Havuz kaplamaları ve malzemeleri üreten ve pek çok ülkeye ihracat yapan Sera Pool fabrikasında çalışan işçiler 35 gündür direniyorlar. Sendikalaşmak istedikleri için işten atılan, bunun üzerine direnişi önce fabrika içinde, daha sonra ise fabrika kapısı önünde sürdüren işçiler Hasan Aslan ve Gül Koç ile Marksist.org konuştu.
Kaç yıldır Sera Pool’de çalışıyorsunuz?
- 5 yıldır burada çalışıyorum.
- Ben de 9 yıldır.
Direnişteki son gelişmeler neler?
- Burada biz sendikalı olduktan sonra çalışmaya giren bir bayan arkadaş var, o bazı şeyler sorduğu için herhalde muhbir diye düşünüp işten attılar onu. Dün bu arkadaş buraya parasını almaya geldi, patronla karşılaşmış, patron o bayan arkadaşın boğazını sıktı, dışarı attılar onu. Böyle bir şey yaşandı. Bu da, ne kadar gergin olduğunu gösteriyor patronun.
Sera Pool ile dayanışma ne düzeyde, çevreden ve diğer işyerlerinden ziyaret edenler oluyor mu?
- Daha çok derneklerden ve sendikalardan ziyarete geliniyor. Mesela yanımızda Ülker var. Oradan ses seda yok ama içeride işler karışmış. Bizi böyle gördükleri için onlar da bir şeyler yapmaya çalışıyorlar, inşallah başarılı olurlar diyorum. Onlar da seslerini duyuracaklar. Hatta bizim buradan çıkıp orada çalışan bir arkadaşımız var Facebook’tan bizim haberlerimizi yayınladığı için ihtar bile almış. İşveren o kadar sıkı takip ediyor. Yanımızdaki Ülker fabrikasının tellerine afiş astırmıyorlar, yasak getirdiler asamıyoruz.
Talepleriniz nedir?
- Talebimiz sendikayla içeri girmek, sendikasız asla. Sonuna kadar direnmeye devam edeceğiz.
- Direniş boyunca işten çıkarılan tüm işçilerin haklarının geri verilmesini, işe geri alınmalarını istiyoruz.
Sera Pool’daki çalışma şartları nasıldı?
- Çalışma şartları çok kötü. Kendi adıma konuşayım. İşim çok zordu. Diğer bölümlerde 12 kişinin çalıştığı yerde 6 kişi çalıştırmaya çalışıyorlar. Bu da arkadaşlar açısından çok zor. 40-50 kiloluk kasalar kaldırttırıyorlar. 1,5-2 ton paletler çektiriyorlar. Yazın 50 derecede kışın da neredeyse sıfırın altındaki sıcaklıklarda çalışıyorduk, donuyorduk yani montlarla çalışıyorduk ve işyeri buna hiçbir çare bulmuyordu. Kendileri montlarla dolaşıyorlardı fabrika içinde, biz ölelim hiç umurunda değil. Patronumuz bize bir kez “kolay gelsin” demeyi bırak, bizimle birlikte yemek bile yemiyor. Yemekhaneye çıkmıyorlar bile, yemekler kötü çıkıyor. Hiç umurunda değildik ama şimdi işçileri alıp Ada tesislerine yemeğe gidiyor ne hikmetse. Bunu başardık yani.
Yaklaşık 200 işçinin çalıştığı bu fabrikada ağırlıklı olarak kadınların çalışmasının nedeni nedir?
- Genelde kadınları çalıştırıyorlar çünkü genelde yeni gelen erkekler durmuyor. Çünkü ücretler az. Uzun zamandır çalışan erkekler var, 20-25 yıl çalışmış olan, onlar da tazminatlarını bırakıp gidemiyorlar. Bu nedenle daha önce de örgütlenmeye çalıştık, duydular hemen baştakileri attılar işten. Biz sürekli örgütlenmeye çalıştık, bu sefer başardık.
Sera Pool patronlarının direnişi zayıflatmak için kullandıkları bağlantıları olduğundan bahsetmiştiniz?
- Patronların özellikle AKP ile bağlantıları var, 4-5 AKP milletvekiliyle aile dostu olduklarını biliyoruz. Polisi de bağladılar, belediyeyi de bağladılar. Kadıköy ve Maltepe belediyelerinden bize yardım geldi, Pendik belediyesinden hiçbir şey görmedik ki buradakilerin çoğu AKP’ye oy veren işçiler. Bu süreçte herkesin ne olduğunu öğrendik, polisi de gördük AKP’yi de gördük. 5 yıl okul okusam 34 günde burada öğrendiklerimi öğrenemezdim.
(Röportaj: Onur Devrim Üçbaş, Özdeş Özbay)
Marksist.org'u takip edin