Cumhurbaşkanı, Habertürk’te yaptığı röportajda, çözüm süreciyle ilgili şunları söyledi: “Çözüm süreci geçmişte kaldı. Artık bu noktada oturup konuşacağımız kişi ortada yoktur, bitti o iş.”
Halbuki “o işin bitmesi”nin bedeli bütün topluma çok pahalıya patladı. Binlerce insan öldü, askeri yatırımlar arttı, milliyetçilik ve ırkçılık geçer akçe haline geldi, şehirler yıkıldı, batıda da kent merkezlerinde bombalı saldırılarda yüzlerce insan yaşamını yitirdi, ekonomik olarak fakirleştik, binlerce insan yerinden yurdundan oldu, darbeciler kendilerine çatışma ortamında güçlü bir zemin buldu ve 15 Temmuz’da darbeye kalkıştılar.
En kötüsü ise binlerce insanın ölmesi ve demokratik siyaset kanallarının tıkanması. Erdoğan, “Artık bu noktada oturup konuşacağımız kişi ortada yoktur” diyor. Oysa, 2013 yılında ilan edilen çözüm sürecinde oturulup konuşulan tüm aktörler, hala yerlerindeler. Tek değişiklik, HDP üyelerinden oluşan İmralı heyetinin ya hapiste olması ya da tutuksuz yargılanıyor olması.
HDP defalarca ilan etti, üstelik son Newroz kutlamalarında 2013 ruhuna dönmek gerektiği konusunda Osman Baydemir de Ahmet Türk de vurgu yaptılar.
Erdoğan konuşmasına, Kürt sorununu ekonomik kalkınma sorununa indirgeyen şu sözlerle devam etti: “İnşallah bundan sonraki süreçte devletin milletiyle bütünleşmesinin gerçekleştiği 16 Nisan adeta bir röntgen olacak. Çok daha hızlı ve farklı bir süreç devreye girecektir. Yatırımcı oraya girecektir.”
Oysa Kürt illerinde sorun, oraya yatırımcının girip girmemesi değil, demokrasinin girip girmemesi. Kürt sorunu, ekonomik temelleri de olsa, esas olarak siyasi bir sorun ve Kürt halkının haklarının tanınıp tanınması tarafından belirleniyor. Bugün “bitti o iş” denerek uzaklaşılan çözüm süreci, tam da bu yönde atılan ve halkın ezici çoğunluğu tarafından desteklenen bir büyük siyasi adım olduğu için çok kıymetliydi.
Yıllarca, Doğan Tarkan’ın deyimiyle, “denenmeyen tek şeyin barış” olduğunu söyledik. 90 kusur yıllık cumhuriyet tarihinde, sadece üç dört yıl, Oslo ve çözüm süreçlerinde ciddi bir deneme yapıldı. Bugün hala barış, çözüm ve diyalog dışında her şey deneniyor.
“O iş bitmemeli”, barışı denemekten vazgeçemeyiz.
Şenol Karakaş
(Sosyalist İşçi)