Ankara Kızılay’daki Nefes Bar’ın 11 çalışanından 10’u, bir arkadaşlarının işten çıkarılmasının ardından iş bırakarak direnişe geçmişti. 4. günün gecesinde patronla yapılan görüşme sonucu talepler kabul edildi ve grev kazandı.
Nefes Bar emekçileri bu akşam saat 20:00'de barın önünde basın açıklaması yaparak direnişin kazanımla sonuçlandığını, tüm taleplerinin kabul edildiğini kamuoyuna ve kendilerini destekleyenlere duyuracaklar.
Henüz grev devam ederken, direnişçi işçilerden biri, Sosyalist İşçi gazetesinin sorularına şu yanıtları vermişti:
Bu direniş süreci nasıl başladı?
Bir arkadaşımızın gerekçesiz bir şekilde işten atılmasıyla başladı bu süreç. Daha sonra biz bu durumu anlamaya çalıştık, arkadaşımızın neden işten atıldığına dair kendi aramızda konuştuk. Arkadaşın iki hafta sınıf izni aldığını biliyorduk. Bu yüzden işten atıldığını söylediler bize ki burada iki hafta, üç hafta sınav dönemlerinde izin alınabilir. Burada öğrenci arkadaşlar çalışıyor. Bu gayet normal bir şey. Bunun akabinde biz bir toplantı talep ettik ve bu gerekçeyle bir arkadaşın işten atılamayacağını söyledik. Toplantıda çok sert bir karşılık gördük. Patronlar bize ‘işinize geliyorsa çalışın, işinize gelmiyorsa defolun gidin’ gibi bir söylemle karşılık verdiler. Biz de grev kararı alacağımızı, iş bırakma kararı alacağımızı söyledik. Bize tehditler savurup ‘elinizden geleni ardınıza koymayın’ dediler. Sürecin başlangıç aşaması buydu.
Bugün grevin dördüncü günü…
Evet, biz 9 Ocak Cuma günü saat 8 itibariyle başladık. Bugün dördüncü gün. Taleplerimiz karşılanana kadar buradaki eylemimize devam edeceğiz.
Talepler nedir, ne talep ediyorsunuz?
Öncelikle işten atılan arkadaşımızın işe dönmesini talep ediyoruz, öncelikli talebimiz budur. Onun arkasından güvenceli iş talep ediyoruz, sigorta hakkı olan arkadaşların sigortalarının yatırılmasını istiyoruz. Keyfi uygulamaların son bulmasını istiyoruz. Patronlar tarafından sergilenen ve kurum kültürüne, Nefes Kültürüne uygun olmayan tehdit, hakaret, emir gibi davranışların bir an önce son bulmasını istiyoruz. Servisin özerkliğini istiyoruz. Nefes böyle bir kurum, böyle bir kültür. En azından biz böyle biliyorduk. Yavaş yavaş bunun yıkıldığını görüyoruz ve bunun tekrar tahsis edilmesini çok önemsiyoruz. Günlük 13-15 saate varan çalışma saatlerinin düzenlenmesini istiyoruz. Temel talepler olarak bunları sıralayabilirim, öncelikli hedeflerimiz bunlar.
Başka bar çalışanlarından nasıl bir destek gördünüz? Direniş nasıl bir etki yarattı?
Nar çalışanları ilk günden beri bizi desteklediler, destekleri de devam ediyor. Hem yanımızda olup destek oldular, grevimizin ve eylemimizin duyurulması adına katkı sundular. Bize çay getiren, çorba getiren, kahve getiren çalışan arkadaşlarımız oldu. Zaten biz bu mücadeleyi yalnızca Nefes özelinde yürütmek değil, aynı ağır koşullar altında tüm çalışan bar emekçileri geneline taşımak istiyoruz, amacımız bu. Diğer barlardan ve diğer bar patronlarından da olumlu tepki aldık. Şimdilik süreç bu aşamada. Görüşmeler devam ediyor, dün iki görüşme yaptık. Ama şunu söylemek gerekiyor ki burası çok ortaklı bir işletme, 6 tane ortağı var. Bizimle muhatap olan, bizim daha doğrusu bizimle muhatap olmasını istediğimiz iki patron var. O patronlarla görüşmeler devam ediyor. Bazı noktalarda anlaşmaya vardık; yani aslında süreç devam ediyor. Bazı noktalarda taleplerimiz kabul edilmiyor. Biz onları direteceğiz. Taviz vermeyi düşünmüyoruz. Çok kaybedecek bir şeyimiz yok. Eylemi, mücadeleyi yükseltebileceğimiz kadar yükselteceğiz. Buradayız, direnişimiz devam ediyor.
Aslında bu biraz sektörel bir sorun. Bütün bar çalışanlarının ortak sorunları bunlar ve belli başlı talepleriniz var. Bunun genelleşmesi için sendikayla görüşmek gibi herhangi bir çalışma var mı? Çünkü özlük haklarınızı kazandığınız takdirde bir sendikaya üye olma hakkını da elde edeceksiniz. Bu direnişi genelleştirme doğrultusunda görüştüğünüz kurumlar var mı?
Şu aşamada yok. Tabii biz bunları düşünüyoruz, sendikalaşma sürecine gidilebilir, dernekleşme sürecine gidilebilir. Ama biz bu mücadeleyi, bar emekçilerinin bu sorunlarını çözüp burada bırakacak değiliz. Bütün talep ettiğimiz koşullar sağlanırsa biz Nefes Bar’a döneriz ama biz mücadelemize devam edeceğiz. Dediğim gibi görüşmeler devam ediyor, bu görüşmenin sonuçlarına göre mücadelemiz sürecek.
Röportaj: Melih Mol & Ulaş Akbaş