Haziran ayında en az 24 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Aynı zamanda en az 21 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu.
Bianet’in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan topladığı verilere göre, Haziran ayında öldürülen 24 kadının 13’ü kocası, eski kocası, sevgilisi tarafından 3’ü akrabaları tarafından ve 3’ü komşusu tarafından öldürdü. 1 kadını oğlu, 1 kadını da arkadaşı olan erkek öldürdü. 3 kadın ise tanımadığı 8 erkek öldürdü.
Öldürülen 24 kadından 10’unun hangi bahanelerle öldürüldüğü basına yansımazken 8 kadın ayrılmak istediği/barışmak istemediği bahanesiyle katledildi. Erkekler 5 kadını miras, para ve arazi için öldürdü. 1 kadın da ırkçı bir erkek nefret ve siyasi öfkesi için öldürdü.
12 kadın ev içinde, 8 kadın sokak, ormanlık alan, siyasi parti gibi ev dışı alanlarda erkekler tarafından yaşamdan koparıldı. Erkeklerin 4 kadını nerede öldürdüğü bilgisi basına yansımadı. 15 kadın ateşli silahlarla, 4 kadın kesici aletlerle katledildi. Erkekler 2 kadını boğarak, 1 kadını yakarak, 1 kadını da balkondan aşağı atarak öldürdü. Erkeklerin 1 kadını nasıl öldürdüğü bilgisi basına yansımadı.
Aynı verilere göre, haziran ayı içerisinde erkekler en az 94 kadına şiddet uyguladı, en az 7 kadını taciz etti, en az 7 kadına tecavüz etti ve en az 63 kadını da seks işçiliğine zorladı. Aralarında oğlan çocukların da olduğu en az 7 çocuğu istismar eden erkekler, en az 3 çocuğu öldürdü.
Bu yüksek rakamlara rağmen Türkiye’nin 1 Temmuz’dan beri İstanbul sözleşmesinden çıkmış olması tüm kadınları tedirgin ediyor. İstanbul sözleşmesi bu şiddetin önüne geçmek, şiddet uygulayanların gerekli cezaları almaları için bir araçtı. Hem 15 Haziran hem 1 Temmuz eylemleri gösterdi ki hem kadınlar hem LGBTİ+’lar olarak İstanbul sözleşmesinden vazgeçmedik, haklarımız için şiddete karşı mücadelemiz devam edecek.