20 Ekim 1921: Fransa ile TBMM Hükümeti arasında Ankara Anlaşması imzalandı

20.10.2016 - 13:15
Haberi paylaş

Birinci Dünya Savaşı'ndan galip bir devlet olarak çıkmasına karşın, Fransa büyük bir insan kaybına ve maddi zarara uğramıştı. Anadolu'da işgal ettiği toprakların muhafazası için TBMM Hükümeti ile geniş çaplı bir savaşa girmesi gerektiğini de bildiğinden, anlaşma yoluna gitmeyi tercih etti. İskenderun Sancağı adı verilen bölge de Fransa'ya bırakılmak suretiyle, Türkiye-Suriye sınırını oluşturan hat kabul edildi.

Ankara Hükümeti'nin Sovyetler Birliği ile barış yapmasından sonra, Fransa ve İtalya gibi Birinci Dünya Savaşı'ndan galip ayrılmış, ancak uğradıkları büyük insan kaybı ve maddi zarar nedeniyle, ayrıca ülkelerinde barış isteyen işçilerin grev ve gösterileri yüzünden Anadolu'dan ayrılmaya karar vermişlerdi.

İtalyanlar Anadolu'dan ayrılırken, İngilizlere karşı kullanılmak üzere ellerindeki silah ve cephaneyi Ankara Hükümeti'ne devrettiler. Ankara Hükümeti'ne her türlü kolaylığı sağladıkları gibi, Şükrü Saraçoğlu gibi Türk milliyetçilerinin İtalyan gemileriyle Anadolu'ya geçmesine göz yumdular. 5 Temmuz 1921'de Anadolu'dan tümüyle ayrıldılar.

Fransızlar ise 1921 Mart ayından itibaren Ankara Hükümeti ile görüşmelere başladılar. Bekir Sami Bey Fransızlarla Londra'da bir anlaşma imzaladıysa da, bağımsızlık konusundaki hükümlerinin muğlak olması nedeniyle anlaşma onaylanmadı. Fransa, Haziran ayında Franklin Bouillon'u Ankara'ya özel temsilci olarak gönderdi. Görüşmeler Ankara Hükümet, açısından olumlu bir havada ilerlerken, Yunan ordusunun ilerlemeye başlaması, Fransızların görüşmeleri askıya almasına neden oldu.

Ancak Ankara Hükümeti'nin Sovyetler Birliği'yle yakınlaşması, Sovyetlerden destek sözü alması Fransızları endişelendirdi. Uzun pazarlıklardan sonra 20 Ekim 1921'de Ankara Antlaşması'nı imzalandı.

Ankara Antlaşması'nın maddeleri şunlardır:

1- Her iki taraf bu antlaşmanın imzalanmasından sonra savaşa son vermeyi kabul edecektir.
2- Türk ve Fransız tutuklu ve savaş esirleri serbest bırakılacaktır.
3- Antlaşmanın imzalanmasını izleyen iki ay içinde sözü geçen hattın güneyine Fransız kuvvetleri ve kuzeyine Türk kuvvetleri çekilecektir.
4- Boşaltma ve işgal her iki tarafça atanacak bir komisyonca saptanacak yöntemlerle gerçekleşecektir.
5- Her iki taraf da boşaltılan bölgelerde tam bir genel af uygulayacaktır.
6- Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Misak-ı Milli'de açıkça tanınan azınlıklar hukukunun çeşitli devletler ve bağlaşıkları arasındaki antlaşmalara göre aynı temelde kendisine uygulanacağını bildirir.
7- İskenderun ve Antakya bölgesi için Fransa özel bir yönetim rejimi kuracak, buradaki Türk halkına kültürlerini geliştirmek için her tür kolaylık gösterilecek. Türkçe resmi dil olarak kalacaktır.
8- 3. maddede sözü geçen hat şöyle çözümlenmiştir: Sınır, İskenderun Körfezi üzerinden Payas'ın güneyinden Meydan-ı Ekbez'e doğru gidecek. Oradan Suriye'ye, Karnaba ve Kilis Türkiye'ye bırakılarak Çobanbey İstasyonu'nda demiryolunu izleyecek, demiryolu Nusaybin'e kadar Türk topraklarında kalacaktır. Nusaybin ile Cezinei İbn Ömer arasındaki eski yol Türklerde kalarak Dicle'ye varacaktır. Yolda, her iki ülke de aynı hakka sahip olacaktır. Bu antlaşmanın imzalanmasını izleyen bir ay içinde her iki taraf temsilcilerinin oluşturduğu bir komisyon bu hattı saptayacaktır.
9- Osmanlı Hanedanı kurucusu Osman Gazi'nin dedesi Süleyman Şah'ın Türk mezarı adı ile anılan mezarın bulunduğu Caber Kalesi Türk Bayrağı altında, Türk koruyucuları gözetiminde, Türk mülkü olarak kalacaktır.
10-Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Pozantı-Nusaybin arasındaki Bağdat Demiryolu ayrıcalığının ve Adana'daki şubelerinin haklarıyla işletme ve nakliyat-ı ticaretinin yasal hak ve yararlarıyla Fransız Hükümeti'nin seçeceği bir Fransız
grubuna verilecektir. Türkiye, Meydan-ı Ekbez'den Çobanbey'e kadar Suriye topraklarından trenle askeri ulaşım yapabilecektir. Suriye de Türk topraklarında aynı hakka sahiptir.
11- Bu anlaşmanın imzalanmasından sonra Türkiye-Suriye arasında bir gümrük anlaşması saptanması için karma komisyon kurulacaktır.
12- Kuveik Suyu, Halep Şehri ile kuzeyindeki Türk bölgesi arasında acil bir şekilde bölünecek, Halep, gereksinmesine göre, kendi masraflarıyla Türk toprağından, Fırat'dan su alabilecektir.
13- Yerleşik veya göçebe haktan 8. maddede saptanan hattın bu veyahutta öteki tarafındaki otlaklardan yararlanma hakkı veya emlakı veya arazisi olanlar eski haklarından yararlanabileceklerdir. Hayvanlarını veya yavrularını, araç ve
gereçlerini gümrük veya vergi vermeksizin hattın öte tarafına nakledebileceklerdir. Bunlarla ilgili vergileri, oturdukları ülkede vermek ile yükümlüdür.

Ankara Antlaşması'nın imzalanmasıyla birlikte, soykırımdan sağ kurtulmayı başarabilen Ermenilerin topraklarına geri dönme şansı yok oldu. Kâğıt üzerinde çizilen sınırla köyler ve ilçeler ortadan ikiye bölündü, aynı köyde yaşayan insanların bir kısmı bir gece zarfında "Türk", diğer kısmı da "Arap" oluverdi. Bu insanlar yıllarca birbirlerini görmek, ziyaret etmek için büyük eziyetlere ve sıkıntılara katlanmak zorunda kaldılar.

Misak-ı Milli sınırları içinde bulunan İskenderun Sancağı, İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermek üzere olduğu dönemde Türkiye Cumhuriyeti'nin türlü baskı ve entrikalarıyla önce Hatay Cumhuriyeti adıyla sözde bağımsız bir devlet yapıldı, sonra da Türkiye'ye ilhak edilerek, Türkiye Cumhuriyeti'nin yayılmacı politikalarının kurbanı oldu.

Bültene kayıt ol