İşçi ve emekçiler: OHAL’e rağmen dayanışmayı büyüteceğiz

08.02.2023 - 20:47
Haberi paylaş

Maraş merkezli yaşanan ve 10 ili etkileyen iki büyük deprem sonrası AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremden etkilenen illerde 3 ay sürecek şekilde OHAL ilan edildiğini duyurdu.

OHAL ilanından sonra bölgedeki gazetecilerin alandan uzaklaştırılması, yardım tırlarının engellenmesi ve gönüllü olarak alana gitmek isteyenlere izin verilmemesi gibi durumlar yaşandı.

OHAL ilan edilmesini eleştiren İzmir’deki işçi ve emekçiler, “OHAL’i kendi yapamadıklarının görünmesini engellemek için ilan etti. OHAL yerine seferberlik ilan edilmeli” dedi.

Bir sağlık işçisi, “Halimiz olağanüstü berbat. İnsanlarımızın olağan üstü yardıma, yaşatılmaya ihtiyacı var. Bunu sağlayamayan devlet ise OHAL ilan ediyor. Afet bölgesine devletin hiçbir kurumu müdahale etmemiş, yapması gerekeni yapmakta geç kalmış, hatta bakakalmış. OHAL, göçük altındaki ya da kurtarılan halkın yararı için değildir. Binlerce insanın ölüm haberinin gelmesini bu karar engellemeyecek. Yüz binlerce insanımızın acısını, yarasını OHAL düzeni sarmayacak. Bizler hâlâ nefes alırken, tesadüfen yaşayanlar olarak bunları görüyoruz, konuşuyoruz” dedi.

TPI Composite fabrikasında çalışan bir işçi, “OHAL orada kendi ayıplarını örtmek için ilan edildi. Orayı tamamen susturmaya çalışıyorlar. Diyanetten görevlilerin alana gittiğini duyduk. Oradaki insanları ‘kader’e ikna etmeye çalışıyorlar. Bunları yanlış buluyoruz. Biz OHAL’e rağmen dayanışmamızı sürdüreceğiz” dedi.

Gecikmeli olsa da Soma’dan 1300 civarında maden işçisinin arama kurtarmaya katıldığını söyleyen maden işçisi, “Halkın yardım çığlığına tüm olanaklarla seferber olmamız gerekirken, hükümetin aklına ilk OHAL ilan etmek geliyor. OHAL ilan edeceklerine ilk anda inşaat firmalarının, müteahhit firmaların tüm ekipmanlarına el koymalı ve arama kurtarma çalışmalarına dahil etmeliydi. TTB, meslek odaları ve kitle örgütleriyle ortak kriz masası oluşturulmalıydı. Bize lazım olan OHAL değil, yardımlaşma ve dayanışmanın büyütülmesi, devletin tüm olanaklarının, bürokrasinin çarklarına takılmadan seferber edilmesidir. Ama maalesef bu felaketi de halkımız kendi çabalarıyla, etiyle, tırnağıyla kazarak atlatmaya çalışıyor” diye konuştu.

Bültene kayıt ol