"Hepimiz göçmeniz, ırkçılığa hayır" kampanyası dün İstanbul'da bir aktivistler toplantısı düzeneleyerek önümüzdeki dönemin faaliyetini planladı.
Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe ve Antikapitalistler platformları tarafından yürütülen kampanya, 1 Aralık'ta İstanbul'da iki oturumlu bir panel ve bir dayanışma konseri düzenlemişti.
Dün ise aktivistler buluşmasında önümüzdeki dönemde yürütülecek faaliyetler planlandı.
Toplantının açılışında, Roni Margulies ve Kashan Kor birer sunuş konuşması yaptılar.
"Irkçılık kapitalizmle doğdu"
Şair ve yazar Roni Margulies, ırkçılığın ekonomik kökenleri olan, kapitalizmle birebir ilişkili bir şey olduğunu tarihsel süreçler üzerinden anlattı. Eskiden ulusların, ırkların, etnisitelerin olmadığını, ırkçılığın da bazı insanlar kötü olduğu için ortaya çıkmadığını aktardı. Göçmenlerin Batı ülkelerinde işçilerin ve emekçi sınıfların en yoksul kesimini oluşturduğunu hatırlatan Margulies, ırkçılığın bu yüzden Batı’da iyice habis bir yanı olduğunu, günümüz Türkiye’sinde de hayatlarını kurtarmak için savaştan veya yoksulluktan kaçarak buraya gelen insanların en kötü iş alanlarında çalışmayı göze aldıklarını, bir de bunun üstüne ırkçılıkla karşılaştıklarını anlattı.
Göçmenlerin ucuz işgücü yarattığını dile getiren Margulies, Trump’ın duvarına ırkçılık karşıtlarının yanı sıra göçmen çalıştıran patronların da karşı çıktığını belirtti. Margulies, "Üstüne, egemenler bu sayede çalışan sınıfları bölüyor, işsizliğin veya başka sorunların sorumlusu olarak Suriyelileri işaret ediyorlar" diye konuştu.
Roni Margulies sözlerini şöyle tamamladı:
"En basitinden insan olmak nedeniyle, bunun ötesinde demokratsak, sosyalistsek, Müslümansak, her ne isek, savaştan açlıktan ölümden kaçan insanların saldırı altında kalmasına, en berbat koşullarda yaşamak zorunda bırakılmasına karşı çıkmak gerekir. Bu akşam da bunu nasıl yaparız diye bir araya geldik."
"Tüm dünyada sağcılar, Türkiye'de solcular mülteci düşmanlığı yapıyor"
Suriyeli aktivist Kashan Kor, Türkiye’de 2011’de Suriye Devrimi'nin henüz 6. ayında, daha 7 bin Suriyeli gelmişken, bunların da çoğu kamplardayken, yani dışarıda göç eden Suriyelileri görmek imkansızken bile "Suriyeliler" geldi laflarının duyulmaya başlandığını, kendisi daha Suriye’deyken bunu haberlerde gördüğünü aktardı.
Tüm dünyada göçmen düşmanlığını ve ırkçılığı sağcıların yaptığını, Türkiye'de ise böylesi bir kampanyayı sol medyanın başlattığını belirten Kashan Kor, "Türkiye'deki muhalefetin hükümete saldırmak için bunu organize bir siyaset olarak benimsiyor. Kamplarda kalan göçmenlere terörist diyorlardı - ki bunların çoğu kadın ve çocuklardı. Suriyelilere yapılan ırkçılık Afganlara veya Iraklılara yapılanlardan farklı" diye konuştu.
Muhalefet partisi başkanlarının her seçimde sabah akşam televizyonlarda "Suriye kartını" konuştuklarını belirten Kashan Kor, zaman içinde sağın da buna eklemlendiğini söyledi. HDP hariç tüm partilerin tabanlarının %80’inden fazlasının Suriyelilere yönelik ırkçı tutumlar içerisinde olduğunu belirten Kashan Kor, “Biz Suriyelilere karşı ırkçı değiliz ama vatanlarını sattılar, savaşmadılar” gibi mazeretler oluşturulduğunu belirtti.
Türkiye'de yaşayan Esadçıların mülteci düşmanlığını başlattığını söyleyen Kor, bu kesimlerin Suriye’nin %99.9 ile başkan seçen demokratik bir ülke olduğunu, gelenlerin terörist olduğunu söylediklerini hatırlattı ve pek çok kimsenin iktidara muhalefet etmek için bunu kullandığını dile getirdi.
16 Mart'a hazırlık
Salondan yapılan katkılarda ise ırkçılığın birinci sebebinin yerli milli koalisyon olduğu, AKP’nin "göçmenleri alıyoruz, misafirlerimiz" derken, bir yandan da mültecileri AB ile pazarlık kozu olarak gördüğü dile getirildi. Hükümetin sınıra kilometrelerce duvar ördüğü ve göçmenlerin engellendiği belirtildi. Suriyelilere saldırıların halkın kendiliğinden patlaması olmadığı, ya devletin ya da örgütlü sağcıların bunda parmağı olduğu vurgulandı.
Toplantıda mültecilerle dayanışma faaliyetleri açısından birçok öneri ele alındı. 16 Mart'ta BM'nin Uluslararası Irkçılık Karşıtı Gün'ünde tüm dünyadaki aktivistlerle birlikte Türkiye'de de etkinlikler yapılması planlandı.