5 Eylül 1938: Muazzam bir servet sahibi olan Atatürk, vasiyetini yazdırdı

05.09.2016 - 09:21
Haberi paylaş

Türkiye'de okula giden her çocuk, Atatürk'ün pembe boyalı bir evde doğduğunu bilir, küçükken kargaları kovaladığını bile. Hatta "birdirbir" oynarken ben eğilmem! diyerek oyunbozanlık yaptığını da öğrendik, ancak örneğin Atatürk'ün muazzam bir servet sahibi olduğu gibi öğrenmediğimiz şeyler de var. Vasiyetinde taşınır ve taşınmaz mallarını CHP'ye bırakan Atatürk'ün serveti göz kamaştırıyor.

Türkiye'de "mal varlığı" her zaman üzerinde konuşulan bir mesele olmuştur. Bilhassa önemli "devlet adamlarının" sahip olduğu servet hakkında daima çeşitli görüşler ileri sürülmüş, fikirler yürütülmüştü. Devlet adamlarının en önemlisi olarak Mustafa Kemal Atatürk de mal varlığının dile düşmesinden muaf tutulmamıştı elbette.

1938 yılında sağlığı iyice bozulan Atatürk, 5 Eylül'de mutemedi ve Çankaya Köşkü Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak'ı yanına çağırtarak, mal varlığını tespit etmesini istedi. Soyak'ın hazırladığı liste oldukça uzundu:

1) 582 dönüm çeşitli meyve bahçeleri

2) Çeşitlerde 650 bin fidan.

3) 400 dönüm Amerikan Asma Fidanlığı. Burada 560 bin kök bağ çubuğu

4) 220 dönüm bağ. Burada 88 bin adet bağ çubuğu vardır.

5) 370 dönüm çeşitli sebze yetiştirmeye elverişli bahçe.

6) 220 dönüm 6 bin 600 ağaçlı zeytinlik

7) 27 dönüm 1.654(bin altı yüz elli dört) ağaçlı portakallık.

8)15 dönüm kuşkonmazlık

9) 100 dönüm park ve bahçe

10) 2 bin 650 dönüm çayır ve yoncalık

11) 1.450 (bin dört yüz elli) dönüm yeni tesis edilmiş orman.

12) 148 bin dönüm ziraata elverişli arazi ve meralar.

13) 45 adet büyük ve küçük idare binası ve ikametgâh, bütün mefruşat ve demirbaşları ile beraber.

14) 7 adet 15 bin baş koyunluk ağıl

15) 6 adet Aydos ve Toros yaylalarında tesis edilen mandıralar.

16) 8 adet at ve sığırlara mahsus ahır.

17) 7 adet umumi ambar

18) 4 adet hangar ve sundurma

19) 4 adet lokanta, gazino, ve eğlence yerleri, lunapark.

20) 2 adet çeşitli imalat yapan fırın.

21) 2 adet, çiçek ve süsleme nebatı yetiştirmeğe mahsus yer.

(Toplam Bina 51 adet)

22) BİRA FABRİKASI :

(Yılda 7 bin hektolitre üretme kapasitesine sahip.)

23) MALT FABRİKASI :

24) BUZ FABRİKASI; (Günde dört bin ton buz üretme kapasitesine sahip)

25) SODA ve GAZOZ FABRİKASI :

(Günde 3 bin şişe soda ve gazoz üretebilecek kapasitede.)

26) DERİ FABRİKASI :

27) ZİRAAT ALETLERİ ve DEMİR FABRİKASI :

28) SÜT FABRİKALARI ;

Biri Ankara diğeri ise Yalova'da olan bu iki fabrika günde 30 bin litre süt ve bir ton tereyağı üretme kapasitesinde.

29) İKİ YOĞURT İMALATHANESİ;

30) ŞARAP İMALATHANESİ:

Yılda 80 bin litre şarap üretme kapasitesine sahip.

31) DEĞİRMEN

32) İstanbul'daki bir çelik fabrikasının yüzde kırk hissesi.

34) Biri Ankara'da, diğeri Yalova'da kurulu iki tavuk çiftliği

35) Yalova'da ki Çiftliklerde İKİ HUSUSİ İSKELE ve LİMAN TESİSATI

36) ÜÇÜ ANKARA'DA ve İKİSİ İstanbul'da ‚'BEŞ SATIŞ MAĞAZASI' nın bütün tesisat ve demirbaşları.

37) ORMAN ÇİFTLİĞİNDE;

Hususi sulama tesisatı, kanalizasyon,Telefon tesisatı,elektrik tesisatı, küçük beton köprüler, hususi yollar, içme su tevziatı şebekesi.

38) YALOVA ÇİFTLİĞİNDE ;

Hususi Su tesisatı, telefon tesisatı, elektrik tesisatı, küçük beton köprüler ve yollar.

39) SİLİFKE TEKİR ÇİFLİĞİNDE; hususi sulama tesisatı, beton köprüler.

40)Orman Çiftliğinde kurulu ÇİFTLİK MÜZESİ ve ufak mikyasta HAYVANAT BAHÇESİ tesisatı. Bunların işletme levazımı ve bütün demirbaşları.

41) 13 BİN BAŞ KOYUN.Kıvırcık, Merinos,Karagül,Karaman ırklarıyla bunların melezleri.

42) 443 BAŞ SIĞIR,Simental, Hollanda, Kırım, Jersey, Görensey, Hale p yerli ırklarıyla bunların melezleri,yeni üretilen Orman ve Tekir cinsleri.

43) 69 BAŞ İngiliz, Arap, Macar, yerli ve bunların melezleri KOŞUM ve BİNEK ATLARI

44) 2 bin 450 BAŞ Tavuk, Legorn, Rodayland ve yerli ırklar.

UMUMİ 'CANSIZ' DEMİRBAŞLAR

45) 16 adet TRAKTÖR, 13 adet HARMAN ve BİÇER DÖVER MAKİNESİ ve bilcümle ziraat işlerini görmekte bulunan Ziraat işlerini görmekte bulunan ziraat alet ve edavatının Tamamı.

46) 35 Tonluk bir adet DENİZ MOTORU. Yalova çiftliğinde.

47) 5 adet, Çiftliklerin nakliye işlerinde çalıştırılan KAMYON ve KAMYONET.

48) 2 adet Çiftliklerin umumi servislerinde çalıştırılan BİNEK OTOMOBİLİ.

49) 19 adet, Çiftliklerin umumi servislerinde çalıştırılan, binek ve YÜK ARABASI.

(Kaynakça; İsmail Cem / Türkiye'nin Geri Kalmışlığının Tarihi)

Atatürk vasiyetinde servetini belirli koşullarla CHP'ye bırakıyor, kendisine yakın olan birkaç kişiye de maaş bağlatıyordu. Yukarıdaki listeden de anlaşılacağı üzere, Atatürk dönemin sayılı büyük toprak sahiplerinden ve fabrikatörlerindendi. İlk maaşı 28 liraydı, daha sonra 150 liraya çıkmıştı. Cumhurbaşkanlığı maaşı 5.000, köşk ödeneği 2.000 TL idi. İş Bankası'nda nemalandırılan bu paralar, vasiyet gereği CHP'ye aktarılmıştı.

On beş yıl süren cumhurbaşkanlığı esnasında fazla bir harcama yapmayan Atatürk'ün hatırı sayılır bir meblağ biriktirmiş olduğu elbette düşünülebilir, ancak insan yukarıdaki servetin kaynağını merak etmekten kendisini alamıyor.

Maalesef Türkiye'de arşivlerin büyük kısmı henüz araştırmacılara açık değil. Halaçoğlu gibi bazı ırkçılar tüm arşivlerin herkese açık olduğunu söylüyorlar ama bu durum gerçeği yansıtmıyor. Örneğin Milli Güvenlik Kurulu Seferberlik ve Savaş Hazırlıkları Planlama Daire Başkanı Tuğgeneral Tayyar Elmas, 26 Ağustos 2005'te Tapu Kadastro Müdürlüğü'ne gönderdiği yazıda, Osmanlı Tapu Arşivleri'nin Türkçeleştirilerek halka açılması konusunda "buralardaki bilgiler asılsız soykırım ve Osmanlı Vakıfları mülkiyet iddiaları gibi konularda istismara yol açabilir" uyarısında bulunuyor, böylece arşivlerin halka açılması konusu derhal rafa kaldırılıyordu.

1915 Ermeni Soykırımı esnasında oluşturulan "Emval-ı Metruke İdaresi"nin kayıt defterleri de henüz açıklanmış değil. Dolayısıyla Ermenilerin ve daha sonra Rumların gasbedilen mallarının ve servetlerinin üzerine kimlerin oturduğunu şimdilik ancak tahmin edebiliyoruz.

Bildiğimiz bir şey varsa, o da Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nün 1915'te el konulan bir gayrimenkul olmasıdır. "Kasapyan'ların Bağı", yıllardır Türkiye'nin cumhurbaşkanlarına resmi ikametgâh görevi görüyor. Bütün bu arşivler, kayıtlar, defterler sonsuza kadar saklanmayacak. Açıklandıkları zaman da bu devletin temelinde hangi kanlı harcın bulunduğu, kimlerin cesetlere basarak kanlı servetler edindiğini hep birlikte öğreneceğiz.

Bültene kayıt ol