Metal işçilerinin grevinin işçi düşmanı AKP tarafından yasaklanması ile ilgili olarak DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Kani Beko bir açıklama yaptı.
DİSK'in açıklaması şöyleydi:
"Türkiye’de grev hakkı yoktur! 30 Ocak günü Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile bu gerçek bir kez daha ilan edilmiştir. İşçilerin grev sandıklarında, grev meydanlarında ortaya çıkan iradesine karşı Bakanlar Kurulu’nun aldığı karar, sadece metal işçilerine değil işçi sınıfına karşı bir darbedir! Adına erteleme dense de fiilen yasaklama anlamına gelen bir hak gaspıdır.
Bu ülkede işçilerin grev hakkı tamamen yok edilmek istenmektedir. 12 Eylül darbecilerinin hukuku, grev hakkını sadece toplu sözleşme görüşmelerinde uyuşmazlık olması halinde tanımakta ve bunun dışındaki tüm grev türlerini yasaklamaktayken, AKP döneminde toplu sözleşme uyuşmazlıklarında bile grev hakkının kullanılması engellenmektedir.
Örgütlenmenin önündeki engeller, iş kolu barajları ve hükümetin kontrolündeki yetki sistemi nedeniyle Türkiye’de kayıtlı işçilerin sadece yüzde 5’i toplu sözleşme hakkından faydalanabilmektedir. Bu yüzde 5’lik kesimin de grev hakkını kullanabilmesi, giderek zorlaştırılan ciddi bürokratik engellerle karşılaşmaktadır. Tüm bu engelleri aşıp “grev” kararı alan işçilerin bu iradeleri ise bu kez Bakanlar Kurulu kararları ile gasp edilmiştir.
2003’de lastik ve cam, 2004’de yine lastik ve cam, 2005’te maden, 2014’te cam ve maden, bugün de metal grevlerini engellemeye yönelik kararlara imza atan AKP iktidarı, işçi sınıfının bu hakkına tahammülü olmadığını açıkça göstermektedir.
MESS grevini yasaklarken de “milli güvenlik” gerekçesini öne süren AKP iktidarı için işçilerin kitlesel ölümü değil kitlesel grevi “güvenlik” sorunudur. Kendi iktidarı döneminde 15 bin işçi ölürken “fıtrat”/”kader” söylemiyle sorunu geçiştirenler, konu işverenlerin çıkarları olunca Bakanlar Kurulu’nun toplandığı Pazartesi gününü bile bekleyememiştir.
Birleşik Metal-İş sendikamızın açıklamasında da belirtildiği gibi “Bakanlar Kurulu’nun bu kararı ‘milli güvenlik’ denilen şeyin gerçekte sermayenin güvenliğinden başka bir şey olmadığını ve Bakanlar Kurulu’nun gerçekte sermayenin bir kurulu olarak hizmet verdiğini açıkça kanıtlamıştır.”
Evet, onların dert ettiği tek güvenlik sermayenin, MESS’in, servetlerinin, hanlarının, hamamlarının, saraylarının, sarı/yandaş sendikalarının güvenliğidir! İşçilerin ekmeğinin, aşının büyümesi, insanca çalışması “tehdit” olarak görülmüştür. Önümüzdeki günlerde çıkarılması planlanan “iç güvenlik yasası” da bu tehdit algısına uygun olarak hazırlanmaktadır.
Hükümet, MESS ve sarı sendikalar, DİSK/Birleşik Metal-İş üyesi metal işçisinden korkmakta haksız değildir. Metal grevleri başladığı anda 5 işletmenin 8 fabrikası MESS’ten kopmuştur. Sarı sendikaların esaretindeki işçiler için umut verici gelişmeler yaşanmıştır. Grev sürseydi bunun devamı gelecekti. Yani AKP iktidarı MESS’i ve sarı sendikaları kurtarmayı hedeflemiştir.
Korkuyorlar, çünkü DİSK’li işçiler, 1970’lerde MESS’i dize getiren, sınıf kardeşleriyle beraber DGM’leri ezen metal işçilerinin ve Kurucu Genel Başkanımız Kemal Türkler’in emanet ettiği bayrağı hakkıyla taşımaktadır! Ve işçiden korkanlar unutmasın ki, tarihin çöp tenekesi, kendi işçisini, kendi halkını düşman olarak gören iktidar ve hükümetlerle doludur.
İktidar hayatı hedef aldığında, hayat iktidara direniş olacaktır! DİSK üyesi tüm sendikalar, Birleşik Metal-İş sendikamızın aldığı işyerlerinde ve sokakta meşru mücadele kararının yanında olacaklardır! DİSK Metal İşçileriyle Dayanışma Komitesi, Birleşik Metal-İş sendikamız ile eşgüdüm halinde sokaklarda ve işyerlerinde sürdürülecek mücadeleyi planlayacaktır.
İşçi sınıfına yapılan bu darbeye karşı gün birlik, mücadele ve dayanışma günüdür!
YAŞASIN METAL İŞÇİSİNİN ONURLU MÜCADELESİ!
YAŞASIN İŞÇİ SINIFININ ONURU DİSK!
İNSANCA YAŞAMAK İÇİN #DİRENİŞÇİ!
YAŞASIN SINIF DAYANIŞMASI!
İNADINA SENDİKA İNADINA DİSK!"
- Metal işçileri greviyle dayanışma Facebook sayfası