Halil Serkan Öz için hafta boyunca eylemler: “Onurumuzu çiğnetmeyeceğiz!”

05.04.2015 - 15:00
Haberi paylaş

Eğitim Sen üyesi eğitim emekçileri, Halil Serkan Öz için hafta boyunca işyerlerinde eylemler gerçekleştirecek.

Yalova Valisi Selim Cebiroğlu’nun 26 Mart’ta Fen Lisesi’ne yaptığı ziyaret sırasında "Bu saç sakal ne? Sen ne biçim öğretmensin? İnsanlar dışarıda görseler dilenci zannedip para verirler" diyerek hakaret ettiği Eğitim Sen üyesi Matematik öğretmeni Halil Serkan Öz, kendisiyle dayanışma için yapılan ‘öğretmene saygı’ yürüyüşünün ardından geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirmişti.

Öz’ün ölümünün ardından açıklama yapan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), 6 Nisan Pazartesi günü tüm okullarda Halil Serkan Öz için ilk derslere girmeme kararı aldı.

Eğitim Sen üyesi eğitim emekçileri ayrıca, bir hafta boyunca “onurumuzu çiğnetmeyeceğiz” diyerek işyerlerinde kokart takacaklar.

Yaşamını yitiren Halil Serkan Öz için 6 Nisan Pazartesi Günü işyerlerinde okunacak bildirinin tam metni şöyle:

“Bugün tüm okullarda; Halil Serkan Öz öğretmenimiz ölümü nedeniyle ilk derslere girmiyoruz. Yaşanan bu üzücü olaya neden olan Valiyi kitlesel basın açıklamalarımızla Türkiye`nin dört bir yanında protesto ediyor, bir hafta boyunca onurumuzu çiğnetmeyeceğiz diyerek kokart takıyoruz. 

Bildiğiniz üzere; geçen hafta Eğitim Sen`in aldığı kararı uygularken üyemiz Halil Serkan Öz; Yalova valisinin hakaretlerine maruz kalmıştır. Valiyi protesto için düzenlenen ‘Öğretmene Saygı` yürüyüşünde yaşadığı strese bağlı olarak kalp krizi geçirmiştir. Ancak Yalova`daki hastanelerde anjiyo için gerekli ekipman bulunmaması nedeniyle Bursa`ya götürülmüş, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. Tüm eğitim ve bilim emekçileri olarak acımızın büyük olduğunu hatırlatmak isteriz. Ancak bu acı vakti gelmiş bir ölümün acısı değil, aramızdan koparılan idealist bir öğretmenin acısıdır. Arkadaşımızın, meslektaşımızın, can yoldaşımızın acısıdır. Halil Serkan öğretmen artık bizlerle birlikte okul koridorlarında dolaşamayacak, öğrencilerin sesini duyamayacak, sorunlarını ve mutluluklarını öğretmenler odasında arkadaşlarına anlatamayacak, görev yaptığı lisede sınıfı boş kalacaktır… 

Bugün acımızı sizlerle paylaşmak istiyor ama Halil öğretmen için yas tutmadığımızı da ilan etmek istiyoruz. Çünkü kendisinin de dediği gibi onu elimizden alanlar dayanışmadan, emekten, sevgiden ve paylaşımdan korkanlardır. Öyle bir korku ki bu, Cumhurbaşkanı`na hakaret gerekçesiyle herkes tutuklanırken; haklarını savunan bir öğretmenin payına öğrencilerinin ve meslektaşlarının önünde hakarete uğramak düşmüştür. Herkes bilmelidir ki; iktidarın en çok korktuğu şey bu ülkenin geleceğini yetiştiren eğitim emekçilerinin özgür düşünmesidir. Bizlere yaptırmak istedikleri görev, öğrencilerimize eleştirel düşünmeyi öğretmek değil;  itaat etmek ve itaat etmeyi öğretmektir. Bu nedenledir ki onlar özgürlüklerden korkmakta, öğrencilerimizin düşünen ve sorgulayan insanlar olarak yetişmesini istememekte bu yüzden bizlerin onurlarını çiğnemeye cüret edecek kadar fütursuzlaşmaktadır. 

Bugün biz eğitim emekçilerine düşen sorumluları teşhir etmektir. Halil Serkan öğretmenimiz için ağıt yakmak zamanı değil, onurumuza sahip çıkma zamanıdır. Acımızın büyük olduğunu biliyoruz ama bu acıyı bize yaşatanlardan hesap sormak için bekleyecek vaktimiz yok. Tüm eğitim ve bilim emekçileri arkadaşımızı ölüme sürükleyen bu saldırıya karşı birlikte mücadele etmelidir. Yalova Valisi Selim Cebiroğlu tarafından 27 Mart günü Halil Serkan öğretmenimizin sınıfında yapılan hakaretler sadece ona yönelik değildir. Eğitim Sen`in yıllardır sürdürdüğü onur, emek ve demokrasi mücadelesine karşı sistemli saldırının sadece bir parçasıdır. 

Eğitim emekçilerini her fırsatta itibarsızlaştıran, hakkını arıyor diye sokak ortasında polise dövdüren, çocukların ve gençlerin ufkunu açıyor diyerek bizleri cezalandıran AKP ise bu cinayetin diğer sorumlusudur! Çünkü Vali Cebiroğlu, kendisine mutlak itaat edilmesini arzulayan ve muhalif her sesin susturulmasını "destan yazmak" olarak niteleyen bir hükümetin kendisine verdiği "cebir" görevini, insanlık onurunu ayaklar altına alarak yerine getirmiştir. 

Bizler tüm bu baskılara karşı mesleğimizin gerektirdiği saygı, sevgi ve paylaşımı okullarımıza ayak bastığımız ilk günden beri sahiplenirken, özgürlük ve eşitliğin eğitimin ayrılmaz bir parçası olduğunun da bilincindeyiz. Ölümüne sebep olunan arkadaşımız Halil Serkan Öz için daha önce söylediğimiz gibi kimseyi yas tutmaya çağırmıyoruz, onurumuz, haklarımız ve emeğimiz için mücadele etmeye davet ediyoruz. Bu saldırıları bitirecek olan tek şey örgütlü gücümüz olacaktır. Tüm eğitim ve bilim emekçileri bilmelidir ki, Halil Serkan Öz`ün ölümüne neden olanlardan hesap sormak onurumuza, mesleğimize, haklarımıza, emeğimize ve öğrencilerimize sahip çıkmaktır.”

Bültene kayıt ol