Erdoğan ve Bahçeli'nin başlattığı "yeni anayasa" tartışması toplumda bir karşılık bulmazken, muhalefeti bölme girişimine dönüştü.
Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Belli ki Türkiye’nin yeni bir anayasayı tartışmasının vakti gelmiştir" demişti. Tartışanlarsa yine Erdoğan, Devlet Bahçeli, adalet bakanı, meclis başkanı ve iktidara yakın köşe yazarları ile yorumcular.
Muhalif milletvekillerinin hapse gönderildiği, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen vekillik hakkının verilmediği TBMM'nin Başkanı Mustafa Şentop'a göre "Yeni anayasa fikri bütün herkeste her zaman bir heyecan uyandırıyor."
Şentop'un bu kanıya nereden vardığı belirsiz. Büyük çoğunluk işsizlikle, borçlarla, yoksullukla, salgınla boğuşurken, mevcut yasalara uymayan ya da keyfi olarak uygulayan otoriter yönetiminde ortaya attığı "yeni anayasa" lafına ilgi göstermiyor.
Faşistlerin hevesi
Bu tartışmayla en fazla ilgilenen kişi ise MHP lideri Devlet Bahçeli. İktidarın küçük ortağına göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yeni anayasa "mecburiyet”; Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini ve görev süresini uzatmak MHP için önemli. Yerli-milli koalisyon MHP’liler açısından bulunmaz fırsat.
Eski anayasaların ilk 4 maddesi ve başkanlık sistemi denilen otoriter yönetimin tahkim edilmesinden başka hiçbir şey vaat etmeyen iktidar bloku, yeni anayasayı referanduma getirecek vekil sayısına sahip değil. İYİP dışındaki muhalefet partilerini, ya terörist ya da işbirlikçilikle suçlayan AKP+MHP sözüleri, "toplum sözleşmesi" gibi süslü laflar etseler de gözlerini muhalefeti bölmeye dikmiş durumdalar. Görevi ise iktidar blokunun minik bileşeni olan BBP'nin başkanı Mustafa Destici'ye verdiler!
Yüzde 0.41 oy oranı sahip BBP'nin başkanı Meral Akşener'e yaptığı ziyarette "tam demokratik anayasa" dedi. Partisinin üyeleri arasında Hrant Dink'in ve Sevag Balıkçı'nın katilleri gibiler. Meclise de AKP tarafından sokuldular. Eski ülküdaşını hürmetle karşılayan ve görüşlerini "değerli" bulduğunu söyleyen Akşener'in demokratlığı bu kadar.
Küçük faşist parti, iktidar ve muhalefet blokunu "yeni anayasa" tartışmasında birleştirme misyonunu güderken, AKP+MHP'in amacı İYİP'i Millet İttifakı'ndan kendi yanlarına çekmek. Bu mümkün değilse bile üçüncü bir ittifak yaratarak muhalefeti bölmek. CHP'yi ve HDP'yi izole etmek. Böylece ilk seçimlerde kazanabileceklerini düşünüyorlar.
Birleşik mücadele
"Yeni anayasa" tartışması adı altındaki girişimlerin hiçbirinde amaç adalet, demokratikleşme, hak ve özgürlüklerin tanınması gibi toplumsal talepleri yerine getirmek değil. HDP'ye, CHP'ye, üniversite öğrencilerine, LGBTİ+lara "terörist" diyen iktidar blokunun tek amacı, yüzde 50+1 çoğunluğa ulaşıp otoriter yönetimlerini kalıcılaştırmak.
İktidar blokunun "yeni anayasa" tartışması emekçilerin ilgisini çekmese de demokrasinin kırıntılarının ve on yıllardır yürütülen demokratik mücadelelerle elde edilen kazanımların birer birer yok edilmesi, otoriter yönetimi tahkim etme girişimleri hepimizi ilgilendiriyor.
AKP+MHP+devlet ittifakının saldırı taktikleri, burjuva muhalefet partilerinin sağa karşı sağcılıkla yanıtlar üretmesiyle geçen bu bıktırıcı iklime son verecek olan aşağıdan gelişecek birleşik mücadelelerdir.
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencilerinin haklı mücadelesiyle dayanışma, başta işçilerin mücadelesi olmak üzere tüm demokratik ve özgürlükçü kesimlere yayılarak büyütülmeli.