Neredeyse 30 yıldır yayın hayatına devam eden Açık Radyo, 24 Nisan tarihli yayınında, Açık Gazete programında “Ermeni soykırımı” kavramı kullanıldığı için RTÜK tarafından cezalandırılmıştı.
Türkiye’de bir radyo veya televizyon yayınında ilk defa Ermeni soykırımı denmiş değil ama RTÜK oldukça saçma bir gerekçeyle birlikte Açık Radyo’yu halkı “kin ve nefrete yöneltmek”le itham etti.
RTÜK, Açık Gazete’ye 5 gün yayın durdurma ve en üst sınırdan para cezası vermişti. Ancak elektronik ortamda gönderilen tebligatta yazan yayın durdurma tarihleri açılamadığı için Açık Radyo bu tarihi kaçırdığını ve başka bir tarih talebinde bulunduğunu açıkladı. Ayrıca RTÜK tarafından verilen para cezası da ödenmişti.
RTÜK bunları yeterli görmeyerek, Açık Radyo’nun RTÜK’ün aldığı cezaya uymadığını söyledi ve radyonun 30 yıllık karasal yayıncılık lisansını iptal etti.
Radyonun yayını 16 Ekim Çarşamba günkü özel yayın programı ile kapandı. 11 Kasım’da ise bu sefer Apaçık Radyo adıyla dijital radyo kanalı olarak açıldı.
Kapalı kaldığı dönemde medyada çok sayıda köşe yazısı yazıldı. İktidarın otoriterleşmesi ve sansür mekanizması olarak işleyen RTÜK tartışıldı. Radyo dinleyicileri, Kadıköy iskele meydanında Açık Radyo’nun açık kalması için minik bir eylem de örgütledi.
Uluslararası basında da Türkiye’nin en eski topluluk radyosunun kapatılması geniş yer buldu.
İklim değişimi, kapitalizmin çoklu krizi, çevre felaketleri, insan hakları, savaş karşıtlığı, Gazze soykırımı ve daha birçok alanda gerçekleri evrensel ilkeler etrafında vermeye çalışan Açık Radyo’nun Apaçık Radyo olarak dönüşünü heyecanla selamlıyoruz.
Aynı zamanda Açık Radyo’nun devam eden dava sürecinin de takipçisi olarak RTÜK’ün bu haksız uygulamasının iptal edilerek radyoya karasal yayıncılık lisansının geri verilmesini bekliyoruz.
(Sosyalist İşçi)