İsrail’in Gazze’yi imha girişimine karşı İstanbul, Ankara ve İzmir’de, Filistin’e özgürlük isteyenlerin bir araya gelerek oluşturduğu bir platformun ilk adımları atıldı.
Platform 9 Aralık’ta, hem İnsan Hakları Haftası hem de Birinci İntifadanın yıl dönümü olan bu özel tarihte Kadıköy'de ilk eylemini gerçekleştirdi. Eylemde, Gazze'de katledilen çocukların isimlerinin yazıldığı bir pankartı açan eylemciler insanlık zinciri oluşturdular ve küresel mücadeleyi büyütme çağrısı yaptılar.
Bahariye Caddesi’nde kurulan insan zincirinde Filistin bayraklarına birçok pankart eşlik ediyordu. Hidayet Şefkatli Tuksal, Hacer Ansal ve Nuran Yüce tarafından okunan basın açıklamasında şu temel vurgular yapıldı:
Soykırımı durduralım!
Gazze benzeri görülmemiş bir saldırı altında. Tam iki aydır yakılıp yıkılıyor. Filistin halkı haftalardır bombalanıyor, katlediliyor, her bir saatte 10 çocuk İsrail ateşiyle öldürülüyor.
Yaşanan, Gazze’nin insansızlaştırılması girişimidir: 21. yüzyılın ilk çeyreğinde tüm insanlığın gözü önünde yeni bir soykırım gerçekleşiyor.
7 Ekim’den itibaren öldürülen Filistinli sayısı 17 bini aştı. Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre, Gazze’de öldürülenlerin 6 bini (yüzde 40’ı) çocuk, 4 bini aşkını (yüzde 22’si) kadın ve yüzde 4’ü yaşlılar – yani öldürülenlerin yüzde 60-70’ini kadınlar, çocuklar ve yaşlılar oluşturuyor.
İsrail savaşın bile hiçbir kuralını tanımıyor. 7-27 Kasım tarihleri arasında Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı çalışanlardan 104 kişi İsrail saldırılarında hayatını kaybetti. Bu, tek bir savaşta BM yardım çalışanları kaybında en yüksek sayıdır. BM sığınakları da İsrail saldırılarına hedef oldu: 19 kişi öldü, 310 Birleşmiş Milletler çalışanı yaralandı. Yine Birleşmiş Milletler’e ait 42 sığınak ve acil durum merkezi bombalandı ve çok fazla can kaybı yaşandı.
Gazze’nin 2,3 milyon olan nüfusunun 1,8 milyondan fazlası – nüfusun yüzde 80’i – evini terk etmek zorunda kaldı. İnsanların büyük çoğunluğu hastanelerde, Birleşmiş Milletler binalarında, okullarda ve camilerde yaşamaya çalışıyor. İki aya yaklaşan İsrail saldırılarında Gazze’deki sivil yerleşim yerlerindeki evlerin en az yüzde 60’ı harap oldu veya ciddi zarar gördü.
12 Ekim’den bu yana Gazze’nin elektriği kesilmiş durumda. Elektriğe bağlı tüm hastane, fırın, su pompası, su sanitasyon merkezlerinin faaliyetleri durdu. Temiz içme suyu kesintisi yaşanıyor. 14 hastane ve 51 birinci basamak sağlık merkezi çalışamaz durumda. Hastanelerin yüzde 70’i, birinci basamak sağlık hizmetlerinin ise sadece yüzde 30’u çalışır durumdadır. Saldırıların başlamasından bu yana sağlık merkezlerine 137 İsrail saldırısı oldu, bu saldırılarda hayatını kaybeden sağlık çalışanı sayısı 130’a yükseldi.
İsrail askeri yetkilileri 10 bin kez saldırı gerçekleştirdiklerini hiç utanmadan açıklayabiliyor.
Dünyanın en ağır baskısının uygulandığı açık hava hapishanesi olan Gazze on bin kez bombalandı. Binlerce patlama, ölüm, yaralanma, yıkılan binalar, ölen canlılar, yok olan ekosistem, bir bölgenin topyekûn yaşanamaz hale getirilmesi, bölgede yaşayanların yok edilmesi, sürülmesi, evsiz bırakılması, biz burada, şu anda bu basın açıklamasını yaparken süregiden dehşet sahneleri… Bu yüzden, tüm dünyada, İsrail bir soykırım yapmakla suçlanıyor.
Bizler, İsrail’in hemen durdurulması için tek bir saniye bile kaybetmeden harekete geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tüm yurttaşları, sivil toplum kuruluşlarını, sendikaları, barışı savunanları, savaşlara, işgallere ve ırkçılığa karşı olanları, İsrail’in ABD destekli savaş suçlarıyla dolu işgaline karşı, Filistin’in özgürlüğü için birlikte, yan yana ses çıkarmaya çağırıyoruz.
Gazze için küresel direniş
Dünya İsrail’in yarattığı yıkımın sona ermesi için ayakta. Milyonlarca insan, bu işgalin hemen, pazarlıksız sona ermesini istiyor. İsveç’te, Londra’da, Glasgow’da, Paris’te, Belçika’da, Güney Afrika’da, New York’ta, Jakarta’da, Tunus’ta, Almanya’da, Manchester’da, Avustralya’da, Pakistan’da, Japonya’da, Washington’da, Edinburgh’ta, Somali’de, Bosna’da, Kosta Rika’da, Portekiz’de, Kanada’da, Danimarka’da, Norveç’te, Mauritius adasında, Fas’ta, Mısır’da, Yemen’de, Atina’da, Barselona’da, Brezilya’da, Meksika’da, İrlanda’da, Arjantain’de, Yeni Zelanda’da, Finlandiya’da Gazze’yle dayanışma eylemleri örgütlendi.
Birçok ülkede, İsrail’i destekleyen devletler, Filistin halkıyla dayanışan savaş karşıtlarını antisemitist olmakla suçlayarak hareketleri bastırmaya, bölmeye çalışıyorlar. İklim aktivisti Greta Thunberg, Gazze halkıyla dayanıştığı için Avrupa’da istenmeyen kişi ilan edildi. Ama Greta, her zamanki cesaretiyle “İşgal altındaki topraklarda iklim adaleti olamaz!” diyerek Filistin için ses çıkarmaya devam ediyor.
Biliyoruz ki ölen Filistinliler, çocuklar, kadınlar sadece bir istatistik değil; kaybettiğimiz tüm insanların bir hikâyesi var. Ölen o çocukların isimleri var, hayatları vardı. Gördüğünüz bu büyük pankarta sığdırmayacağımız kadar çok... Anne karnında bebekler, çocuklar aralıksız bir şekilde öldürülüyor.
Savaş suçluları yargılansın!
Gelin hep birlikte Netanyahu’nun ve İsrail devlet mekanizması içinde savaş suçu işleyen herkesin savaş suçlarından yargılanması için ses çıkartalım.
9 Aralık ayrıca Uluslararası İnsan Hakları Haftası. Hiçbir insan hakkı ihlalinin unutulmayacağını ısrarla vurgulayalım. Yaşam hakkı elinden alınan çocukların, artık sesini çıkartma şansı kalmayan insanların sesi olalım. Tüm dünyada, özellikle bölgede yaşayan halklar olarak ne kadar güçlü, ne kadar etkin, ne kadar kararlı, ne kadar ısrarlı olursak o kadar iyi. İsrail’in sürekli saldırılarını durdurmak için yıllar önce ABD’nin Irak işgaline karşı çıkarken söylediğimiz o önemli mesajı bir kez daha hatırlamamız çok önemli: “Şimdi değilse ne zaman? Biz değilsek kim?”
İsrail’le ikili anlaşmalara son!
Bir sözümüz de burada, iktidara. Türkiye bir yandan Filistin halkının yanında gibi görünürken bir yandan da İsrail’le ikili ilişkilerini, askeri ve ticari işbirliklerini sürdürüyor. Son 20 yılda Türkiye-İsrail arasındaki ticaret hacmi yüzde 530 arttı. Türkiye’nin dış ticaretinde İsrail 10. sırada. Türkiye’den şirketlerin İsrail’de enerji yatırımları var.
İsrail’le devlet düzeyinde yapılan ikili anlaşmalar hemen askıya alınsın!
Türkiye, bölgede tüm ülkelerle barışcı ve diyaloğa dayalı bir ilişki kurarken, 75 yıllık işgal politikalarını durdurmak için İsrail devletinin yalnızlaştırılması, tecrit edilmesi ve savaş suçlarına cüret edecek cesareti aldığı dünya politik arenasındaki desteği ortadan kaldıracak girişimlerde bulunmalıdır. ABD’nin İsrail’e verdiği yayılmacı desteğin sorgulanmasını sağlamanın yolu, bir yandan bölgede barışçıl politikalarla öne çıkmak iken aynı zamanda ABD’nin Türkiye’deki askeri üslerinin kapatılmasıdır.
Irkçılığa taviz yok!
Bugün etkinliğimiz boyunca sık sık “ırkçılığa dur de” sloganlarını attık, atmaya da devam edeceğiz. Bunun çok önemli bir nedeni var. İsrail’e karşı çıkarken genel olarak Yahudileri, özel olarak da Türkiyeli Yahudileri suçlayan, ırkçılık yapan, antisemitist yaklaşımları benimseyenlere de artık dur demenin zamanı geldi!
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısına karşı duyulan haklı öfkenin, antisemitizmle hedefinden şaşırtılmasına, barış isteyen kalabalıkların mücadele isteğinin ırkçı fikirlerle bölünmesine izin vermeyeceğiz!
Halkların eşit koşullardaki eşitliğinden söz eden herkesi, İsrail devletinin saldırganlığıyla Yahudileri ve Türkiyeli Yahudileri eşitlemeye çalışan yaklaşımlara karşı sessiz kalmamaya davet ediyoruz.
Gazze’de hastaneleri vurarak Filistinlilere “burada kalırsanız ölürsünüz” mesajı veren israil’e, savaş suçlularına karşı hep birlikte ses çıkartalım!
Soykırımı durduralım, savaş suçlularını yargılayalım!
Gazze’de ateşkes, Filistin’e özgürlük!
---
Gazze için kaybedecek tek bir saniyemiz bile yok
Filistin’e Özgürlük Platformu olarak bizler, İsrail’in Filistin’e yönelik ve hızla bir soykırım biçimini alan işgaline karşı birleşik bir mücadele için yola çıktık.
ABD ve Londra’da dev eylemler örgütleniyor. Bu eylemlerin tüm ülkelere aynı kitlesellikle yayılması, İsrail ve ABD’nin Gazze’de çalışan katliam şebekesini durdurmak için atılacak en önemli adımdır.
Tüm ülkelerde Filistin’le dayanışan insanların kalabalık eylemleri, Filistin halkının uzattığı dayanışma elini tutmak açısından çok büyük bir önem taşıyor.
Türkiye’de de milyonların savaş karşıtı öfkesine kanal olmak üzere, siyasal kutuplaşmayı aşan bir başlangıç yapmak için yola çıktık. Toplumun çok çeşitli kesimlerinden bir araya gelenlerin oluşturduğu bir platform olarak, herkesi bu girişimin aktif bir parçası olmaya çağırıyoruz.
---
Filistin halkı yalnız değildir!
Filistin'e Özgürlük, Soykırıma Hayır Platformu'nun eylem takvimi:
30 Aralık Cumartesi
İstanbul
“Yeni yıla Filistinli çocukları unutmadan giriyoruz” diyerek gerçekleştireceğimiz ikinci büyük eylemimizde buluşalım.
6 Ocak Cumartesi
Ankara
9 Aralık’ta İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz İnsan Zinciri eylemini bu kez Ankara’ya taşıyoruz.
14 Ocak Pazar
İstanbul
Filistin’e Özgürlük Konseri
Yer: Kadıköy Sahne
Eylemler ve konsere dair ayrıntılı bilgi için önümüzdeki günlerde Twitter ve Instagram hesaplarımızdan yapılacak duyuruları takip edebilirsiniz:
https://twitter.com/_ozgurfilistin
https://www.instagram.com/filistin.ozgurluk/