Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği madenin sahibi Can Gürkan'ın facia sonrası rapor hazırlayan bilirkişilerden şikâyetçi olduğu ve zararının ödenmesini istediği ortaya çıktı.
Soma A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın, avukatı Kadir Çekin aracılığıyla 14 sayfalık dilekçe hazırlayarak, 4 bilirkişinin raporunun bilime ve gerçeklere aykırı, taraflı düzenlendiği iddia ederek bilirkişilerden şikâyetçi olduğu ve zararının tazmini için soruşturma yürütüldüğü ortaya çıktı.
Hürriyet’ten Banu Şen’in haberine göre; Gürkan’ın avukatı Kadir Çekin’in hazırladığı 14 sayfalık dilekçede; bilirkişiler Prof. Dr. Ercüment Yalçın, Prof. Dr. Eyüp Akpınar, Prof. Dr. Ahmet Hakan Onur ve İş Güvenliği Uzmanı Alpaslan Ertürk’ün 126 sayfalık raporunun; bilime ve gerçeklere aykırı, taraflı düzenlendiği iddia edildi.
Bilirkişiler hakkında görevi kötüye kullanma, gerçeğe aykırı bilirkişilik, suç delillerini gizleme yok etme, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve görevi kötüye kullanma suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmaları istenen şikayet dilekçesinde 6 aydan 5 yıla kadar yargılanmaları, şirketin zararlarının da tazmini talep edildi.
18 maddelik itiraz
Hazırlanan dilekçede yer alan 18 maddelik itirazın bazıları şöyle:
* Görevleri dosya kapsamında maddi gerçeği ortaya çıkarmak olan bilirkişiler bunu yapmayarak,
* Yürürlükten kalkan mevzuatı esas alarak müvekkile ve diğer şüphelilere kusur izafe ederek,
* Ocakta her ay düzenli olarak risk değerlendirme analizi yapılmış olmasına ve bunların dosyada yer alıyor olmasına rağmen yok diyerek,
* TÜBİTAK seyyar sensör verilerini gizleyerek,
* Ocak havalandırmasının vardiyalarda çalışan kişi sayısı itibarıyla yeterli olmasına rağmen bunu gizleyerek,
* Madencilik biliminde olmayan “sensör verilerinin ortalama değerleri” diye uydurma bir görüşe bağlı olarak haksız olarak müvekkil ve diğer şüphelileri suçlayarak,
* Bilirkişilerin tespitlerinin tersine olarak ocakta eskiden devam eden bir yangın olmadığını kesin olarak ispatlayan ve müvekkil ve diğer şüpheliler lehine olan; 23 Nisan 2014, 1 Mayıs 2013 tarihlerine ait sensör verileri ile, vardiya araları olan, saat 7:30 – 8:30, 15:30 – 16:30, 23:30 – 24:30 saatleri arasındaki sensör verilerini kasten değerlendirmeyerek lehe olan delilleri gizleyerek,
* Kendi bilimsel kitaplarında belirttikleri oksidasyonun ısıya tesir etmeyeceği bilimsel görüşüne aykırı görüş ve tespitlerde bulunarak,
* Kasten kusur izafe edebilmek için müvekkil ve diğer şüpheliler lehine olan delilleri gizleyerek, diğer delilleri çarpıtarak bilimsel gerçeğe aykırı olarak, aleyhte olan beyanları cımbızlayarak,
* Dosya içerisinde yer alan yukarıda zikredilen belgeleri yok sayarak,
* Dosyada yer alan topçu defterini (varlığını görmezden gelmek suretiyle gizleyerek) yok diyerek,
* Sürekli ölçüm yapan ve kaydeden sabit sensör kayıtları ile ölçüm yapılmak istenen anda ölçüm yapılarak gaz ölçüm defterine kaydedilen seyyar gaz ölçüm sensörleri defter kayıtlarının aynı saatlerde aynı değerleri göstermemesi doğal olmasına rağmen bunu, kasten hatalı yorumlayarak,
* Hukuken yapılması yasak olmayan, hatta ocağın yapısı ve güvenlik açısından zorunlu olarak yapılan, MİGEM tarafından onaylı projeye uygun olarak çok dar bir alanda yapılan, olayın sebebi ile hiçbir illiyet bağı bulunmayan kara tumba (klasik yöntem)’i ile üretim yöntemini, yasak gibi gösterip müvekkil ve diğer şüphelilere kusur izafesi suretiyle suç isnat ederek
* Ocakta haberleşme cihazı ve merkezi alarm sistemi olmasına rağmen, yoktur diye rapor vererek, müvekkile asli kusur atfederek,
* Eğitim verilmediğinden bahisle yine asli kusur atfetmekle görevlerini suistimal etmişlerdir.