Asgari ücret: İktidar ve sermaye işçileri eziyor

16.12.2022 - 12:02
Haberi paylaş

Yine açlık sınırına yakın bir para, asgari ücret olarak belirlenecek.

Ayrıca şu anki enflasyon geçmiş yıllardaki enflasyon oranlarına göre çok yüksek olduğundan, belirlenen asgari ücret 3 ay geçmeden yarı yarıya değer kaybedecek. 

Enflasyondaki bu hızlı artışa rağmen asgari ücret yılda bir veya iki kere belirlendiğinden, insanlar tam bir sefalete mahkûm oluyorlar.

Bu enflasyon koşullarında asgari ücretin her ay, enflasyon oranında artırılması gerekiyor.

Asgari ücret, normal ücret oldu

2017 yılında çalışan nüfusun yüzde 35’i asgari ücret alıyordu. Bugün ise 15 milyon SGK’ya kayıtlı işçinin yarıdan fazlası asgari ücrete çalışıyor. Artan enflasyon karşısında eriyen ücretler ve düşen alım gücü nedeniyle işçiler aileleriyle birlikte sağlıklı beslenme bir yana, doyacak kadar bile ücretten mahrumlar.  

Enflasyonun üç haneli sayılara çıktığı, ekmekten kahveye, sütten sebzeye her şeyin el yaktığı, geçim kaygısının kitleselleştiği böyle bir dönemde, asgari ücret en önemli konu haline gelmiş durumda. Kış ayları geldi, geçen yıl 500 liraya ısınan evler, bu yıl ısınma için en az 1500 lira harcayacak. Diğer her harcama ateş pahası.

TÜİK verileri gerçek değil

TÜİK, iktidarın ücret zamları ile ilgili politikalarının bir aparatı haline gelmiş durumda. Asgari ücret tespitinde esas alınan TÜİK verileri gerçeği yansıtmıyor. Bağımsız ekonomistlerin yüzde 170 olarak bulduğu enflasyonu, TÜİK yüzde 84 olarak açıklıyor. 

İktidar ne kadar zam yapmak istiyorsa, TÜİK enflasyonu o kadar ilan ediyor. Türkiye'de vergi sisteminde önemli bir yeri olan 'yeniden değerleme oranı' yüzde 123 olarak açıklandı. İktidar enflasyonun yüzde 80’lerde olduğuna inansa, yeniden değerleme oranını bu şekilde yüksek belirlemezdi.

Açlık sınırının 8 bin lira, yoksulluk sınırının 26 bin lira olduğu koşullarda asgari ücretin en az 15 bin lira olması gerekir.

Komisyon tam bir tiyatro

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda yer alan temsilcilerin çoğunluğu, iktidar yanlısı kurum ve kuruluşlardan oluşuyor. İşçinin, emekçinin sırtından geçinen insanlar asgari ücreti belirleyecek. 

Komisyondaki sözde işçi temsilcisi Türk-İş yöneticileri, sendikaların kasasından aylık 100 bin lira civarında gelir elde ediyorlar. Komisyon toplantılarına son model arabalarla gidiyorlar. 

İşveren ve devlet temsilcilerinin zaten tuzları kuru. 

Yoksulluk nedir bilmeyen insanlar, asgari ücret tespit ediyorlar. Böyle bir ekipten işçinin yararına sonuç çıkması mümkün değil.

Türk-İş, asgari ücrette 'kırmızı çizgi' olarak 7 bin 785 lirayı belirledi. Bu rakam açlık sınırının bile altında. Bu rakama pek çok kentte artık ev kiralanamıyor. 

Bu komisyonun yapacağı toplantılardan emekçilere ancak yoksulluk çıkar.

Ama işçi sınıfı örgütlerinin yapacağı baskı, eylem ve etkinlikler ile bu değiştirilebilir. Hemen şimdi milyonlarca işçi meydanlara çıkarak asgari ücretin en az 15 bin lira olmasını sağlayabilir.

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol