Bosch fabrikasında işçilerin basıncı sonucu imzalanan sözleşmenin, Türk Metal'in diğer yerlerde MESS ile imzaladığı sözleşmeden daha iyi olması nedeniyle Bursa'da metal işçileri 11 gündür eylemler yapıyor.
İşçiler, kendilerine üvey evlat muamelesi gösteren sendikayı ve patronu protesto ediyor. Evrensel gazetesinin haberine göre, “10 yıldır çalışıyoruz aldığımız ücret 1500 TL’yi geçmiyor” diyen işçiler, dayanılmaz hâle gelen çalışma koşullarına da dikkat çekiyorlar. Verilen mücadelenin önemine dikkat çeken işçiler, bu mücadele verilmese koşulların daha kötüleşeceğini söylediler.
56 kapıdan 272 kapıya...
Aldıkları ücretin yaptıkları işin karşılığı olmadığını anlatan işçiler, yeni dönemin üretim tarzının zamanla yarış olduğunu dile getirdi. İlk işe başladığında 56 kapı yaparak başladığını söyleyen 4 yıllık bir Renault işçisi, şu anda 272 kapı yaptığını anlattı. “Zamanla elim alıştı. Böylece bana bir iki dakika zaman kalıyordu nefes almam için. Ancak her ben 1-2 dakika kazandıkça onlar iş yükü arttırdı” diyen işçi, nefes alacak zaman bile bulamadıklarını belirtti.
Benzer durum diğer fabrikalarda da yaşanıyor. Coşkunöz’de çalışan 10 yıllık bir işçi de şunları söyledi: “Artık zamanla yarışıyoruz. Bir limit koyuyorlar. Eğer işçi ona ulaşırsa üretim seviyesini oraya getiriyorlar. Örneğin 7.5 saatte 1000 parça mal yapılıyorsa o her geçen gün artıyor.” Bosch’ta çalışan bir arkadaşının kendisine, “Abi bize tamir için 9 dakika koymuşlar. Eğer tamir 9 dakika da yetişmezse 10. dakika da hemen amirler geliyor” dediğini aktaran Coşkunöz işçisi devam etti: “İyi ki şu an işçi böyle ayağa kalkıp bir şey yapıyor. Yoksa bunlar iyicene azıtır.”
Hiç konuşmayanlar konuşuyor
İşçilerin yaşadığı bu sorunların biriktiğini ve büyük bir tepkiye dönüştüğünü anlatan Coşkunöz işçisi, bugüne kadar hiç konuşmayan işçilerin konuşmaya başladığını, tepki gösterdiğini ifade etti. 10 yıldır birlikte çalıştığı bir işçisi arkadaşının kendisine “İki bel fıtığı ameliyatı geçirdim. Aldığımı ücret 1500 lira” diyerek artık yaşananlar karşısında susmayacağını söyleyen Coşkunöz işçisi, şunları söyledi: “Eskiden sendika gel dese gelir git dese giderdi. Ama şimdi sorguluyor. Neden öyle oldu diyor.”
İşçi eylemlerinin ardından hiç üretim alanına gelmeyen sendikacıların üretim alanına gelerek işçiyi yatıştırmaya çalıştığını, işçilerin nabzını yokladığını söyledi.
Yıllardır Renault’ta çalışan işçi de, “Ben sendikanın haklı tüm eylemlerine gittim. Sendikanın dediklerini de yapıyordum. Ancak işçiler konuşmaya başladığı anda sendikacıların gerçek yüzünü görmeye başladım. Konuşan arkadaşlarım susturulmaya başlandı. Bazı arkadaşlarım tehdit edilmeye başlandı. Ben de buradan sendikaya tepkili olmaya başladım” diye konuştu.
Bu işçinin aksine hiç sendikaya gitmeyen işçiler de var. Coşkunöz işçisi onlardan biri: “Ben bugüne kadar sendikaya gitmedim. Çünkü gittiğimizde hiçbir sorunumuz çözülmüyor. Buraya gelen sendikacılar da 'sorununuz var mı?' diye soruyor. Anlattığımızda da yuvarlayarak geçiştiriyor. Eğer sendika işçinin sorunlarını çözen bir sendika olsa neden gitmeyeyim.”