13 Eylül 1987: Brezilya’da ihmal sonucu nükleer felaket yaşandı

13.09.2016 - 02:21
Haberi paylaş

Bundan tam 29 yıl önce Brezilya’nın Goiânia şehrinde bir nükleer felaket yaşandı. Özel bir radyoterapi kliniğinin taşınması esnasında, içinde yüksek miktarda radyoaktif sezyum klorid bulunan bir aygıt terk edilen binada bırakıldı. Aygıt iki hurdacı tarafından parçalandı, içindeki radyoaktif madde dış görünümü itibarıyla ilgi çekici olduğu için onlarca kişi tarafından temas edildi. Çernobil felaketinden bir yıl sonra yaşanan bu olay, tarihin en korkunç nükleer felaketleri arasında sayılmaktadır.

Brezilya’nın Goiânia şehrinde, bir radyoterapi kliniği başka bir binaya taşınırken, radyoterapi cihazlarından biri eski binada “unutuldu”. Aslında ömrünü doldurmak üzere olan, ancak muhtemelen içindeki radyoaktif maddenin yüksek maliyetlerle özel bir şekilde atığa çıkartılması gerektiği için binada “unutulan” cihaz, Roberto Dos Santos Alves ve Wagner Mota Pereira adında iki hurdacı tarafından sökülerek işyerlerine taşındı.

İki hurdacı cihazın içine baktıkları zaman, bilardo topu büyüklüğünde bir cismin gizemli mavi ışınlar saçtığını fark ettiler. Bu güzel cismi daha yakından incelemek için cihazın radyoaktif madde haznesini kırmaya çalıştılar, sonunda bunu başararak radyoaktif sezyum klorid maddesini açığa çıkarttılar. Bu sırada çok yoğun bir ışınıma maruz kaldıklarının farkında bile değildiler.

Alves ve Pereira birkaç gün boyunca mavi ışınlar saçan tozu incelediler. Bu esnada mideleri bulanmaya başladı, ancak bunun yedikleri bir şeyden olduğunu düşündüler. Sonra da mavi tozu bir başka hurdacı olan Devair Ferreira’ya sattılar. Artık felaket büyük bir hızla yaklaşıyordu. Ferreira, ailesine ve ne kadar dostu varsa içinde mavi ışınlar saçan bu güzel ve gizemli kapsülü gösterdi. Bir süre sonra kapsülü çekiçle kırdı ve toz evin içine yayıldı. Evin 6 yaşındaki kızı, bu tozları bacağına ve koluna yayarak uzun süre oynadı.

28 Eylül’e kadar Ferreira’nın evi ve civarı çok yoğun radyasyona maruz kaldı. Ev halkında şiddetli bulantı ve ishal durumunun artması üzerinde, Ferreira’nın kız kardeşi tozdan şüphelenerek bir hastaneye başvurdu. Yanında numune olarak götürdüğü tozlar, bindiği belediye otobüsünde herkesin radyasyona maruz kalmasına neden oldu. Hastanedeki doktor radyasyondan şüphelenince, durumun ciddiyeti ortaya çıktı.

Yaklaşık 249 kişi radyasyona maruz kalmış, bunların dördü ölmüş, geri kalanı çeşitli derecelerde radyasyon yanıkları ve radyasyona bağlı hastalıklara yakalanmıştı. Olayın yaşandığı mahalle boşaltıldı, 40 kadar ev yıkıldı, bölgede toprak tabakasının üstteki 30 santimetrelik kısmı yerinden sökülerek bir radyoaktif depolama alanına götürüldü.

Bu olaydan yaklaşık 10 yıl kadar sonra, 1998 yılının Kasım ayında Türkiye’de de benzer bir durum yaşandı. İki hurdacı Kobalt-60 tele-terapi kaynaklarının taşınmasında kullanılan iki konteynırın hurda metal olarak satın aldı. Bu kişiler konteynırları parçalarken, farkında olmadan Kobalt 60 kaynağından yayılan radyasyona maruz kaldılar. Toplam 10 kişinin değişik dozlarda radyasyona maruz kaldığı anlaşıldı.

Bültene kayıt ol