Kolombiya’da FARC ve Kolombiya devleti arasındaki barış anlaşması hepimizi çok sevindirdi.
Bazı sol sekter yorumcuların "yoksul Kolombiyalılar ne kazandı?" sorusu dışında, tüm dünyada çölde vaha etkisi yapan bir gelişme oldu barış anlaşması. Anlaşmanın referanduma sunulmasını ise hiçbirimiz dert etmedik. Bütün kamuoyu yoklamaları, barıştan yana olanların kesinlikle kazanacağını söylüyordu. Gazeteci Sezin Öney, en karamsar beklentinin "evet" oylarını yüzde 58 oranında gösterdiğini söylüyordu.
Beklenen olmadı.
Sevincimiz kursağımızda kaldı. Referanduma çok düşük bir katılım sağlandı. Bunun nedenleri henüz derlenmedi ama evet oylarının kesin üstünlük sağlayacağı iddiası etkili olmuşa benziyor. Muhtemelen barış anlaşmasıyla oluşan atmosfer, referandum zaferinin çantada keklik olarak görülmesine neden oldu. Bir başka etkenin de Kolombiya’da paramiliter güçlerin aralıksız çalışması olduğu söylenebilir. Barış anlaşmasının bütününe değil ama imzalanan hâline karşı olanlar derin devlet ve uzantıları ve referandumun hemen ardından tüm dünyada dolaşıma giren referandumun sınıfsal ve bölgesel dağılımını gösteren harita.
Harita, savaştan en çok çeken, en çok zarar gören ve en yoksulların barıştan yana, tuzu kuruların ise barışa karşı olduğunu gösteriyor.
Kolombiya’da her şey sona ermedi. Dünyanın en azından bir yerinde yaşanan barışçıl bir gelişmeyi parlatan, öne çıkartanlar yanılmadı. FARC lideri, referandumun yeniden savaşa dönmeleri anlamına gelmediğini söyledi. Referandumda savaş isteyenler kazanmış olabilir, ama bu sadece barış sürecinin ilerleyişinde bir aksama. Önümüzdeki dönemde sert provokasyonlar olmazsa Kolombiya’da barış sürecinin ilerlediğini hep beraber gözleyeceğiz.
Şenol Karakaş