilatı, asalak devletin şimdiye kadar beslediği ve toplumun özgür hareketini engellediği bütün güçleri toplumun bünyesine geri verecekti… Onun gerçek sırrı buydu. O esas itibariyle bir işçi sınıfı yönetimiydi, üreten sınıfın el koyan sınıfa karşı mücadelesinin bir ürünüydü; emeğin siyasal özgürleşmesini gerçekleştirmek için en sonunda keşfedilmiş bir siyasal biçimdi.”

Komün iki nedenle yenildi: Birisi cumhuriyetçi hükümet Paris’ten kaçtığında bu hükümeti yakalamak ve ezmek gerekiyordu. Ama Komün bu adımı atmadı ve hükümete asker toparlamak için zaman vermiş oldu.

İkincisi ise Komün’ün Fransa’nın tüm altınları Merkez Bankası’nın kasasında olmasına rağmen bu kaynağa el koymaması en büyük ekonomik hataydı. Her iki hatanın da kökeninde Komün içinde Marx’ın devrimci fikirlerinin çok az etkisinin olması ve direnişin net fikirlere sahip bir devrimci liderliğinin oluşamamasıydı. Chris Harman’ın yazdığı gibi Komün’ün bankadaki fonlara el koymasına, ne Blanquici ne de  Proudhoncu gelenek ‘mülkiyet hakkı’na böylesi bir saldırıya izin verebilirdi. Sonuç olarak, işler Thiers için olması gerektiğinden çok daha kolay oldu.

Karşı devrim çok korkunç oldu. Komün için mücadele eden herkes görüldüğü yerde vuruldu.

Tipi Komüncüye “benzeyenler” 30 saniyelik göstermelik mahkemelerde idama mahkum edildiler.

Komün, işçi sınıfının devrimci potansiyellerini ve kapitalist devleti parçalamadan ezilenlerin sınıfsız toplum amacını gerçekleştiremeyeceğini kanıtlayan ilk büyük işçi isyanıydı.

Bir işçi devletinin neye benzeyeceğinin ilk örneği oldu  Anısını bugün tüm işçi mücadelelerinin içinde yaşatmak çok önemli.

Komünün tarihçesi

1870 (Temmuz): Fransa, Prusya’ya savaş ilan eder.

1870 (Eylül): Sedan Muharebesi’nde Fransa yenilir ve İmparator III. Napolyon esir düşer. Paris’te cumhuriyet ilan edilir (Üçüncü Cumhuriyet). Ulusal Savunma Hükümeti kurulur. Karl Marx, ayaklanmanın çılgınlık olacağını söyler.

1870 (Eylül – 1871 [Komün’e kadar]): Prusya ordusu Paris’i kuşatır. Halkın direnişi ve Ulusal Muhafız’ın rolü artar. Ekonomik zorluklar ve kış koşulları halkı olumsuz etkiler.

1871 (Ocak): Paris açlık ve bombardıman altında Prusya’ya teslim olur. Ateşkes imzalanır.

1871 (Şubat): Yeni bir Ulusal Meclis seçilir ve monarşi yanlısı çoğunluğa sahiptir.

1871 (Mart): Thiers hükümeti, Paris’teki Ulusal Muhafız’ın elindeki topları almak için harekete geçer. Bu girişim başarısız olur ve halk ayaklanır.

1871 (18 Mart): Paris Komünü ilan edilir. İktidar, işçi sınıfının ve yoksulların muhalif gruplarının eline geçer. Merkez Komite geçici bir hükümet olarak hareket eder.

1871 (22 Mart): Merkez Komite, sürekli ordu yerine yurttaşları iktidara karşı savunan bir ulusal milis kurulduğunu ilan eder.

1871 (26 Mart): Komün için seçimler yapılır. Çoğunluğu işçiler ve onların temsilcileridir.

1871 (Nisan – Mayıs): Komün, bir dizi sosyal ve siyasi reform gerçekleştirir (sürekli ordunun kaldırılması, kilise ve devlet işlerinin ayrılması, ücretsiz ve laik eğitim, gece işinin yasaklanması vb.). Versay hükümeti ile Komün arasında çatışmalar şiddetlenir. Kadınlar Komün’ün savunmasında aktif rol oynar (barikatlarda savaşma, ambulans hizmetleri, siyasi derneklerde konuşmalar).

1871 (Mayıs): Versay ordusu Paris’e girer. “Kanlı Hafta” olarak bilinen şiddetli çatışmalar yaşanır. Binlerce Komün üyesi ve destekçisi öldürülür. Öldürülen Komünarların sayısının 30 ila 40 bin arasında olduğu biliniyor.

1871 (28 Mayıs): Komün’ün son direnişi kırılır. Paris, Versay hükümetinin kontrolüne geçer. Tutuklamalar, yargılamalar ve sürgünler başlar. Edwin Child ve bir Standard muhabiri tutukluların kötü koşullarını ve kadınların durumunu aktarır.

– Sadece işçiler, Komün’e sonuna değin bağlı kaldılar. Burjuva  cumhuriyetçiler ile küçük-burjuvalar çok geçmeden ondan ayrıldılar: birileri hareketin sosyalist ve devrimci, proleter niteliği tarafından ürkütüldükleri için; öbürleri ise onu kesin bir yenilgiye mahkum gördükleri zaman. Hükümetlerini sadece Fransız proleterleri, korkmadan ve yorulmadan destekledi; sadece onlar onun için, yani işçi sınıfının kurtuluşu için, tüm emekçilerin daha iyi bir geleceği için çarpıştılar ve öldüler. (Lenin)

– Başlangıçta toplumun hizmetkarları olan devlet ve devlet organlarının, toplumun efendileri durumuna, önceki tüm rejimlerde kaçınılmaz olan bu dönüşümünü önlemek için, Komün, iki şaşmaz araç kullandı. ilkin, yönetim, adalet ve öğretim işlerindeki bütün görevleri, ilgililerin genel oya dayanan seçim aracıyla istediğini seçmesi, ve elbette, bu aynı ilgililer tarafından her an görevden alınabilmesi ilkesine bağladı. Ve, ikinci olarak, en aşağısından en yükseğine, bütün hizmetlere, öbür işçilerin aldıkları ücretten başka bir karşılık ödemedi. (Engels)

– Kendimi savunmayacağım; savunulmama da izin vermeyeceğim.Ben tümüyle toplumsal devrime aitim. Eğer yaşamama izin verirseniz, intikam diye bağırmaktan geri durmayacağım’. (Yargılandığı mahkemede Louise Michel)

– 18 Brumaire kitabımın son bölümünde, eğer yeniden okursan göreceğin gibi, Fransa’daki gelecek devrim girişiminin, şimdiye değin old uğu gibi, artık bürokratik ve askeri makineyi başka ellere geçirtmeye değil, ama onu yıkmaya dayanacağını belirtiyorum. Kıta üzerindeki gerçekten halkçı her devrimin ilk koşuludur bu. Kahraman Parisli arkadaşlarımızın girişmiş bulunduklan şey de, işte budur. Ne esneklik, ne tarihsel girişkenlik, ne özveri yeteneği ile bezenik şu Parisliler! Düşmandan daha çok iç ihanet tarafından altı ay boyunca aç kalıp yıkıma uğradıktan sonra, sanki Fransa ile Almanya arasında hiç savaş olmamış, sanki yabancı hep Paris kapılarında değilmiş gibi, Prusya süngüleri altında başkaldırıyorlar! Tarih daha böylesine büyük bir örnek görmedi! Eğer yenilirlerse, bunun nedeni yalnızca “ruh iyilik”leri olacak. (Marx’tan Kugelman’a mektuptan.)

Şenol Karakaş

son yazıları

Alevilerin hayatı önemlidir
Bir yanda katliam bir yanda çözüm haberleri
Barışın kaybedeni olmaz

ilginizi çekebilir

istanbul-da-boykot-yuruyus-miting-gunu
Öğrenci ve kitle hareketi içerisindeki faşizmin önlenebilir yükselişi
senol pers 2 thumb
Demokrasi Gaspına Karşı Kitlesel Muhalefet | Perspektifler #2
JDJadjlj
Devlet, asker, polis: Bunlar kimin için var?