Deep Blue adı verilen bir bilgisayarla dünya satranç şampiyonu Garry Kasparov arasında 11 Mayıs 1997'de yapılan satranç maçı, Kasparov'un yenilgisiyle sonuçlandı. Kasparov, bilgisayarın bir hamlesinde insan müdahalesi bulunduğunu söyleyerek sonuca itiraz etti. Bu olaydan sonra yapay zekâ ve robotların insan yaşamı üzerinde nasıl bir etkiye sahip olacakları tartışmaları hız kazandı.
Deep Blue'nun bu başarısından önce de başka bilgisayarlar, robotlar ve bilgisayar oyunları -genellikle yüksek hızları ve hatasız(a yakın) performanslarından dolayı insanlara üstün gelebiliyorlardı. Ancak yapay zekâ ve robot tartışmaları asıl olarak bu karşılaşmadan sonra yoğunlaştı. Bunun başlıca sebepleri arasında satrancın stratejik düşünmeyi gerektiren bir oyun olması geliyor.
Deep Blue'nun özellikleri
Deep Blue'nun en önemli özelliği, hamle yapabilme hızı. Turnuva müsabakalarında bir oyuncuya bir hamle yapabilmesi için ortalama 3 dakikalık bir düşünme süresi tanınmaktadır. Bu 3 dakika içerisinde muhtemel hamle ve sonuçlarını düşünme oranı ne kadar fazla olursa, kazanma ihtimali o denli yüksek olmaktadır. Kasparov ve Kasparov seviyesindeki bir oyuncunun saniyede 3 hamle hesaplayabileceği göz önünde bulundurularak, bir hamle için tahsis edilen 3 dakikada 540 hamle (3x60x3) hesaplayabileceği tahmin ediliyor.
Deep Blue'nun şu anki (1997) sürümü ise, saniyede 200 milyon, dolayısıyla 3 dakikada 36 milyar muhtemel hamleyi hesaplayabiliyor.
Süperbilgisayarlar kategorisine giren Deep Blue ilk defa 1985 yılında üretildi. Donanım bazında, Deep Blue 1,4 ton ağırlığındaydı ve 32 paralel işlemciyle çalışıyordu. Deep Blue'nun içerisinde yalnızca satranç oyununa göre adapte edilmiş çok sofistike bir program vardı.
Deep Blue, Kasparov'a karşı
Deep Blue 1985 senesinde 3 dakikada 9 milyon hamle hesaplayabiliyordu. Ancak Deep Blue ile Kasparov arasında 1996 yılında ilk karşılaşmada bu kapasitenin 18 milyara çıkarılmış olmasına rağmen, 3 dakikada ancak 540 hamle hesaplayabilen Kasparov'u yenmeye yeterli gelmemişti. 1997 senesinde bu hız iki misline (3 dakikada 36 milyar) çıkarıldı ve başka özellikler de eklendi. Bu yeni özellikler arasında, değişik oyun stillerine göre yönlendirme yapabilmek için oyun aralarında elle ayarlanma imkanı da bulunuyordu. Bir başka ifadeyle oyunun akışına göre gerekli olan program kodu ve algoritması (mantığı), oyun aralarında geliştirilebiliyordu.
11 Mayıs 1997'de ilkinde olduğu gibi yine 6 setten oluşan maçın sonucunda, Deep Blue Kasparov'u 2.5 a karşı 3.5 puanla yenmeyi başardı. Böylece insanlık tarihinde ilk kez bir bilgisayar, dünya satranç şampiyonunu yenmiş oldu. Ancak Kasparov 2. oyunun 37.Be4 hamlesinde Deep Blue'ya insanlar tarafından müdahale edilerek yardım edildiğini öne sürdü. Çünkü böyle bir durumda bir bilgisayarın 37.Qb6 hamlesini yaparak bir piyon kazanma eğiliminde olması bekleniyordu ve bu beklentisi pek çok satranç otoritesi tarafından da onaylandı. Fakat IBM bu iddiayı ve Kasparov'un yeniden maç önerisini reddederek Deep Blue projesini sona erdirdi.
Yapay zekâ ve robotlar
Günümüzde Deep Blue'dan çok daha gelişmiş ve güçlü bilgisayarların var olduğu biliniyor. Ancak yapay zekâ ve robot teknolojileri, bir zamanlar düşünüldüğü noktaya ulaşmış değil. Bunun en önemli sebebi, kapitalizmin kendi iç dinamikleri. Genel anlamda insanın ve özelde de işçilerin yerine yapay zekânın ve robotların konulduğu bir sistem, işçinin ürettiği artı değerin sömürülmesine dayanan kapitalizmin işleyişine aykırı.
Tüketici olmadıkları için robotların işçilerin yerini alması durumunda, arz-talep ilişkisi sona ereceği için sistemin çökmesi söz konusu. Bu yüzden yapay zekânın ve robotların yaygın olarak kullanılmaları, ancak sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyada mümkün olacakmış gibi görünüyor.