ABD ve Türkiye, Kuzey Suriye'de müttefik mi oluyor?
İki devletin Dışişleri bakanlıkları tarafından oluşturulan "ortak çalışma grubu" aylardır süren görüşmelerin ardından, Trump yönetiminin yeni Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun göreve başlamasıyla ilk anlaşmaya Menbiç'te vardı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun duyurduğu anlaşmaya göre:
- YPG, Menbiç'ten çekilecek, Fırat nehrinin doğusuna taşınacak.
- Menbiç'in güvenliği ABD ve Türkiye askeri birlikleri tarafından sağlanacak.
- Yönetim "yerel unsurlara" bırakılacak. Çavuşoğlu, bu "yerel unsurların", YPG yönetimi öncesi (2016) nüfus dengesine göre saptanması gerektiğini özellikle vurguluyor.
- Bu planı, "yol haritası" olarak tanımlayan taraflar, bir uluslararası anlaşma olmadığını vurgulayarak, iki devletin Kuzey Suriye'deki işbirliğinin atılan adımlara göre şekilleneceğini söylüyor.
- ABD ve Türkiye genelkurmaylarının planladığı harekatın Temmuz'da yani seçimlerden hemen sonra başlayabileceği ve bir kaç ayda tamamlanacağı açıklandı.
- Çavuşoğlu, YPG'nin toptan sürüleceğini söyledi. Meslektaşı Pompeo ise Menbiç anlaşmasından bir gün sonra Irak sınırında IŞİD'e karşı operasyon hakkında yayınladığı mesajda "Gelecek günlerde aşırı zor bir savaş olacak. Ortaklarımız SDG'ye güvenimiz tam ve Suriye'yi IŞİD belasından temizlemek ve tüm Suriyeliler için daha iyi bir gelecek inşa etmek için onlarla çalışmaktan gurur duyuyoruz." dedi.
ABD-Türkiye anlaşmasının ardından YPG bir açıklama yaparak şehirdeki askeri danışmanlarını da çektiğini duyurdu. YPG, Kasım 2017'de, Menbiç'te oluşturulan Askeri Meclis'in çağrısıyla bölgeden çekildiğini söylerken, Çavuşoğlu da gazetecilerin sorularına "Menbiç'te kaç YPG'li var bilmiyorum" yanıtını veriyordu.
Savaş alanına dönen kasaba
Dünyanın en büyük askeri gücüyle bir süredir arasının bozuk olduğu müttefikinin birlikte yönetmeyi planladığı Menbiç, Suriye'de küçük bir kasaba.
Türkiye'ye 40 kilometre uzaklıkta bulunan kasaba, 2011'de Suriye'nin bütününde başlayan halk ayaklanması sonucu, 2012'de Özgür Suriye Ordusu'nun kontrolüne geçmişti.
O gün yüz bin kişinin yaşadığı Menbiç, 2014'te IŞİD tarafından işgal edildi. IŞİD'i Menbiç'e getiren şey, Halep'i doğuda Rakka'ya bağlayan kuzeyde Türkiye'ye taşıyan yolların kesiştiği bir nokta oluşuydu.
Ağustos 2016'da, iki ayı süren bir kuşatmanın ardından YPG, ABD ordusunun desteğiyle şehri IŞİD'in elinden aldı.
İki yıl sonra, sakinlerinin çoğunun göç etmek zorunda kaldığı ABD kontrolündeki kasabada, Suriye savaşının bütün tarafları bulunuyor.
New York Times bu hafta itibarıyla, Menbiç’in hemen batısındaki Arima kasabasında SDG, ABD, Türk güçlerinin, silahlı muhaliflerin, Suriye ordusunun, Rusların ve İranlıların sadece bir kilometrekarelik bir alanda asker bulundurduğunu yazdı.
"Suriyeliler evlerine dönsün" diyenler savaştan kaçan insanları işte böyle yerlere göndermek istiyor.
Türkiye'nin ABD ordusu ile Kuzey Suriye'de harekat yapması, YPG'nin uzaklaştırmasıyla sınırlı kalmıyor; Trump yönetiminin Rusya, Esad yönetimi ve İran'la mücadelesinde bir taraf olunuyor.
Suriye'nin büyük bölümünde kontrolü sağlayan Esad , sıranın YPG denetimdeki bölgelere geldiğini, buradaki kontrolün ya anlaşma ya da zor kullanarak sağlanacağını geçen hafta duyurmuştu.
ABD-Türkiye anlaşması, "Kuzey Suriye'ye istikrar getirmeyi" hedeflediğini söylese de Menbiç'in iki yabancı devletin askeri kontrolüne girmesi bölgedeki askeri gerginliği daha da artıracak nitelikte.
Seçimlere giderken Erdoğan ve AKP hükümeti, Suriye savaşına daha fazla müdahil olmayı ve Trump yönetimi ile ilişkileri geliştirmeyi vaat ediyor.
24 Haziran'da şahin politikaların yürütücüsü AKP-MHP ittifakının alacağı sonuç, Menbiç ve Suriye politikalarının da akıbetini belirleyecek.
Eğer Suriye politikasından memnun olmayan kesimlerden oy alan muhalefet ve Ortadoğu'da barışı savunanlar bu seçimlerden galip çıkarsa, Cumhur ittifakının planları da suya düşecek.
***
Trump'a karşı mücadele
Çavuşoğlu'nun el sıkıştığı eski CIA başkanı Pompeo'u kimdir?
- Cumhuriyetçi Parti içerisindeki aşırı sağcı Çay Partisi (Tea Party) hareketinin bir üyesi. Bakanlık koltuğuna oturuşu bu grubun Trump yönetimine hâkim olduğu şeklinde yorumlandı.
- 15 Temmuz darbe girişiminin ertesi günü Twitter'da Türkiye'yi "totaliter İslamcı diktatörlük" olarak tanımladı. "Erdoğan hükümetinin ancak İran yönetimi kadar demokratik olduğu" ifadelerini de kullanan Pompeo daha sonra bunu silmiş ve Twitter hesabını da kapattı.
- 2013 yılında "İslamcı teröristleri sert bir şekilde eleştirmeyen Müslüman din adamlarının terör saldırılarında suç ortağı olduklarına" yönelik sözleri, Demokratlar ve Müslüman örgütleri tarafından kınandı.
- Obama'nın Guantanamo Üssü'nü kapatma planına da karşı çıktı, 2013'te hapishaneyi ziyaret ettikten sonra, açlık grevinde olan mahkumlar hakkında "Bana pek çoğu kilo almış gibi geldi" dedi.
- Boğulma hissi veren su işkencesinin de, "hayati bilgilerin elde edilmesi için" kullanılabileceğini savundu.
- Annenin hayati tehlikesinin bulunması haricinde kürtaja da karşı çıkıyor.
- İran'a yönelik savaş politikalarının savunucusu.
Volkan Akyıldırım