Bugün ODTÜ’de düzenlenmek isteyen 10. Onur Yürüyüşü’ne polis gaz bombaları ve plastik mermiyle saldırdı. Onlarca gözaltına rağmen, ODTÜ’ye dağılan ODTÜ LGBTİQAA+ Dayanışması aktivistleri basın açıklamasını kampüsün her yerinde okudu.
Son olarak 2019 yılında düzenlenen Onur Yürüyüşü’ne de polis saldırmış, 18 öğrenci ile bir akademisyen gözaltına alınmış, haklarında dava açılmış ve iki yıl süren dava sonucunda herkes beraat etmişti.
Bugün düzenlenen Onur Yürüyüşü de ODTÜ Rektörlüğü tarafından “üniversitenin imajının zedeleneceği” gerekçesiyle yasaklanmış, öğrencilere yürüyüşe engel olma çağrısı yapılmıştı. Bugün saat 18:00’de toplanmaya başlayan LGBTİ+’lar, kısa bir süre yürüdükten sonra polis saldırısına maruz kaldılar. Gaz bombalı ve plastik mermili saldırı sonucunda onlarca öğrenci gözaltına alındı.
ODTÜ LGBTİQAA+ Dayanışması’nın okuduğu basın açıklaması şöyle:
“Bugün, daha önceki ODTÜ Onur Yürüyüşleri’nde de olduğu gibi 10. ODTÜ Onur Yürüyüşü için kayyum rektörün tüm faşist, ötekileştiren ve fobik dayatmalarına karşı hatırlayın, alışın, gitmiyoruz demek için buradayız.
“Biz lubunyalar, 20 Mayıs’ta Boğaziçi Onur Yürüyüşü’ne saldıran gücü tanıyoruz, bu saldırı tüm lubunyalara yapılmış bir saldırıdır. Bu güç, aynı zamanda kampüslerimizde bizleri kısıtlayan, hedef gösteren, şiddet uygulayan gücün ta kendisidir.
“Yaşam alanlarımız olan yurtlar dahil olmak üzere kampüsün her alanında karşılaştığımız fobi, ötekileştirme ve baskılamanın asıl sorumlusunun fobik kayyum rektör Verşan Kök olduğunun hepimiz farkındayız ve tüm bunlara karşın “Hatırla!” diyoruz.
“Kayyum baskısına karşın kampüslerde mücadele veren lubunyaları “Hatırla!”, LGBTİ+fobiyi “Hatırla!”; barınma, çalışma ve yaşama hakkı gözetilmeyen lubunyaları “Hatırla!”; trans cinayetlerini “Hatırla!”, trans intiharlarını “Hatırla!”; Hande Kader’i, Eylül Cansın’ı, Hande Buse Şeker’i, Ahmet Yıldız’ı, Okyanus Efe’yi, Zirve Soylu’yu, Didem Akay’ı “Hatırla!” demeye her anımızda olduğu gibi bugün, burada da devam ediyoruz.
“Hayatlarımızın, varlığımızın ve özgürlüğümüzün bu fobik, ötekileştiren ve hedef gösteren baskılarla kısıtlanmaya çalışılmasına karşın biz “Her yürüyüşümüz Onur Yürüyüşü”, “Alışın, her yerdeyiz, varız ve gitmiyoruz” diyerek direnmeye, boyun eğmemeye ve bu sözlerimizi her seferinde “Hatırlatmaya” devam ediyor; fobik kayyuma, baskıcı iktidara, faşist düzene karşı “Hatırla!” diyoruz.”