Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu, 29 Ocak'ta başlayacak grev öncesi saldırıya geçen ve gerçek dışı iddialarda bulunan patronlar örgütü MESS'e yanıt verdi.
Açıklama şöyleydi:
MESS’İN GERÇEK DIŞI İDDİALARI VE GERÇEKLER
Metal sermayesinin örgütü MESS, işbirlikçisi ile imzaladığı sözleşmeyi metal işçilerine dayatma çabasına karşı duran onurlu Birleşik Metal-İş üyelerinin grev kararıyla birlikte ne yapacağını şaşırmış biçimde gerçek dışı bildiriler yayınlamaya başladı.
MESS sadece bildiri yayınlamıyor!
Grev kararı alınan işyerlerini tekelci sermayenin gücünü kullanarak tehdit ediyor. Birleşik Metal İş’e taviz verilirse işlerini kaybedeceklerini söylüyor.
Bunu çok sayıda işyeri yöneticisinin olduğu toplantılarda hiç çekinmeden yapabiliyor.
Mücadele iyice kızışmıştır! MESS sadece işçilerin ekmeğine değil, sendikal örgütlülüğe de saldırı hazırlığı içindedir.
Birleşik Metal-İş tek bir yumruk halinde kendini savunmaya ve karşı saldırıya hazırdır.
1) MESS kamuoyuna yaptığı son duyuruda, 100 binin üzerinde çalışanın olduğu işyerlerinde sözleşmenin imzalandığını söyleyerek çoğunluk-azınlık vurgusu yapmaya çalışmaktadır.
Grup sözleşmesi kapsamındaki işyerlerinde sendikalı işçi sayısı yaklaşık 80 bindir. Bunun 15 bini Birleşik Metal İş’te olduğuna göre, 65 bin kişinin sözleşmesi imzalanmış demektir. Bu 65 bin kişinin sözleşmesinin sendikaları tarafından imzalanması metal işçilerinin memnuniyetini hiçbir şekilde göstermez. İsterlerse TİS imzalanan yerlerde sandık koyarak özgür bir ortamda işçilerin görüşlerine başvurabilirler.
Bu 65 bin işçinin sendikaları metal işçilerini sözleşmenin detayları hakkında bilgilendirmeden, görüşlerini ve onaylarını almadan sözleşmeyi imzalamıştır.
Birleşik Metal-İş üyeleri ise taslağın hazırlığından, grev kararı alınmasına kadar olan sürecin tamamına kurulları aracılığıyla katılmıştır. Detaylı bilgiye sahiptir. Kararını her türlü olasılığı düşünerek, yoğun tartışmaların ardından almıştır.
Diğer sendika üyelerinin memnuniyetsizliği de bizim mücadelemiz ile ortaya çıkacaktır.
2) Sermayedar sözcüsü yüzdeleri konuşarak verdiği zammı yükselteceğini sanıyor ise yanılıyor. Yüzde yüz zam da verse, Birleşik Metal-İş üyesi işçilere genel ortalamada net 122 lira zam gelmektedir. Üyelerin yüzde 60’ından fazlası ise bu miktarın altında zam almaktadır. Kaldı ki her işyerine farklı yansıyan zammı herkese aynı yansıyormuş gibi sunmak doğru bir yöntem değildir.
3) Devlet memurları ve emeklilerin zamları ile kıyaslama yapmak tam bir aymazlıktır. Devlet memurlarının grev hakkı yok. Devlet memurlarını çoğunluğu hükümet yanlısı sendikalar hapishanesinde mahkumdur.
Bizlerin ücret zamlarını kıyaslamaları gereken yer daha düşük ücretlerle yaşamaya mahkum ettikleri emekçiler değil, kuruluşlarının ciroları ve karlarıdır.
İşçi başına kaç lira kar ettiklerini, ücretlerin toplam maliyetler içindeki oranlarını açıklasınlar! Verilen zam az mıdır yoksa çok mu görelim!
4) MESS inatla yüzdeli ve maktu zam yaparak ücret makasını kapattığı iddiasındadır. Yüzdeli maktu zam ile ücret makasının dengelendiğini söyleyen birine ilkokul diploması bile vermezler. 900 lira alan bir işçi ile 1500 lira alan bir işçiyi karşılaştıralım. İşyerine denk düşen ücret zammı da yüzde 3,78 artı 44 kuruş olsun. 900 TL alan 133 lira zam alırken, 1500 lira ücreti olan ondan 23 lira fazla yani 156 lira zam alır. Nasıl olur da 133 lira 156 liradan büyük olur ve fark kapanır?
5) MESS üç yıllık sözleşmeyi allayıp pullamak için üçüncü yılın başında verdiği enflasyon üzeri zamma refah payı adını vermiştir. Refah payı denilince sayısı ve oranı ne olursa olsun refah olmuyor. Metal işçileri MESS yöneticilerinin buna açıklamalarında olduğu gibi “refah payı” değil “ayakbastı parası” tabirini kullandığını çok iyi biliyorlar.
Aynı 300 TL’lik erzağın 3 yıllık sözleşmeyi kabul ettirmek için kullanıldığını bildikleri gibi.
Metal işçileri bunları çok iyi biliyor ama MESS bir şeyi kafasına sokamıyor: Metal işçileri öncelikle insan yerine konmak, insanca yaşamak ve insanca çalışmak istiyor. MESS’in teklifinde bunlar olmadığı için de greve çıkıyor!
6) MESS üç yıllık Grup Toplu İş Sözleşmesi’nin o kadar allayıp pullamaktadır ki, bütün sıkıntıların kaynağı iki yıllık sözleşmeler zannedersiniz.
3 yıllık sözleşme işçilerin ekonomide yaşanabilecek belirsizliklerden korunmasına yarayacakmış. Toplu iş sözleşmesinde işten çıkarmaları yasaklayan bir madde koydular da biz mi göremedik?
Üç yıllık sözleşme sendikal örgütlülüğü artıracak imiş! Anti demokratik yasaları sözleşme ile değiştirdiniz de bizlerin mi haberi yok!
Üç yıllık sözleşme işverenler için sürecin öngörülebilir olmasına ve yeni yatırımların yapılmasına neden olacak imiş!
Doğrusu budur! Üç yıllık sözleşme önerilen zam miktarı ve yöntemi ile ucuz işçiliği sürekli hale getirdiği için işverenler işçilerin zam talebini ertelemiş olacaklar ve işçilik ucuzladığı için yatırımlar artacaktır.
7) MESS’e göre hizmet sendikacılığı üç yıllık sözleşme ile gelişecektir. Ülkede zaten gelişkin olan hizmet sendikacılığıdır. Yani sermayeye ve hükümete hizmet sendikacılığı yaygındır. İşçinin çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirme mücadelesi vermeyen sendikacı sadece sermayeye hizmet eder. Hizmet sendikacılığının gerçek anlamı budur!
Gelişmesi gereken gerçek işçi sendikacılığıdır ve bunu da Birleşik Metal-İş ve üyeleri gerçekleştireceklerdir.
8) MESS’in tüm ezenler ve sömürenler gibi kendi egemenliğine karşı onuruyla alın terinin karşılığını almak için mücadele edenleri karalamak, onların başka ve gizli amaçları olduğu söylemiyle mücadeleyi baltalama çabası boşunadır. Grev kararı üyelerimizle birlikte alınmış bir karardır ve kimse başka bir amaçla hareket etmiyor! Birleşik Metal-İş üyelerinin onay vereceği bir toplu sözleşme imzalamanın mücadelesini örüyor, metal işçilerinin de ekmeklerini büyütmekten başkaca bir amaçları yok!
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Birleşik Metal-İş Sendikası
Genel Yönetim Kurulu