Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, neoliberal “aşırı merkez”in ne kadar yıkıcı hale geldiğinin güzel bir örneği. Yedi yıllık başkanlığını yukarıdan piyasa yanlısı “reformları” dayatmak ve protestoları bastırmak için kullandı. Aynı zamanda Kiev hükümetini desteklemek için Fransız birliklerini göndererek Ukrayna Savaşı’nı çok tehlikeli bir şekilde tırmandırma fikrini kafasında tartıyor.
Şimdiyse güya faşist Ulusal Birlik’in (RN) meydan okumasını savuşturmak için erken parlamento seçimleri yapılması çağrısında bulundu. Ancak ortalığı RN lideri Marine Le Pen’in 2027’deki başkanlık seçimini kaybetmesine neden olacak kadar karıştıracaklarını umarak onları hükümete sokmaya istekli görünüyor.
Le Monde’a göre bu parlak fikir, Macron’un yakın arkadaşı, merkez sağcı eski senatör Pierre Charon’a ait: “Kamyonun anahtarlarını [RN’den] Jordan Bardella’ya vereceğiz, onun ağır vasıta ehliyeti yok. Böylece başkanlık seçimlerinde ölecekler.”
Bu sırada Le Monde’daki başka bir makale, Macron’un taarruzunun aslında RN’ye değil, aceleyle bir araya getirilen sol koalisyon Yeni Halk Cephesi’ne (NFP) yoğunlaştığını vurguluyor. Macron trans hakları ve göç gibi konularda onlara saldırırken gazete, “Emmanuel Macron aşırı sağın dilini konuşuyor ve böylece rakibinin haklı olduğunu zımnen kabul etmiş oluyor.” diyor.
Macron ayrıca büyüklük hezeyanından mustarip. Macron’a yakın bir kişiye göre, Napolyon’un son yenilgisiyle değil, en büyük zaferlerinden biriyle karşı karşıya olduğuna inanıyor: “Austerlitz, Waterloo’dan daha yakın. Buna gerçekten inanıyor.” Ancak Le Pen'e kucak açmaya hazır daha geniş bir yönetici sınıf var.
Financial Times şöyle bildiriyor: “Fransa’nın şirket patronları, erken parlamento seçimlerinde rakip sol ittifakın radikal vergi artırımı gündeminden ürkerek Marine Le Pen’in aşırı sağıyla temas kurmak için yarışıyor. Dört üst düzey yönetici ve bankacı Financial Times’a, anketlere göre Le Pen’le rekabet eden en güçlü blok olan solun, iş dünyası açısından RN’nin finansmansız vergi indirimlerinden ve göçmenlik karşıtı politikalarından daha kötü olacağını söyledi.”
Tıpkı 1920’lerde ve 1930’larda olduğu gibi, büyük sermaye, faşistlerin ehvenişer olma ihtimalini yoklamaya başlıyor. Özellikle de NFP’nin bir bileşeni olan, Jean-Luc Mélenchon liderliğindeki radikal sol parti Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) hakkında endişeleniyor. NFP son derece kırılgan bir ittifak. İttifakın iki ana kutbu LFI ve Fransız kapitalizminin geleneksel dayanak noktalarından biri olan Sosyalist Parti (PS). İtibarı derinden sarsılmış olan ve Macron’un siyasete başlamasının yolunu açan eski başkan François Hollande, PS’nin milletvekili adayı olarak yarışıyor.
Filistin, NFP içindeki gerilimin başlıca kaynaklarından biri. LFI, Avrupa seçimlerinde Gazze ile dayanışmaya yönelik çok güçlü bir kampanya yürüttü. Bunun sonucu olarak, PS oyları LFI oylarından biraz fazla olsa da anketör Jérôme Fourquet şöyle diyor: “‘Boyun eğmeyen’ sol, şu an büyük metropollerin işçi sınıfı mahallerinde fiili bir tekele sahip. ‘Boyun eğmeyen’ seçmenlerin radikal kalbi haline geldiler.”
Buna karşılık PS, Fransa'daki egemen sınıfın bütünüyle İsrail yanlısı ve daha geniş anlamda İslamofobik tutumunu ziyadesiyle paylaşıyor. Macron’un sola saldırıları, NFP içindeki gerilimlerden yararlanmaya ve mümkünse NFP’yi bölmeye yönelik. Bunun iki faydası olacaktır.
Birincisi, Mélenchon’un tüm eksiklerine rağmen Fransız işçi sınıfının en ezilen kesiminin sesini duyurmaya çalışan bir parti izole olacaktır. İkincisi, bu, Macron’un yıpranmış Birlikte koalisyonundan daha fazla sayıda adayın seçimlerin 7 Temmuz’daki ikinci turuna katılmasına ve RN’yi dışarıda bırakmak isteyen antifaşistlerin oylarını kazanmasına olanak tanıyacak.
Liberal akademisyen Olivier Roy’a göre, “RN yalnızca Macron yönetimi altında zaten var olan bir eğilimi belirginleştirecektir... Macron’un Marine Le Pen ile birlikte varlığını sürdürmemesi için hiçbir neden yok.” Yine de bir RN hükümeti, niteliksel bir değişimi temsil edecektir.
Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetseler bile, faşistlerin devlet aygıtına yerleşmeleri ve göçmenlere, Müslümanlara ve sözde “İslami solculara” karşı geniş çaplı bir polis terörü saltanatını başlatmaları için neredeyse üç yılları olacak. Durdurulmaları gerekiyor.
Alex Callinicos
(Sosyalist İşçi)