Cumhurbaşkanı adayları, ittifaklar ve ehven-i şer - I

Mayıs seçimlerine katılması kesinleşen 4 isme bakıldığında, neleri savunuyorlar, kimleri temsil ediyorlar? Ehven-i şer yani kötünün iyisi yaklaşımı, birden fazla sermaye politikası ve partileri arasında seçime zorlandığımızdan Oy pusulasında yer alan isimleri, aşırı sağın merceğinden ele alırsak:

Birinci sırada yer alan Recep Tayyip Erdoğan, 21 yıldır Türkiye’yi yönetiyor. Son 6 yılda baskıcı bir yönetim kurmaya girişti. Ortağı olan ülkücü birlikte faşistlerle birlikte rejimi değiştirerek başkanlık sistemini getirdi. 2018’den bu yana yaşan ekonomik krize bir çözüm getirmediği gibi bu dönemde büyük bir serveti küçük bir azınlığın eline aktardı. İşçiler görülmemiş zorluklarla ayakta kalmaya mahkum edildi. 

Erdoğan, aşırıcı sağcı bir dizi partinin adayı olarak karşımıza çıkıyor. Koalisyonları reddederek savunduğu başkanlık sistemi, şimdi kendine zarar verir şekilde işliyor. Yüzde 50+1 zorunluluğu, seçmenlerini kaybeden AKP’yi (sadık ortağı MHP’nin yanısıra) BBP, Yeniden Refah ve HÜDA-PAR gibi küçük partilerle seçim ittifakı kurmaya zorladı. Kürt sorununun çözümüne kökten karşı çıkan milliyetçiler, kadın haklarını ve LGBTİ+’ların varoluşuna karşı çıkanlar, aşı karşıtları, parti üyeleri Hrant Dink cinayetine karıştıranlar, 3 bin kişiyi vahşi işkencelerle katledenler. Bu küme kapitalistleri ihya eden Erdoğan yönetiminin değişmemesini istiyor. Perinçek, Cumhur İttifakı’na alınmadığı ve 100 bin imza toplayıp adaylık hakkını kazanmadığı için bu ittifakın dışına düşmüş gözükse de 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Erdoğan’ın ittifak kurduğu ulusalcılar da bu bileşimin parçasıdır. Devlet içinde adli mekanizmadan güvenliğe uzanan geniş bir alandaki yüksek bürokratlar da mevcut iktidarın arkasında.

Cumhurbaşkanlığı adayları arasında bir işçinin oy vermemesi gereken başlıca kişi, Türkiye’yi yönetemez halde.

Gelecek yazı: ► Pusuldaki iki önemsiz isim ► Kılıçdaroğu ve Millet İttifakı, nerede duruyor?