İstanbul Bakırköy'de 1 Mayıs'ı kutlayan işçilere, kıdem tazminatına yönelik saldırılar, iş güvencesinin ortadan kaldırılması çabası ve zorunlu emeklilikle ilgili görüşlerini ve birleşik bir mücadelenin nasıl inşa edilebilecğeini sorduk.
İşçiler Marksist.org'a şunları söylediler:
Zeynep Tahtalı (emekçi): "1 Mayıs işçilerin bayramı. Bu bayramda bizim de burada olmamız gerekiyor, ona inanıyorum. O kadar işçinin, emekçinin kıdem tazminatının fona yatırılmasına karşıyız. Büyük bir çaba veriyoruz, emek gösteriyoruz. Bunun karşılığını almamız gerekiyor. Bizim hakkımızı yemelerine izin vermeyeceğiiz hiçbir zaman."
Hüseyin Ozev (Eğitim Sen İstanbul 1 No'lu şube başkanı): "Zaten 1 Mayıslar tarihsel olarak da tüm emek ve demokrasi güçlerinin bir araya gelmeleri ve birlikte hareket etmeleri için en uygun ve en meşru zemin. Gerek kıdem tazminatı olsun, gerek EYT meselesi olsun, gerek memurlar için 3600 ek gösterge meselelesi olsun, iş güvencesi meselesi çok yakıcı bir şekilde karşımızda duruyor. KHK'lıların işlerinden edilen çok sayıda kamu çalışanı mevcut. Bütün bu sorunların olduğu bir yerde, özellikle darbe girişimi sonrası iktidarın uygulamış olduğu baskı politikalarından dolayı bir geri durma, cansızlık vardı. İnsanlar korkuyordu. Artık özellikle seçimlerden sonra oluşan atmosferde, bu işin değiştirilebileceği, umudun olduğu ve bir araya gelip mücadele etmenin gerekliliği netleşmiş durumda. 1 Mayıs da bunun için iyi bir başlangıç olabilir. Tüm emek güçleri olarak bunu önemsiyoruz. Muhtemelen önümüzdeki günlerde daha toplumsal eylemler, daha önemli başkaldırılar olacaktır."
Alper (Birleşik Metal-İş üyesi metal işçisi): "AKP'nin biliyorsunuz 4.5 sene sonra yapacağı bir seçim var. Bu seçimde bir güç kaybetti, ancak önünde uzun bir süre var. Bu süre içerisinde de İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde maddi kaynaklarını kaybetti. Ne kaldı? İşçinin kıdem tazminatı, onu fona devretmek istiyorlar. Türkiye'de güvenilir bir fon yok. Bu fonlar konusunda biz güvenmiyoruz, bizi mağdur edeceğini düşünüyoruz. Kıdem tazminatına göz diktiler, biz bunu üretimden gelen gücümüzle engelleyebiliriz."
Çağla Oflas (DSİP MK üyesi): "Çok kritik bir zamanda 1 Mayıs gerçekleştiriyor. Hükümetin yeni ekonomi politikasını açıkladığı zamana denk geldi. Bu politikalar, kıdem tazminatının ortadan kaldırılması, zorunlu emeklilik, verginin tabana yayılması. Onun dışında hayat pahalılığını her gün yaşıyoruz, iş cinayetleri 22 bine ulaştı, çok yönlü bir saldırıyla karşı karşıyayız işçi sınıfı olarak. Ama bunun yanında pek çok mücadele de var. EYT'lilerin mücadelesi, işten atmalara ve özelleştirmelere karşı çeşitli direnişler var. Bu 1 Mayıs bu anlamda çok önemli. Asıl hedefimiz birleşik bir işçi mücadelesi olmalı. Bu saldırıları birleşirsek durdurabiliriz. Umarım önümüzdeki sene 1 Mayıs'ta tüm emek hareketini birleştirebiliriz. Önümüzdeki dönemde tüm gayretimizi işçi sınıfının bölünmüşlüğünü giderme yönünde göstermeliyiz."