Bütçede soygun var

24.10.2024 - 15:58
Haberi paylaş

Orta Vadeli Ekonomik Program’ın açıklanmasıyla 2025 yılı bütçe görüşmeleri başladı.

AKP'nin teklif ettiği bütçe emekçiler için kabul edilemez nitelikte.

Vergi yükü çalışanların üstüne yıkılırken ayrıcalıklı şirketlere vergi muafiyeti getiriliyor.

2025 bütçesi 14,4 trilyon büyüklüğünde. Bunun 11 trilyon 139 milyar lirası vergi gelirleriyle karşılanacak. Bu seneki vergi gelirinin yüzde 50 fazlası toplanacak.

Vergide adalet yok

  • Herkesin maaşından kesilenler dahil gelir vergisi 2 trilyon 130 milyar lira,
  • Şirketlerin yıllık kazançları üzerinden alınan kurumlar vergisi ise 1 trilyon 637 milyar lira.

Buna karşılık:

  • Özel Tüketim Vergisi 2 trilyon 121 milyar lira,
  • Katma Değer Vergisi 3 trilyon 599 milyar lira, yani şirketlerin verdiği verginin üç katı büyüklüğünde.

2025 bütçesi bu haliyle bir soygun bütçesidir. Her türden devlet harcaması, verginin çoğunluğunu veren emekçi sınıflara ödetilmek isteniyor.

Şirketlere muafiyet

  • 2,8 trilyon TL’lik vergiden; muafiyet, istisna, teşvik adı altında vazgeçilecek. Bunlar 'yap-işlet-devret' modelindeki dev kamu yatırımlarından faydalanan şirketlerin vergileri olacak.

Vergiyi biz ödeyeceğiz, fakat bu paranın önemli bir bölümü borç faiz ödemelerine harcanacak. 

Önümüzdeki sene, bu yıl ödenenden yüzde 55 daha fazla faiz, yani 1 triyon 950 milyar lira ödenecek. Bu borç bizim borcumuz değil, ama faizini biz ödüyoruz.

Eğitim ve sağlık bütçesi yetersiz

Bütçede en fazla pay ayrılmasıyla övünülen eğitim ile kıyaslama, faiz ödemelerinin büyüklüğü konusunda fikir verebilir.

AKP, 2025 yılında hem yüksek hem de örgün eğitim kurumlarına 2 trilyon 181 milyar lira ayrılacağını söylüyor. Bu bütçenin yüzde 14,3'üne denk geliyor. 19 milyondan fazla öğrencinin gittiği 56 binden fazla okula ve 131 devlet üniversitesine bu para harcanacak. Eğitim için ayrılan payın yüzde 80'i personel maaşlarına giderken, okullar yine ödeneksiz kalacak ve velilerden türlü yollarla para toplanacak. Yüksek harçlar ve yurt kiraları da öğrencilerin üstüne gelecek.

Benzer bir durum AKP'nin övündüğü sağlık sisteminde de meydana gelecek. Sosyal Güvenlik Kurumundan yapılacak sağlık harcamaları da eklenerek sağlık alanına ayrılan toplam kaynak, 2 trilyon 435 milyar lira. Bu para hem devlet hastanelerini, sağlık merkezlerini ayakta tutmak için harcanacak hem de vergilerimiz özel hastanelerin SGK'ya kestikleri faturaları da karşılayacak. 85 milyon nüfus için sağlık harcamasının da düşük tutulduğu ortada.

Askeri harcamalara devam 

Öte yandan güvenlik ve savunma bütçeleri yüksek tutulmaya devam ediliyor.

2025 bütçesinden savunma için 913,9 milyar lira harcanacak. İç güvenlik için 694,5 milyar lira ödenek öngörülüyor. Savunma Sanayii Destekleme Fonu için ayrılan kaynak da dahil edildiğinde toplamda savunma ve güvenlik sektörü için 2025 yılında 1 trilyon 608 milyar lira ödenek ayrılmış durumda.

Sosyal yardım ve destekler için 2025 yılı bütçesinde ayrılan kaynak ise 651 milyar lira. Bu para zor durumda olan 5 milyon kişi için harcanacak.

AKP'nin 2025 bütçesi soygun olduğu kadar yoksulluk bütçesidir. AKP'nin bütçesinin özünde ücretleri düşük tutma fikri var. Ücretlerdeki artışı enflasyon sebebi olarak kabul ediyorlar. 

Bütçeden emeğe, eğitime, sağlığa, sosyal yardımlara daha fazla pay ayrılması taleplerini savunmanın, soygun ve yoksulluk bütçesine karşı çıkmanın tam zamanı!

---

Asgari ücrette sefalet senaryoları

Erdoğan temmuzda asgari ücrete ara zam yapılmayıp ücretlerin yılbaşında iyileştirileceğini vaat etmişti.

Sermaye çevrelerinden yayılan senaryolara, Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan'ın sözleri ile 2025 yılı bütçe tasarısındaki atıflara bakıldığında asgari ücretlileri rahat günler beklemiyor.

Bu yıl da tek seferlik olarak belirlenmek istenen asgari ücretteki artış, resmi enflasyon verilerine dayalı olarak hesaplanıyor.

2024'te yıllık enflasyon, iktidarın tahminine göre yüzde 41,5. 2025'te yıl sonu enflasyonundaki hedef yüzde 17,5. Aradaki enflasyon farkı, asgari ücrete zam oranını tayin edecek. Yüzde 40 oranına yakın bir enflasyon farkı olsa da patronlar asgari ücretin en alt seviyede tutulması için bastırıyor. Ortaya atılan senaryolar ise şunlar:

  • Asgari ücret yüzde 25 artırılırsa net asgari ücret 21.275 TL olabilir.
  • Yüzde 30 oranında bir zam olursa yeni asgari ücret 22.102 TL olacaktır. 
  • Yüzde 40 oranında zam yapılırsa 23.802 TL seviyesine gelebilir.

Yapılacak artışın yüzde 40 seviyesinin altında gerçekleşmesi bekleniyor.

Birleşik Metal-İş sendikası araştırma merkezinin (BİSAM) Eylül 2024'te İstanbul'daki tüketici fiyatları üzerine yaptığı çalışmaya göre dört kişilik bir ailenin aylık gıda masrafı Eylül 2024’te 20.478 TL oldu. Önümüzdeki üç ayda fiyat artışlarıyla birlikte, yeni yılda geçerli olacak asgari ücretin açlık sınırını karşılayamaz hale gelmesi neredeyse kaçınılmaz.

Aralık ayında başlayacak asgari ücret pazarlıkları sırasında sendikaların büyük ve etkili eylemler yapmasından başka yol yok.

(Sosyalist İşçi

Bültene kayıt ol