Kemer sıkma dayatması duvara çarptı

03.04.2024 - 11:28
Volkan Akyıldırım
Haberi paylaş

Seçim hezimetinin ardından balkon konuşması yapan Erdoğan, Orta Vadeli Plan’a (OVP) sadık kalacaklarını söyledi.

Mehmet Şimşek, seçim sonrası kemer sıkma uygulamalarının devam edeceğini belirtti.

OVP denilen sermaye yanlısı ekonomik saldırı programına karşı mücadele yeni siyasi koşullarda devam etmeli.

Değişen ana faktör

Bazıları “9 ayda ne değişti de genel seçimlere kıyasla bambaşka sonuçlar çıktı?” diye soruyor.

Çoğu kişinin üzerinde anlaştığı yanıt şu: Ekonominin işçiler ve halkın büyük çoğunluğunun aleyhine yönetimi öyle sonuçlar yarattı ki rüzgar tersine döndü.

İktisatçı Ümit Akçay, resmi verileri baz alan üç gösterge üzerinden seçim sonuçlarında ekonominin etkisini şöyle açıklıyor:

28 Mayıs 2023’te Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından kurulan yeni kabinede Mehmet Şimşek ve “yeni” diye sunulan programına görev verildi. Şimşek’in ilk icraatları şunlar oldu:

  • Faizleri devasa şekilde yükseltmek.
  • üketici vergilerini artırmak
  • İhracat patronlarının rekabet ve kazançlarını artırmak için TL’nin değerinin düşürülmesi, yani devalüasyon.

Bunları kamuda toplu sözleşmelerin ve emekli maaşlarının düşük tutulması izledi. 

Aynı anda piyasada art arda gelen zam dalgaları yaşandı. 

Erdoğan ve Şimşek'in muradı, hem başkanlık hem de meclis çoğunluğunu kazandıktan sonra patronlar için istikrar ve sıcak para çekebilecek bir atmosferin yaratılmasıydı.

Fakat bu da gerçekleşmedi. Borç faizlerinin ödenmesi için gereken döviz cinsinde dış kredileri bulamadılar. Bu arada Merkez Bankası rezervleri de eritildi.

Kısacası mayıs seçimlerinin üzerinden geçen dokuz ayda, 2018’de patlak veren mali krizi oluşturan eğilimlerin, geçen yıllar boyunca uygulanan ekonomik programlara rağmen yok edilemediği görüldü.

Siyasi sonuç Erdoğan ve AKP için ağır oldu. 7 milyon oy kaybettiler ve ikinci parti durumuna düştüler.

Fakat AKP neoliberal bir sermaye partisi. Cumhurbaşkanının balkondan yaptığı OVP vurgusu, dört yıllık seçimsiz dönem için kemer sıkma politikasını devam ettireceklerini anlatıyor.

Bundan sonrası

Seçim öncesi ekonomi yönetiminden gelen sesler şöyleydi: “Kamu harcamalarını kısacağız, dev yatırımlar yapmayacağız. Devletin gelirlerini artıracağız. Enflasyonu düşüreceğiz.”

Nitekim Erdoğan balkonda yine enflasyonu düşürmeyi vaat etti. Fakat bu 2018’den bu yana defalarca ileri sürülmüş ama yerine getirilmemiş bir vaat.

OVP denilen acı ilaçla neler yapabileceklerini bugünden ön görebiliriz:

  • Kamu harcamalarını kısmak, yani memur, işçi ve emekli maaşlarını düşük tutmak. Sosyal harcamaları budamak.
  • Devletin gelirlerini artırmak için vergileri yükseltmek ya da yenilerini icat etmek.
  • Yüksek faizlerin faturasını halka ödetmek.

Zenginden geliri kadar almayı değil, fakirin servetini zengine aktarmayı düşünen bu ekonomi politika, yüksek enflasyonu aşağıya indiremeyeceği gibi mali krizin maliyetini topluma yaymaktan başka bir şey düşünmez.

İktidar partisinin ortağıyla birlikte siyasi yenilgisinin yarattığı pozitif hava, işyerlerinde ve işkollarında birleşik mücadeleye dönüşmeli.

  • Ücretlerin gerçek enflasyona göre mevsimlik olarak artırılması,
  • Vergi sisteminin değiştirilmesi, en zenginlerin gelirinin yüzde 1’inin servet vergisi olarak alınması,
  • Kamuda çalışan taşeron işçilere kadro,
  • İş cinayetlerinin durdurulması,
  • Sendika düşmanlığına karşı etkili yaptırım gibi ortak talepler etrafında, işçi-memur-sözleşmeli-emekli birleşebiliriz.

Sandıkta halk isyan etti, tabanda işçiler de değiştirebilir. İşyerlerinde birleşelim, sendikalarımızı mücadeleye zorlayalım.

Kazanabiliriz.

Volkan Akyıldırım

(Sosyalist İşçi)

 

Bültene kayıt ol