14 Ağustos 1953: Sovyetler Birliği ilk hidrojen bombası denemesini yaptı

14.08.2016 - 11:58
Haberi paylaş

6 Ağustos 1945'te Hiroşima'ya atılan atom bombasıyla nükleer silahların kullanılmasına başlandı. Hiroşima'ya atılan bombayla 70 bin insan ilk anda, on binlercesi ise sonradan radyasonun etkilerine maruz kalarak hayatını kaybetti. Üç gün sonra Nagazaki'ye atılan ikinci atom bombasıyla da on binlerce insan öldü. Ancak kapitalist devletler bununla yetinmeyerek daha güçlü nükleer silahlar yapmaya başladılar.

Sovyetler Birliği'nde 1925 yılından itibaren iktidarı eline geçiren stalinist bürokrasi, ilk hedefini "kapitalist devletleri yakalamak ve onları geçmek" olarak belirlemişti. Bu amaç uğruna, gereken sermaye birikimini sağlamak üzere işçiler üzerinde korkunç bir sömürü uygulamaya başladı. İşçilerin devrimle elde ettikleri tüm hakları geri alındı, işçi sınıfının devrimi gerçekleştiren öncüleri ve önderleri katledild. Troçki sürgüne gönderildi.

İkinci Dünya Savaşı'nın Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarının "katkısıyla" sona ermesiyle birlikte, Sovyetler Birliği diğer kapitalist ülkelerle arasındaki rekabeti her alanda olduğu gibi nükleer silah alanında da güçlendirdi. Yüz binlerce insanın ölümü, daha da fazlasının kuşaklar boyunca sakat kalması hiç önemli değildi; önemli olan insan öldürme aygıtları alanında ABD'nin gerisinde kalmamaktı. ABD'nin bombalar alanındaki üstünlüğü sadece dört yıl sürdü; Sovyetler Birliği 1949'da ilk atom bombası denemesini gerçekleştirdi.

1950'de ABD Başkanı Truman, Atom Enerjisi Komisyonu'ndan "nükleer silahların, hidrojen bombası da dahil olmak üzere, her biçimi üzerinde çalışmalara devam edilmesi"ni istedi. Truman'ın emri ve Teller'ın çabaları sonucunda, 1952'de ilk hidrojen bombası ABD'de geliştirildi. Bu bomba Hiroşima'ya atılan atom bombasından 700 kat daha güçlüydü. Sovyetler Birliği, bir yıl geçmeden, ABD'nin bomba sevincini bir kez daha gölgeledi ve 1953'te ilk hidrojen bombası denemesini gerçekleştirdi. İşçileri demir yumruğu altında ezen stalinist bürokrasi, insan öldürmek alanında "kapitalist" düşmanlarından geri kalmamaya kararlıydı.

Stalinizm artık tarihin çöplüğüne atıldı, ancak nükleer silahlar insanlık için büyük bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Pek çok ülkenin elinde çok güçlü nükleer silahlar ve bunların kullanılması, sadece insanlığın değil, dünyadaki tüm yaşamın da sonunu getirme potansiyeli taşıyor.

Bültene kayıt ol